- 658 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
DÜNYA, YAŞAMAK ÜZERİNE
Yine bir bahar sabahı erken uyandım. Saat 05.20
Odamın penceresinden sızan güneş ışınlarını takip ederek denize doğru daldım. Yine dedim kendi kendime, Allah sabaha kavuşturmuş. Demek ki hâlâ şansımız var kendimize çeki düzen vermemiz için. Kendimize çeki düzen vermek uğruna başkalarının da düzenini bozmamaya çalışarak ağır aksak ilerleyerek her gün bir güneş daha söndürüyoruz. Ne olacağımız hakkında ufak bir bilgimiz yokken milyonlarca plan kurarak yıllarımızı heba ediyoruz. Yıllarımızı o planlar uğruna heba ederken kendimizi düzeltmeyi de unutuyoruz, çevremize zarar vermememiz gerektiğini de…
Her gün aynı yalanla başlıyorum güne, güneşin doğuşuna çoğu kez şahit olmayarak…
“Ben iyi bir insan olacağım ve bugün her şey güzel olacak.”
Bazen gün ağarırken kalkıp “İnsanoğlu ömründe defalarca gün doğumuna şahit olmalı.” Der yeniden uykuya dalarım.
Kendime en çok söylediğim ve her söylediğimde beni büyüleyen bu yalanlar belki de beni düzgün insan yapacak cümlelerdi.
Evrenin sonsuzluğu beni ne kadar büyülese de benim düşüncelerim insanlık, sevgi, değer kelimeleri dışına çıkamamıştır. Çünkü orta yaş sancıları çeken dünyada yaşamak öyle zor hâle geldi ki bizi biz yapan temel sıfatlar olmadan geri kalan evren sonsuzluğunun bize bir faydası olmuyor.
Yani insanlık sıfır, sevgi yok hoşgörü yok ama uzayda farklı yaşam galaksileri keşfetme peşindeyiz. Nereye kadar gideriz temel olmadan böyle bilmiyorum ama gidebildiğimiz en fazla dünyanın yaşlı evresi olacak. Ve dünya can çekişirken geri kalan galaksilerin bize hiç faydası olmayacak.
Zaten bizim sahip olduğumuz değerlerin farkına varabilirsek bu dünya bize yetecek.
Mesela bir köpek yavrusunu şefkatle sevdiğimiz zaman, sokakta yürürken tanımadığımız insanlara güler yüzle selam verdiğimiz zaman, yoksul insanları sevindirdiğimiz zaman, İnsanları koşulsuz sevdiğimiz zaman, güneşin doğumuyla yeni umutlar yeşerttiğimiz zaman parayı ikinci plana attığımız zaman dünyamız daha yaşanılır bir gezegen olacak.
Evet, insanoğlu daima gün doğumuna şahit olmalı ve her şahit olduğunda farklı umutlar yeşertmelidir. İnsanlık ölmedi biraz yaralı; kurtarabiliriz.
YORUMLAR
’Saçmalıklar çağı’’ mutluluk bir kadeh içinde bir yudumluk. Oysa acılar ,ayrılık çanlarından sonra geride kalan ilahi iniltiler gibi… Susma şair ,susma şiir ! BirGün mutluluğun tarifi ölüm olacak ve en çok ölüm beni bunca güldürebilir
Unutmayın ! Düştüğünüz yer kalkacağınız yerdir...Son kuruşuna kadar zamirler, son bir çığlık şerefine, son kuruşuna kadar sıfatlar. Hangi lisan ile bağırsam size bilemiyorum. Son kuruşuna kadar tükenen insan, tüketen yine insan..
Yaşamak ve yaşatmak her'şeye rağmen !
sevgiler