YENİDEN MERHABA.

• 16 Mayıs 2016 Pazartesi 14:42:48

2009 Yılının Kasım ayından beri kiracı olarak ikamet ettiğimiz evimizin ev sahibi nihayet 15 Nisan 2016 Tarihi itibariyle ‘’Binayı komple tadilata alacağım.Bu kapsamda tüm kiracıları çıkarıyorum. Siz de en kısa sürede kendinize bir ev bulup evimi boşaltın’’Deyince bizde şafak attı haliyle. Çünkü İstanbul gibi bir yerde ev bulmak ve taşınmak nereden bakarsanız bakın ekstradan en az 3-4 Bin Tl nin cebinizden uçup gitmesi anlamına gelir. Zira bir taraftan emlak komisyoncusuna yamulurken diğer taraftan yeni ev sahibiniz sizden depozito artı ev kirasını peşin isteyecektir. Nakliye masrafları, yeni taşınacağınız ev için yapacağınız masraflar da cabası. Tüm bunların dışında uygun bir mahalde, uygun bir ev bulabilmek de neredeyse imkansızdır. Hele de böyle bir taşınma olayına evladınızı evlendirme arefesinde mecbur kalmış iseniz varın anlayın artık nasıl bir sıkıntı yaşadığımızı.

İlk etapta büyük Kangalın evliliğini ikinci plana atıp acil bir şekilde ev aramaya başladık. Yenisahra- Barbaros Mahallesinde iki oda bir ev de bulduk. Eve ev demek için bin şahit lazım. Doğalgazı filan yok. İlle velakin mecburuz. Tavuk kümesi de olsa tutacağız. Ev sahibine sorduk ‘’ Kirası ne kadar?’’ Adam o tavuk kümesine 700 Tl dedi. ‘’Tamam, tutuyoruz’’ Deyince bu sefer o sordu: ‘’ Kim oturacak bu evde?’’ Dedim ki ‘’ Ben ve oğlum oturacağız.’’ Adam ‘’ Bekara ev vermiyorum’’ Demez mi? Kısacası karşımıza birproblem daha çıkmıştı: ‘’Bekara ev yok.’’ Adama her ne kadar ‘’Yahu tamam bekarım ama el değmemiş bakire de değilim.’’Dediysem de Nuh dedi, peygamber demedi. Bu arada internet ilanlarında da ev sahipleri açık açık belirtiyorlardı: ‘’ Bekarlar sakın aramasın ‘’ Diye.

Efendim, peki bekara hiç mi ev yoktu? Olmaz mı? Hem de gani kıyamet. İlle velakin İstanbuldaki ev sahipleri şimdi yeni bir yöntem bulmuşlar. İlan şu: ‘’ Bekara uygun ev. Kira: 500 Tl’’ İlana müracaat ediyorsunuz, ev sahibi soruyor: ‘’Kaç kişisiniz?’’ Cevap veriyorsunuz ‘’ İki kişiyiz’’ Adam/ Ya da kadın ‘’ Güzel, üç kişi daha bulun, adam başı 500 Tl bayılın, ev sizin’’ Diyor. Yani evi beş bekara birden veriyor, her birinden 500 Tl den toplamda 2500 Tl ye kiraya veriyor 2+1 bir daireyi. Ha, bu arada...Ucuz semtler de var. Mesela Örnek Mahallesi.

Oğlum Tuğrulla gittik Örnek Mahallesine, ara sokaklarda ev arıyoruz. Aman Allah’ım. İstanbul’da mıyız yoksa Diyarbakır-Sur Mahallesi veya Cizre,Nusaybin vs. mi belli değil. Oralar gibi harabeye dönmüş vaziyette olmasa da sokakların duvarları 12 Eylül 1980 öncesinden beter. ‘’ Apo’ya Özgürlük’’ Duvarlarda en çok rastladığımız yazı. Öyle bir yerde gönül rahatlığı ile ikamet etmek imkansız. Hele de oğlunuz güvenlik görevlisi ve siz Türk Milliyetçisi iseniz hepten imkansız.

