- 230 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hafıza Ve Mantık 5
Barış’ın kız kardeşi Özlem sosyal sistem içinde hala olma eğilimini yansıtacak biçimdeki mana anlamalı kendi özel bağıntısını taşımaktadır. Ama henüz hala olamamakla hala olmanın bağıntısı kuramıyordu.
Özlem için hala durumunu bağıtlayacak çevresel koşulun yansıyamamasının üç nedeni vardır. Ya Barış evlenmemiştir. Ya da Barış evlenmiş henüz çocuğu yok. Veya Barış’ın hiç çocuğu olmuyordur.
30 sene sonra gördüğü tedavi nedenle Barış’ın çocuğu olduğu zaman Özlem’in sosyal mantıklı bağ yapar yansıması birden bire ortaya konmuş olacaktır. Özlem bu kısıtlı ve olamlı durum gereği içinde olmakla, bu bağıntılar haliyle ve bu yansıma biçimiyle; geleceği bilmiş olacaktır.
Sistemin mantığı; sistem içinde tümel olup; sistemin öyle davranmasına dayanak olmakla zorunlu bir alışma ve iterasyon oluşla, sistemin tekil belleğidir de. Zaten sistem tümelimi ve entegrasyonu anlatır. Sistem içinde mantıkla hafıza üst üste çakışır ve bir belirim şeklinin okunuş bağıntısı oluşla söylenirler.
Barış sitem içinde hep gözlük yapıyorsa bu sistem mantığının gereğidir. Barış’ın gözlüğü türlü türlü yollarla, türlü türlü şekilde yapıyorsa bu sistem mantığının unutulmayan bir özel ilişki türü olmakla sistem mantığının özel bağıntılı tikelce yansımasıdır.
Hafıza işleri sistemi kesikli sürekli hale getirmekle bellek, parçalı ve daha özel; daha rafinedir. Ve sisteme göre bir bağıntı olmakla sistemin tümüne göre yansıma değildir. Sistem mantığı gözlüğü kabul eder; ön görür; ama gözlük öngörüsü sistemin tümü değildir. Gözlük, tüme göre özel olandır.
Parçalı olan toplam hafıza, sistemi verir. Hafıza sistem içinin boşluklu oyuklarını oluşan kesikli sürekliliktir. Bir hafıza tümel olamaz. Olursa eğer sistem kesikli sürekli hale gelemez. Tümeli kesikli sürekli oluşların toplam mantığı oluşla vardır. Hafıza bir sistemin, oyuktu olur boşluk devinmeli kesikli sürekliliğini oluşmaktır.
Hafıza, iç işleyiş ilişkili; oyuk devinmeli hareketlerdir. Sistem tüm oyuk hareketlerini birbiriyle bağıntılı kılan yansımalar tümleşiğidir. Bir oyuk hareketi bir özne hareketini yansıma oluşla, tümelin baskı ve basıncını da kendisine göre anlam ve hafıza etmenin kodlarını taşır.
Kişinin, sistemi kişi hafızalı resmetmesi işi, kişinin sistem içinde gördüğü işten hareketle kişiye göre bellenim ve bellektirler. Kişi belleği sistem belleği değildir. Kişinin belleği sistem belleğine göredir. Kişi belleği sistem belleğinden bir yan taşır. Kişi belleğinin o kişice yamultulmuş bir bellek te olacağı unutulmamalıdır.
Sistemler, ayrı ayrı kendi hafızalarını oluşturan tekilliklerini, kendi mantığına göre bağıntılar. Sistem mantığı o yapı içindeki sosyal birimlerini ve nesnel dağılımlarının mekân sal düzenini kesikli süreklilik içindeki dağılımlarıyla o tekillikleri iş ve iş sıra düzeni oluşla bağıntı eder. İşlevli oluş başlı başına hafıza iken iş ve iş sıra düzeni olan başlama durdurma sistem mantığı etkimelidir. Bu tekildi girişmelerin bir arada ve birbirini bağıntılar oluşuyla, tekilliklerin birbirine göre oluşları da; sistemin tümeli mantığıdır.
Gerek totemi sosyal yapılar, gerek günümüze dek gelen ittifakı sosyo toplumsa yapılar içindeki kişisi sosyal birimlerin gördüğü kendi işlev tutumları; yaşayış ve davranışları işleyişte, öznel oluşmaları; hafızanın ve sosyal mantığın kaynaklarından olmakla beraber toplamları sistem mantığını vermez.
Sistemin okuyup anlamlandırabildiği kadarla hafıza ve mantığı oluşan veriler; belli bir sıra ve düzenle işlerleşmeyi oluşmalarıyla; hem sosyal sistemin hafızasını; hem de sosyal sistemin mantığını oluşurlar. Sosyo toplumsa mantık ve sosyo toplumsa hafızanın verileri, hem sosyo toplumsa kişilerin bir arada oluşu ile belirirler; hem de sosyo toplumsa kişilerin kendi dışında oluşla belirirler.
