- 945 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bazen
Bazen..
Bazen öyle oluyorki neden diye sormadan edemiyorum. Etrafıma kendima şöyle bir bakıyorum, herşey bir anlamsız geliyor. Sonra birden ufacık bir kıpırdanma bir tebessüm bir kıvılcım ve herşey anlam kazanıyor. Hani yaşamak için sebeb yok derken birden saymakla bitmeyen nedenler oluşuyor. Çekip gitmek istiyorum bu diyardan ama gidemiyorum beni bağlayan o kadar çok sebeb varki, her biri başlı başına bir bağlanma.
Bazen farklı bir mekanda farklı bir yaşmada olmak istiyorum. Etrafımda olan olumsuzlukların negatif insanların olmadığı sadece sevgi ve güzelliklerin olduğu bir zaman ve ortam. Sanırım öyle bir ortam yok vede artık olduğunuda düşünmüyorum. Hani bir bir söz var “ Böyle gelmiş, Böyle geçer” diye. Sevdiklerim var şu alemde hemde hiç karşılık beklemedin, beni sevmelerini düşünmeden. Çok değiller belki bir elin sayısı kadarlar, yok biraz daha fazla belki ama sayıları iki eli parmaklarını asla geçmeyen. Kimlermi çok da basit aslında 4 çocuk vede bir hanım. Bu beşinden hiç bir zaman karşılık beklemem ben onları oldukları gibi kabul etmişim. Bazen en çok da darbeleri onlardan alırım ama genede benim vazgeçilmezlerim onlar diğer elin parmakları ise bana verenler karşılıksız anne baba. İşte beni hayata bağlayan kişiler. Gerisi teferruat. Hani çok sağlam dostluklar arkadaşlıklar da yok değil hayatınmın etrafında ki halkalar genişleyerek devam ediyor. Bu halkalar genede başka bir zaman ve ortamı özlemediğim anlamına gelmiyor. Yapı meselesi hani.
Bazen zamanı durdurmak istiyorum sonrada tam yukardan insanlara ve olaylara bakmak istiyorum hayat sadece kendi çevremde devam etmiyor. Benim dışımda yüzlerce binlerce farklı hayatlar var. İlginç olanlar hareketli olanlar üzülen, sevinen hayatlar. Hangimiz çevremizdeki bu farklı hayatların kaçını biliyoruz.
Bazen siyaset olmasın ama savaş kavga dövüş te olmasın istiyorum barış huzur olsun istiyorum. Herkesin kendi hakkına razı olmasını istiyorum ama bu çok zor biz insanlar asla azla yetinmiyoruz. Hep benim daha çok olsun ben daha yukarda olayım benim sözüm dinlensin diye diretiyor ve kargaşa yaratıyoruz. Sadece kargaşa ilede kalımıyor işi birbirimizi kırmaya hatta kan dökmeye kadar götürebiliyoruz.
Bazen neden işi bilene bırakmadığımız düşünüyorum. Malum her işte bir usta ve o işe yatkın olan eğitimini almış kişiler vardır, ama olmaz biz illa işten anlamayan torpilli, siyasi gücü olan yada benzer şeylerden işi bilmeyen kişileri o makam ve koltuklarda oturtuyoruz. İdareciler anlamadıkları işleri idare etmeye çalışıyorlar ve batırdıkçada batırıyorlar.
Bazen tatil yapmak istiyorum sadece herşeyden uzak teknolojinin olmadığı bir dağ yamacında kulübede yada bir göl veye dere kenarında. Yanımda kimse olmadan. Kendimi dinlemek istiyorum.
Bazen bazen yanlız olmak istiyor(um) insan .....
YORUMLAR
Bazen evet bu yazmış olduklarınızın çoğu çok kişi tarafından düşünülen şeyler ancak ben yine de derim ki; Psikolojik bir yorgunluk söz konusu bir karmaşa mevcut gibi... Kısa bir mola verilirse ruhen ve de bedenen dinlenilmiş olunacak.
Ne kadar doğrudur bilemiyorum ancak bu dünyada bir insanı karşılıksız ve çıkarsız sadece ve sadece annesi ve babasıdır seven.Tefarruat bölümüne gelince arda kalanların hepsidir.
Saygılarımla...