- 1005 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Ben" UNUTTUM"
Toprağından ayrılmış taze çim kokusu…
Açık pencereden odaya doluşan çocuk sesleri. Günlerdir yatmanın verdiği uyuşuklukla doğruluyorum. Başımdaki ağırlık ve kalbimdeki ağrıyla yoğun bir mücadele veriyorum. Mutlu olmak için çok büyük sebepler aramıyorum. Küçük şeylerle mutlu olacağımı bilen kalbi kocaman bir adamın kucak dolusu gülleri güldürüyor yüzümü.
Not düşmüş üzerine: “Beni sevmesen de olur. Ben çok severim. Senin yerine de, iki kat fazla. Güldün değil mi, İşte bu!”
Bir vazoya yerleştiriyor ve kokusunu çekiyorum içime. Bütün gökyüzü ciğerlerime doluyor sanki. Yaramaz bir kız çocuğu olduğumu fısıldıyor aynalar. Saçlarım uçlarındaki kırıklarından yakınıyor. Makasla kırpıyorum uçlarından. Yüzümü Doğu’nun serin suyuyla ıslatıyorum.
Sonuna kadar açtığım pencereden çıkarıyorum ellerimi. Yaz henüz uğramadı buralara. Kendisini çokça hissettiren bahar yağmurlarına dokunuyorum usulca. Büyütecek beni, nasıl saçlarımı uzattıysa beni de arındıracak o aksi çocuk ruhumdan.
Bazen henüz keşfedilmemiş bir coğrafyada olduğuma inandırıyorum kendimi. Turkuaz rengine bulanan Van Gölü’ne dönüyorum yüzümü. Bu topraklara ayak bastığımdan beri günlük yazmıyorum. Sonuna kadar açtığım pencereden anlatıyorum tüm hikayelerimi . Sonra bulutlanıyor gökyüzü. Yağıyorum göle hafif dalgalar bırakıyorum üzerinde. Kızgınlıklarım, öfkelerim sodalı suyuna karışıyor.
Mesaj kutuma yüzü silikleşmiş bir adamın çığlıkları düşüyor. Farklı sularda can bulan balıklar misali çırpınıyoruz. Kocaman bir okyanustan çekip kendini derin bir bataklığa sapladığından beri içimi acıtıyor. İçimde aşka benzemeyen, sevgiden uzak, öfkelere bulanmış fakat nefretsiz bir geçmiş o. Acısı asla geçmeyecek koca bir kırık. Batıp duracak hep bir yerlerde. Kanatacak belki ama sonra kabuk bağlayıp dökülecek zamanla.
Ben unuttum. Zalimler yüzünü unuttururlar,unuttum. Nasıl bakardı gözlerin? Kızınca düşen kaşlarının altında yine sevgi dolu…Yaşattığın karanlıklara mı benzedin yoksa? Gece gibi karanlık mısın? Kaç baş ağrısı sonrası attın kendini kaybolma ihtimalin olan yerlere? Kaç otobüsü taradın?
Ben unuttum.
Fakat unuttuğum yüzündür benim, ellerindir, gözlerindir .Lanet olası akşamüstleridir sesin. Fakat o kocaman aşk şimdi bir çocuğun tebessümüne bıraktı yerini. Öldürecek kadar zalim fakat özleyecek kadar masum olmayı ne güzel de yaparmış insan.
Ben unuttum. Unutmayı ders edindiğim günden bu yana, her şeyi.
Başka birini sevmenin ağırlığı yıkmadı beni. Başka birinin ismine nakşedilmenin hüznü ezdi. Koca göbekli, seyrek saçlı adamların tebrikleri incitmedi.Bir gölgenin elinden tutup soy isminin yanına koyman öldürdü.
Ben unuttum.Sen de unut haydi..!
Hiç bitmeyecek şarkılar söyle.Mutlu olman için çok daha büyük sebepler aramalısın kendine. Yüreği kocaman bir demet kırmızı gülleri dünyanın en mutlu kadını eder beni..!
Ben unuttum.
Sen de unut beni. Şimdi bir başka kalbin kalbimi iyileştirecek olacağı inancı içimde. Yolda karşılaştığımızda kalbinin seslerinin bir şarkının melodisini andırdığı adama uzattım ellerimi.
Bütün yollarımı ona çevireceğim ve galiba dünyanın en mutlu kadını edecek beni.
Ben unuttum; nefreti.
Hoşça kal yağmurlu bahar.
İçimdeki karlı dağlara güneş döndü bak!
Hoş geldin!
Nuray Kaçan- MAYIS 2016
ERCİŞ-
YORUMLAR
Gitmek ister insan da, gidemez hani. Gidemeyişin yapış yapış hissi çöker insanın yüreğine. Her şey kötü gelir. Yaşama sevinci yiter. Sonra bir el uzanır. Sıcacık bir el. Kendi elindir bu, sıkıca kavrayıp çıkartır seni ruhunu sarmış karanlıktan. Yaşama sevinci dolar içine tekrar. Gülümsersin, pır pır ederken kalbin.
Kaleminize sağlık.
Sağlıcakla,