- 805 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
SONSUZLUĞUN MİNVALİNDE...
En usturuplu acı, yoksunluğun varlığından nemalandığımdan da öte anlam yüklemekte zorlandığım.
Teferruatların indinde, göreceli bir yolculuk, fazlasıyla yeknesak addedilen ki olmazın oluru bir imde takılı aklımın sıra dışı çelmelere olan o tepkisini sineye çeken kırık bir müfreze.
Sonlanmaz iken basireti bağlanmış bir girizgâhta esir düştüğüm; başlamazken, sonunu pek de merak etmediğim.
Issız tufanların zimmetli akşamlarında, resmettiğim dokunuşlardan hemhal ve görgüsüz bir yalnızlığı es geçen, göçebe bir aşka denk düşmüşken…
Hangi muhabere im ise tehdit yüklü bir gölgeye düşen, baş kaldırmış isyanımdan hallice ve hangi tokat ise suretlerin pembesine yenik düşen ve hangi aşk ise beyhude…
Gözden ırak bir tümcenin efkârı ile salâvat getirdiğim her ezan vakti ve çözelmişken aşkın dibine, buyruk verdiğim bir zafiyetmişçesine benliğimin soluk tezahüründe yankılanan adın.
Sonlardan ibaretiz madem ve mademki detaylarda kaybolmuşuz, zaman aşımına uğrayan bir ritüeli nasipleniyorum kaynayan bir coğrafyanın en soğukkanlı ahvali iken sığındığım bir gölgede restleştiğim.
Sonsuzluğun minvalinde, boyutsuzluğumun uzantısında ve mekânsız, zamansız ve de dirayeti yitik bir surette yenik düştüğüm, yengilere rehin verdiğim, çalarken ömür çalamadığım o şarkı ki indinde esaretin yüklü ve hükümlü özlemi belki de sefil bir menkıbede dokunuşuyla savsaklandığım o resimsiz çizelgede, kara kalem resmettiğim kader kadar sorumlu tutulurken.
Sorunlu belki de sorumsuzluğumun perçinlendiği.
Çapakları gözden süzülen bir darbede saklı tuttuğum ki ömrü hayatımda, teselli bildiğim tek lehçe adını konduramadığım fazlasıyla da toz konduramadığım kırağı çalarken, peşin hükümlü düşkünlüğümden arda kalan niyeti bozuk bir imgeye düşmüşken yolum.
Sanrılar mı sancıları mı yükümlü tuttuğum yüreğin?
Salkım saçak onca pervasız düşüngeci rehin alan kader düşkünü kadar da basireti bağlanmış yoksunluğumun nazarında, düş bildiğim mutlu sona rahmet yükleyip ansızın seğirten bir benliğin izdüşümündeki çalıntı bir sevinçmişçesine yoldan çıkmışlığını sorgularken zaman ve mekân hele ki mahremiyeti sorgulayan ötesinde sencileyin bir tevafuk addedip, baş koyduğum en imkânsız aşk ki seferi ileri bir tarihe ertelenmekle tehdit edilen.
Muzdarip kılındığım en içli tezahürü yansıyandan ziyade yansıttığıma hem fikir yine de yitik seyri ömrün ve fazlasıyla müşkülpesent bir ahkâm, boyutsuzluğu mimlenmiş iken aşk denen tufanın.
Bedeller yükümlü olsak da ve sancılı olsa da döngü hatta sarmalında ömrün, biteviye kıyama durduğumuz o açılımda nükseden tekerlemeyi diline dolasa da kader.
Sonlardan ibaret ve ödemekle ödememek arasında kefareti, yine yolcusu kayıp bir seferde kılavuzu sadece yürek, nispeten varlığı teamüle sürükleyen yine de rencide etmeden tek vurguda nasiplenmek aşk kadar üzünçlere de rast gelip.
YORUMLAR
yüreğine sağlık kadiri şairim güzeldi kutlarım
yaygılar iyi geceler diliyorum
tüm seven yüreklere asi kız sayfanıza
bir tutam sevgi bırakıyorum
Gülüm Çamlısoy
her şey gönlünüzce olsun İnşallah.
sevgilerimle gönül dolusu...
Gülüm hanım kendinize has kaleminizden beğeniyle okuduğum bir yazıydı.
Kaleminize emeğinize sağlık
Saygı ve sevgilerimle.
Gülüm Çamlısoy
Saygılar, selamlar tüm yüreğimle...
Gününüz ve ömrünüz aydınlık geçsin.
Oksimoron, bu kelimeyi bi beş yıl öncesi Cengiz Çandarın bir yazısında okudum önce. Sonra sözlüklerden birinde okudum anlamını. Adını koyamamıştım o güne kadar, ama kullanıldığını fark etmiştim. Sizin yazılarınızda da rastlıyorum ara ara. Ben de kullanmalıyım gibi bir arzu uyandırıyor içimde.
Yoksunluğun varlığı da öyle galiba? Ha, bir de minval kelimesi. Sizden aldım ve kullanıyorum artık. Yani, arada yorumlarımda yazıyorum ya, ilham verici diye, palavradan yazmıyorum onu.
İnanmazsanız aktarayım da sizler karar verin ey okuyucular!
"Salkım saçak onca pervasız düşüngeci rehin alan kader düşkünü kadar da basireti bağlanmış yoksunluğumun nazarında, düş bildiğim mutlu sona rahmet yükleyip ansızın seğirten bir benliğin izdüşümündeki çalıntı bir sevinçmişçesine yoldan çıkmışlığını sorgularken zaman ve mekân hele ki mahremiyeti sorgulayan ötesinde sencileyin bir tevafuk addedip, baş koyduğum en imkânsız aşk ki seferi ileri bir tarihe ertelenmekle tehdit edilen."
Nasıl, var dediğim kadar di mi? Fazlasıyla hem de.
Kaleminize sağlık efendim.
Sağlıcakla,
Gülüm Çamlısoy
Yoksunluk ki hangi tümsek ise varlığın hezimete uğradığı belki de kendimizle olan savaşta barışa uzanmak yine yürek debelenirken ve varlık addedilen nice varsayım ki gerçeğin mimarı bir önsezide yüklenmişken taşıyacağım/ız kadar ağır iken yine de yüreği heybesi ve umudun tecellisi son bir rötuş belki de, hani olur da güneş asla batmaz ve renk olur siyah iken içine düşülesi o uçurumda saklı tutulu bir kıvılcım, mutluluğu tutuşturacak tek bir hamlede...
Selam ve saygılarımla efendim...
Yürek dolusu teşekkürlerimle...
Müzeyyen yavuz
yaygılar iyi geceler diliyorum
tüm seven yüreklere asi kız sayfanıza
bir tutam sevgi bırakıyorum