Uzatmayayım. Sonunda, İnternetten, üstelik de yine kendi mahallemizde ‘’Bekara uygun ev’’ ilanı görünce hemen daldık ilana ve 1 Mayıs 2016 Günü bu yeni evimize taşındık.

Ev, oldukça lüks. Tek kusuru minicik olması. Ama neticede iki kişiye yetiyor. Eski evimizdeki eski eşyaların büyük bir kısmını kağıt toplayıcısı komşumuza vererek kalan eşyamızı yeni evimize taşıdık. İşte o tarihten itibaren de yani işçimiz ve emekçimiz bayramlarını kutlarken(!) üç emekçi, yani iki oğlum ve kardeşim Naci, gerçek bir bayram yaptılar ev taşımak suretiyle.

Taşınma dolayısıyla internetim kesilmişti. Zaten bu durumu bir gün önce arkadaşlara duyurmuş ve yaklaşık bir hafta içinde tekrar geri döneceğimi söylemiştim.

Taşınma iş ve işlemlerinden sonra evin yerleştirilmesi, tekrar temizliği, eksik-gediğinin halledilmesi derken iki gün de öyle geçti. Sonra sıra internet için müracaata geldi. 3 Mayısta İnternet nakli için müracaat ettim Türk Telekoma. Müracaatımdan itibaren sözde 7 gün içinde internetim bağlanacaktı. O bir hafta geldi geçti, bir bağlantı olmadı. Defalarca aramam sonucunda elemanlar geldi, bir şeyler yaptılar ve ‘’48 Saat içinde internetiniz gelecek’’ Dendi. 10 Mayıstan 15 Mayıs akşamına kadar kaç tane 48 saat geçti, ben kaç defa ‘’ Yahu bağlayın artık şu interneti’’Diye telefon ettim bilmiyorum. Sonuç itibariyle 15Mayıs 2016 Tarihi akşam saatlerinde internetim bağlandı.

İşte bu on beş gün süre içinde neler oldu bitti kısaca onlara dokunayım. ( Unuttuklarım ya da atladıklarım olursa şimdiden özür diliyorum.)

1 Mayıs işçi ve emekçi bayramı olaysız geçti. Gazetelerin ‘’ Olaysız 1 Mayıs’’ Manşeti attığı gün bir yüzbaşımız şehit edilmişti.

2. Mayıs da olaysız geçti. Gaziantep’te İşid’in saldırısı sonucu iki, ve Nusaybin ile Diyarbakır’da şehit edilen dört , yani toplamda altı şehidi saymazsak. ( Artık şehit haberleri olaydan sayılmıyor maalesef.)

3 Mayıs: Çok önemli bir olay oldu: Ünlü magastar Tarkan sürpriz bir şekilde evlendi. Aynı gün Hakkari’de iki, Kilis’te bir şehit verdik.

4 Mayıs: a) Vizesiz AB için önümüze konan 72 Kriterden 69unu yerine getirdiğimizi söyledik. Toplamda üç kriter yüzünden hâlâ beklemedeyiz. Ayıp denen bir şey var.
b) Davutoğlu’nun gidici olduğu netleşti.

5 Mayıs: a) Vizesiz AB için önümüzde üç kriter var sanırken 5 kriter koydular.
b) Davutoğlu göz yaşları içinde veda konuşması yaptı.
c) Meclis Başkanı İsmail Kahraman TBMM nin kurucuları için ‘’ Dinden uzaktılar’’ Dedi.
d) Muş- Varto’da bir asker ve bir polisimiz şehit oldu.

