- 695 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
DAYAN YÜREĞİM
Belki de yaşantınızda ilk kez elinize geçen bir sevinci kalbinizi saran bir heyecanı ve ummadığınız bir mutluluğu istediğiniz gibi gönlünüzce yaşayabilme şansına bile sahip olamıyorsunuz bu korkunç çirkinlik kötülük ve tehlikelerle dolu bir ülkede düşünen hisseden bilinçli bir insansanız eğer.
İster istemez bu toplumun bireyi durumundayız. Lanetleseniz de bu lanetli ülkede yaşamak zorundasınız. Nefes alamıyor olsanız da yaşamak istiyorsunuz sevdiklerinizin hatırına.
Sokaklara çıkılmıyor birçok semtte. Büyük bir deprem yaşanmış binalar yerle bir olmuş sanki. Ortalık toz duman. Ve büyük bir hızla yeniden inşa ediliyormuş gibi inşaat malzemeleri taşıyan dev araçlar sokakları caddeleri istila etmiş durumda. Çıkardıkları gürültüler dayanılacak gibi değil. Zerre kadar can güvenliğiniz yok. Çocukların hayvanların doğanın iç içe olduğu insanların dinlenip soluk aldığı korunaklı bir parka dalan inşaat aracı gencecik bir kıza çarpıp ölümüne neden oldu.
Tahammüllerinin son sınıra gelip dayandığı insanlar onca yıllık baba ocağını eşini dostunu işini gücünü bırakıp bilmedikleri yaşamadıkları bölgelere attılar kendilerini yarı deli bir şekilde.
Bir kişinin bile zor yürüyebildiği geliş gidişli dar bir kaldırımda yürüyorum korka korka Kadıköyün orta yerinde. Ayağımı atsam neredeyse kaldırımla aynı hizada olan üç yolun bağlandığı ve araçların vızır vızır işlediği yine daracık yola düşeceğim.
Bunları düşünerek yürürken üç tekerlekli üstünde 20 kğ lık su damacanaları yüklü bir araçla burun buruna geldim. Şimdi kim kime yol verecek dedim. Güldü ve aracını ayaklarımın üstünden geçirip gitti. (Eski sular idaresinin yan sokağı)
Bir arkadaşımın iş başvurusunda bulunan oğluna sorulan sorular ülkenin kimlerin güdümünde olduğunu bilenleri hiç şaşırtmadığını düşünüyorum.
Dini mezhebi hangi tarikata bağlı olduğu peygamberin hayatı tuttuğu parti ve dudak uçurtan nice dahiyane sorular.
Bu duruma nasıl geldik? Bunlara nasıl tahammül edebiliyoruz? diye soruyormuyuz dersiniz biz de kendimize.
ESENLİKLER
YORUMLAR
Evet bu inşaatla büyüme stratejisi toslamasına az kaldı aslında tosladı da çarpık kentleşmeyi imar rantını tavan yaptılar, kimsenin haberi var mı bilmiyorum olsa da fark edeceğini sanmam çünkü ancak bela kapılarına çarptığında haberleri oluyor,insanların sinek gibi bir öldürüldüğü ülkede bunlar anlam ifade edeceğini sanmam,selamla.
Evet devrim hanım ,her birimizin tadını huzurunu kaçırdılar, vatanımızın içinde resmen savaşı yaşatıyorlar maalesef ,şehit vermekteyiz hergün, ne kadar yazık gencecik fidanlarımıza, anne ,babalar,eşleri,çocukları hergün ölmeden ölmekte. Çok yazık çok.
Bir tutam hayatın dediği gibi,''bu vatanın gerçek sevenleri ve gerçek sahipleri, birilerinin zannettiği gibi salak flan değiliz.,, Susmak bir gün gelir ki, hiç susmamaktır.
Yarınlarımız endişeli.Allah sonumuzu hayır etsin...
Saygılarımla...
DEVRİM DENİZERİ
Söyleyeceklerimin yazacaklarımın hemen pek çoğunu yazdım sahneledim eyleme dönüştürdün cesurca. Ama yetiremedim bitiremedim. Bir memur çocuğu olarak gezip görmediğim yer tanımadığım insan karakteri kalmadı desem ..Çetin Altan kitaplarımdan birine şöyle bir göz attığında "ne güzel günlük tutmuşsun" demişti bana. Günlüğü tutan 5 yaşımdan itibaren o duyarlı küçük kalbim ve gerçekten gören gözlerim olmuş meğer.
Daha önce sizinle mesajlaşmıştık bir ara. Bir yazımdaki kilise ve cami resmi aracılığıyla.
ATÖLYENİZE UĞRAYACAĞIM MUTLAKA.
Sevgi ve Selamlarımla
Bilemiyorum, başka bir ülkede mi yaşıyoruz biz?
Diyar-i Bekir'e, Sur'a çağırıyor yorumcu arkadaş.
Gerçekten içler acısı bir durum.
Tarihi camiler bile tarumar olmuş, yakılmış, yıkılmış.
Daha dün gece haberlerde seyrettim;
tarumar edilmiş bir camiden yırtık Kur'an sayfalarını topluyordu askerler.
Kimdir bu korkuyu salan ülkeye?
Oradaki insanların evlerinden, yurtlarından edilmesinin sebebi nedir?
Sevmiyorum bu laf kalabalığını.
Lafı evirip çevirenleri.
Birileri,
YPG, dolayısı ile PKK aracılığı ile ülkemle savaş yapıyor resmen.
Bizler,
bu vatanın gerçek sevenleri ve gerçek sahipleri, birilerinin zannettiği gibi salak flan değiliz.
Neyin ne olduğunu çok iyi biliyoruz.
Edebiyat yapmanın günü çoktan geçmiştir.
Bu gün,
baş kaldıranın başını ezileceği,
askerimi, polisimi şehit edenlerin kellelerinin koparılacağı gündür.
Bedeli ne olursa...
Kansa kan, cansa can...
Keskinkalemzaman
Fazla uzağa gitmedim daha nicelerini yazmadım yazıda bu kez. Bunlara değil yürek kalemde dayanamazdı. Yalnız şu var ki her şeye rağmen çoğunluk oldukça memnun hallerinden.Bilerek isteyerek teslim oldular birçok şeye. Savaşmak yerine ülkesini terk eden mülteciler kadar hükmü ve huzuru olmamasına rağmen.Üretim durmuş topraklar elden çıkmış dışarıdan gelecek yardımlar uğruna insan onuru yerle bir edilmiş bunlar kaç kişinin umurunda?.
Değerli katkılarınız için çok teşekkür ederim. Ömrünüze bereket.
Sasirmayi sasiranlar haline getirilmenin saskinligi icinde dolastigim sokaklarda ben yoktum..Korku imparatorlari sokaklarin bosaltilmasi emrini vermis; meydanlar meydancilara kalmis, merdaneler altinda eziliyor kucuk baslar, kinali..Sadece Istanbul degil korkuya teslim olan, Diyar-i bekire Sur'a gidin. Yanik konularini cigerlerinize cekin, fail-i mechule gidenlerin oykulerini anlatacaklar bile kalmadi..Hayalet ulkenin insani, halinden "memnun" diye soyluyor radyolar, boyali ekran ve gasteler..Insan haklari icin toplaniyor ulkelerin baslari..Artik gulemiyor insan, dayanacak yurek kaldi mi?
DEVRİM DENİZERİ
Değerli katkılarınız için çok teşekkür ederim. Ömrünüze bereket.