Uzağız ve Sakin
Uzağız ve sakin...
Yasaklı kelimelerim var sana karşı.
Aklımdan geçirmek de yasak ,dile getirmek de.
Her yolun başında ve her yolun sonunda sarıldıklarımdır onlar.
Ergen bir kızın hiç bitmeyen sivilceleri gibi sıkıştırılıp patlatılmadıkça yüzüne sıçramayacaklar !
Aynaların lekelenmiş yüzünü hohlayarak silmek zorunda kalmayacaksın.
Yeni kol saatine ve markalı ayakkabılarınla birlikte daldığın horultulu rüyalarda bir sivilce acısı elbet bulmayacak seni.
Sen kayboluşunun şerefine doğru yol alırken küfrede küfrede ; ben hohladığım aynalarda seyredeceğim insan yanımı...
İlk defa görür gibi ellerimi ,gözlerimi...
Saçlarımı tarar gibi ilk defa.
Kopan her teli itinayla toplayarak sıyırıyorum aklımdan seni.
Bir düzen ,bir itina gelip kuruluyor bozuk saatimin yelkovanına.
Sen kayboluşunun şerefine parfümünü dağıtırken dünyaya ,ben kan-ter içinde koşacağım kendime.
Ellerinden tutup gölgemin ,göğsümdeki kum saatini ters çevirerek yeniden başlayacağım aynaları parlatmaya.
Sen yol alırken başıboş kalabalığına küfrede küfrede...
Bir kibrit çakmayı ancak bir sigaraya layık görerek ,kentleri inşa etmenin telaşına katılacağım parmak uçlarımda.
"Sen" şimdi kalemime bahane bir zamirsin yine...
Hatrı sayılır cümleler bunlar.Kıymetini bil diye...
Kayboluşunun şerefine !
18.04.2016 pazartesi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.