6 Mayıs: a) Gazeteci Can Dündar’a –Eğer yerseniz- Silahlı saldırıda bulunuldu. Saldırgan Murat Şahin, Can Dündar’a iki metre yakın olduğu halde ve iki kurşun sıktığı halde isabet kaydedemedi. Saldırgan iki kurşun sıktıktan hemen sonra Can Dündar’ın eşi, saldırganın yakasına yapıştı. Diğer elinde ise cep telefonu vardı ve polisler gelip olaya müdahale edinceye kadar Can Dündar’ın eşinin bir eli saldırganın yakasında, diğer elinde de o cep telefonu vardı. Yine bu esnada CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, saldırganın boynuna sarıldı. Saldırgan Murat Şahin her iki eli de boşta olmasına rağmen bir daha ateş etmediği gibi ne can Dündar’ın eşine ne de milletvekiline en küçük bir direnişte bulunmadı. Olaya müdahale eden polislere ise oldukça kuzu kuzu denilecek bir tarzda teslim oldu. Anlaşılan o ki Can Dündar bu ülkede mağdur edebiyatının her zaman iyi prim yaptığını çok iyi biliyor.

Bu arada Bir başka gazetecinin arkasına sığınarak. ’ ben ölmeyeyim sen öl’ Pıozisyonunda olan Can Dündar’ı bu korkaklığı sebebiyle şiddetle kınarken eşi ve sayın milletvekilini elinde silah olan bir insanın üzerine korkusuzca gittiklerinden dolayı ellerim çatlayıncaya kadar alkışlıyorum. Helal olsun. Arslan Yürekli Rişar mezarından kalksın da arslan yürek nasıl olurmuş görsün.
b) Can Dündar, çıkarıldığı mahkeme tarafından 5 Yıl on ay hapis cezası istemiyle yargılandı. Sonucu beklemekteyiz.
c)Ak Parti kongresinin 22 Mayısta yapılacağı açıklandı.

7 Mayıs: a) Kilis halkı gazetelere ‘’Acele edin, ölüyoruz’’ Diye ilan verdi.
b) Ünlü sanatçı Oya Aydoğan acil olarak hastaneye kaldırıldı. On saatten fazla süren bir ameliyat geçiren Oya Aydoğan’ın aort damarının yırtıldığı söylendi.

8 Mayıs: a) Anneler günü kutlandı.Aynı gün Giresun’da bir kişi kendisinden boşanmak isteyen eşini kayınpederinin evinde öldürdükten sonra bir kurşun da kendi şakağına sıkarak intihar etti.
b) Nusaybin’de üç asker şehit edildi.

9 Mayıs: Meral Akşener hedefini ortaya koydu: ‘’ Önce Çankaya, sonra Beştepe... Daha sonrası? Allah kerim...Güneş sisteminde -dünya dışında- sekiz gezegen daha var.

10 Mayıs: a) ‘’ Laiklik anayasadan çıksın’’ ve ‘’TBMM nin kurucuları dinden uzaktılar’’ Diyen Meclis Başkanımız İsmail Kahraman, Yenizelandadaki Atatürk anıtına çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.
b) Van’da yola tuzaklanan bombanın patlaması sonucu iki polisimiz şehit oldu.

11 Mayıs: a)Davutoğlu’nun azlettirilmesi kararı faturasının 56 Milyar Tl olduğu açıklandı Sözcü Gazetesi tarafından.
c) Şırnak’ta bir polis şehit oldu.

12 Mayıs: a) Büyük oğlum Cihangir Saat 15.00 itibariyle Ümraniye Nikah Sarayında oldukça sade ve katılımı oldukça az olan bir tören sonucunda resmen dünya evine girdi.

Nikah şahitlerinden birinin adı Özgür, diğerinin adı Seyhan idi. Oğlum ve gelinim ‘’Evet’’ Dedikten sonra nikah memurunun ‘’ Sayın Seyhan Hanımefendi’’ Demesi hepimizi kahkaya boğdu. Çünkü şahitlerden Seyhan erkek, Özgür bayandı. Seyhan’ın ‘’ Hanımefendi değil, beyefendi’’ Demesi üzerine nikah memuru ( Daha doğrusu memuresi ) da bir hayli güldü.