Yine sosyo toplumsa mantıklı hafızalar, sosyo toplumsa kişilerinin kendi üzerine etkimelidir. Hem de sosyo toplumsa yapı içinde ancak sosyo toplumsa karakterli olan hafıza; öznenin kendisinden sosyo toplumsa mantığa doğru ve sosyo toplumsa hafızaya doğru filtre oluşun seçilisiyle etkili bir etkileme yapmasıyla da bir bellek tutuşturlar. Kişi ve kişiler kimi sosyo toplumsa bellekli mantık sal oluşumları unutsalar bile, sosyo toplumsa bellek (hafıza) unutmaz.
Bellek tutma işi; hali ile o bağıntılarsan oluşların depolanmasını sağlarlar. Ya da hafıza arşiv oluşuyla, depolanma bağıntılarını biriktirir oluşuyla da bellektirler. Bellekti oluşumlar içinde, hafıza tutmayı edinme işi içinde depolamanın yanı sıra depo süreçlerini hangi sıra ve ne şekilde nasıl yapılacakla bağıntı anmalarının da bir mantığı vardır.
Sistem mantığı bir oto kontrol üzerinde, trafik polisi gibi kural dışı olanı bastırıp, sırası geleni aktive etme gibi kontrolleriyle de sürecin çevrimler içinde olmasını sağlamaktadır.
Doğadaki bağıntı kılar çevrimler inorganik bağıntılar içinde, organik bağıntılar içinde ve inorganik organik bağıntılar içinde oluşurlar. Sistem sel mantıklar inorganiklerde olduğu gibi organizma türü kimlikler içinde çok çeşitliliktedirler. Bağıntılarsan çevrimler, organizmalarda daha hızlı olmak üzere kendisini yenileyen, kendisini tekrarlayan canlılıktı özelliktirler. Bu bağıntı sal entegrasyonla girişmeler o sürece organik bağıntıları kazandırmaktadır.
Her organik oluşumlu organizma türleri; bizim gibi oluşmalar oluşla anlaşılmamalıdırlar. Biz zorunlu, son ve nihai canlı oluşun temsilciliği değiliz. Unutmayınız ki bizler gibi kendi sosyo toplumsa alanları içinde çevrimli oluşların organik ilişkileri geçmişte günümüze ne yağmur yağışını ele verirler. Ne de dağın oluşumunu ele veremez olması bunların alelade sıradan bir sistem olmalarından değildiler.
Ha keza dağın oluşumu veya yağmurun oluşumu gibi bağıntılarsan organ el süreçlerin çevrimi de salt başına insanı ele veremezler. İçinde çevrimleri olan bağıntı sal kontrollü mikro girişmeler, her sistem sel oluşun temel benzerlik içinde oluşmalar bağıntılarıdır. Oluş dinamikleri farklı olmak kaydıyla aynı yasalardan kaynaklı temel mikro entegrasyonlar kabili oluşsa benzerlikler; sosyal olaylarda da, iklimi olaylarda da makro düzlemli bağıntılarsan olay çevrimlerinin iterasyonudurlar (kendisini tekrarlayan kesikli sürekli oluşturlar).
Ortamdaki ısı enerjili bir bağıntı, su enerjisiyle girişme yaptığında su buharı oluşur. Su buharı ısıl nicelimle haliyle bulut oluşma biçimine yansırlar. Bulut, ısı enerjili, su buharı potansiyelli durumuyla; toz, elektrikti yapı vs. karışımlı bir düzey ve düzlemdir. Hava enerjili düzlem, toz zerreli enerji düzeyli düzlemiyle, su buharlı düzlem; sürtünen bir reaksiyonla ortamın elektrikli manyetik polarizasyonlarını vs. oluşup girişirler.
Bu girişme bandındaki enerji düzeyinin bir kısmı sürtünmeden kaynaklı manyetik akılı elektrik sel oluşmaysa; aynı sürecin diğer bir ortam girişmeli yansıma şekli de buhar enerjisi içindeki ısı enerjisinin ısı kaybı nedenle su buharı; katı, sıvı, gaz halindeki çeşitli ısı enerji düzeyini bir anda, birden çok hal durumları içinde olmasıyla sistemi ortam çok yönlü bağıntıdır.
Yer çekimi su buharı girişmesinde yer çekimi su buharını uzaya kaçmayacak şekilde olan bir bağıntı girişmesiyle su buharını bulut halinde tutar. Aynı yer çekimi, yoğunlaşan su buharını, yer çekimi etkisi altına almakla su buharı damlalar şeklinde yeryüzüne doğru düşüş yapmanın yansıması içinde oluşla su buharını yağmur yağışı şeklinde, ortaya koyacaktır.
Yer çekiminin su buharıyla girişmesi farklı şekil ve durum bağıntısının yansımasıyken, damlalar; su buharı haline göre ısı enerjisini yitirmekle yoğunlaşırlar. Su buharından oluşan damlanın yer çekimi karşısındaki davranışı, bulut gibi değildir. Damla yerçekimi girişmesi yağışla yere doğru düşme olan başka bir bağıntı biçiminin yansımasıdırlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.