Düğünsüz, derneksiz, şamatasız, şatafatsız bir şekilde büyük Kangalımı dünya evine soktuk hayırlısıyla. Darısı bir küçüğünün ve sonra da babalarının başına. ( Bu duaya amin demeyi unutmayın.)
b) Diyarbakır’da pkk terör örgütü bu güne kadar yaptığı bombalı eylemlerin en büyüğünü gerçekleştirecekti ancak durumu fark eden köylü vatandaşların müdahalesi sonucu 15 ton patlayıcıyı patlattılar. ( ya da çatışma anında isabet alan patlayıcı patladı.) ‘’Çok büyük bir facia önlendi ‘’ dense de neticede 17 köylü vatandaşımızın bu olayda şehit olduğu anlaşılmıştır. İşin üzücü yanı böyle bir olayın bazı gazetelerde ufacık bir haber olarak bile yer almamasıdır.
b) Kemal Kılıçdaroğlu ‘’ Başkanlığı kan dökmeden getiremezsiniz’’ Diyerek yeni bir polemiği başlattı. O gün bu gündür ‘’Kanlı mı olacak kansız mı?’’ dan başladık ‘’ Siz Adnan Menderes’i astınız’’a kadar ne varsa konuştuk durduk.
c) İstanbul Samandıra’da askeri aracın geçişi sırasında bomba patlatıldı. 6 sı asker dokuz yaralı...
ç) Diyarbakır’da bombalı eylem yapmak isteyen pkk lılardan dördü kendi bombalarıyla telef oldular.

13 Mayıs: Kemal Kılıçdaroğlu’na soruşturma açıldı.

14 Mayıs: a) Hakkari Çukurca’da pkk nın saldırısı sonucu altı askerimiz şehit olurken yardıma giden helikopterin düşmesi sonucu da iki askerimiz şehit oldu. Kilis valimizin ‘’ Bomba atılmışsa düşecek elbette. Yer çekimi denen bir şey var’’ Dediği gibi helikopterimiz de havada olduğu için yer çekimi sebebiyle mi düştü, yoksa teknik bir arıza ya da pkk saldırısıyla mı düşürüldü merak konusu tabii ki.
b) Türkiye’de sekiz şehidin cenazesi al bayraklı tabutlar ile son yolculuklarına uğurlanırken Cumhurbaşkanının kızı Sümeyye Erdoğan, altı bin davetlinin katıldığı sekiz şahitli oldukça şatafatlı bir düğün töreniyle yine Albayraklardan Selçuk Albayrak ile dünya evine girdi. ( Cumhurbaşkanının kızları her nedense hep Albayraklara gelin oluyor. Kızı Esra’da şimdi bakan olan Berat Albayrakla evli.)

15Mayıs: a) MHP Olağanüstü Kurultayı yapılamadı.
b) Oya Aydoğan hayatını kaybetti. Ölmeden önce ‘’ Ben Alevi olduğumu hiç bir zaman gizlemedim’’ Diyen Oya Aydoğan’ın cenazesinin bir cem evinden değil de Levent camiinden kaldırılacak olması bazı vatandaşlara dert oldu.

16 Mayıs: İşte yine huzurlarınızdayım ve ‘’Yazmaya devam’’ Diyorum.

Tüm dostlara yeniden merhaba.



Resimler:

1- Oğlum Cihangir’, eşi Bahriye ve nikah şahitleri.
2- Ben ve 2 No lu Kangalım Tuğrul. Yani nasip bekleyen iki müzmin bekar.
3- Can Dündar’a saldırı desem de dediğime kendim de inanamıyorum bir türlü. Bence buram buram mizansen kokuyor.
4- Yenizelanda’da Atatürk büstüne çelenk koyup saygı duruşunda bulunan Meclis Başkanı İsmail Kahraman.
5- Diyarbakır’da köylülerin canları pahasına önledikleri bombalı saldırının boyutları.
6-Kemal Kılıçdaroğlu ve müthiş çıkışı.
7- Hakkari- Çukurca’da şehit olan sekiz vatan evladı.
8-Kilis Valisi ve tarihe geçecek talihsiz esprisi.
9-Cumhurbaşkanının kızı Sümeyye Erdoğan’ın düğünü.
10-Yapılamayan MHP kurultayı.
11- Bir döneme damgasını vurmuş ünlü sanatçı Oya Aydoğan ( Allah rahmet eylesin.)