- 1192 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Ah Edip Ağlamak Bana Mı Düştü..
Yoktur yaşam sürecinde gözyaşı dökmeyen. Özdeşleşmiştir insanlar .Ağlar insan,insan olduğu sürece.
Hepimiz bir neden sunarız, neden ağladığımıza dair.İşte o zaman "neden ağlar"sorusuna takılır kalır ağlar.
Hayata gözümüzü açtığımız andan itibaren ağlarız.
Doğuştan gelir..O halde neyin müdafası için döker gözyaşlarını,yaşama gözlerini açan bir bebek...
Ağlamak insanların haklı-haksız veya yaşadıkları karşısında,çaresizlikten verilen bir tepki ise neden gözler etkilenirde yaşlar süzülür...
Kim bilir bazen de bir şeylerden duyulan medet...
Yoksa taşıdığımız bedenin ve ruhun kötü kabul ettiği her şeye karşı bir koruma refleksi mi...
Gözyaşlarınızı bir sorguya çekin bakalım.
Ya da sınıflandırın.
Öyle ya ağlamayan insan yok....
Yaşam ve ölüm arasında sıkışan insanlar ve nereden geldiğini nereye gittiğini anlamaya çalışan insanların döktüğü yaşlar..yani İNSANİ GÖZYAŞI.
Aşk ile tutuşan gönüllerin gözyaşları.Bağırları sevdadan kavrulmuş kalpleri yaradan aşkına atan velilerin,evliyaların....şehit vermiş anaların.İlahi gözyaşı.
Bide cahillerin olmalı.Ki bunlar neye niçin ağladıklarını bile bilmezler.Sadece ağlarlar.öyle ya....
bazen içe doğru sel olursun bazen dışa doğru......
öyle kapat ki kendini içe aksın.....
utan ki benliğinden, dışarı aksın.....
mutlu ol ki daha çok aksın....
umut etki daha da çok.....
diz çöküp yalvar ki kırmızı aksın.....
yeter ki iz bıraksın gözyaşlarım.....
Cesarettir ağlamak. Ağlamaklı olduğu halde buna cesaret edemeyen o kadar çoktur ki... Esaretten kurtuluştur ağlamak. Ve set çekmekten, ket vurmaktan, mış/muş gibi yapmaktan ve belki de hatta kendi kendinden . Ama asla gerçek kendinden değil. Kendi sandığın şeyden kurtuluştur ağlamak. Öğretilenden ve elbette öğrenilenden vazgeçiştir ağlamak. Ve kutlamaktır kendini. Acı çektiği için kendini kutlayabilen o kadar azdır ki. Ve ışıktır onlara ağlamak. Bakıp görür ve belki de cesaret ederler onlar da gözyaşlarınıza. Eğer ağlayabilirseniz... Her ağlayış bir başka ağlayışın mümkün olması için vesile olur böylece. İşleri kolaylaştırır yani bir anlamda. Her bir ağlayış bir sonraki ağlayışın kapısını açar aynı zamanda. O kadar da korkunç olmadığını görür ve salıveririz gözyaşlarımızı bir kez daha mutluluğa doğru.
AĞLAMAKTIR hayat ne kadar acımasızda olsa ......
YORUMLAR
Cesarettir ağlamak. Ağlamaklı olduğu halde buna cesaret edemeyen o kadar çoktur ki... Esaretten kurtuluştur ağlamak. Ve set çekmekten, ket vurmaktan, mış/muş gibi yapmaktan ve belki de hatta kendi kendinden . Ama asla gerçek kendinden değil. Kendi sandığın şeyden kurtuluştur ağlamak. Öğretilenden ve elbette öğrenilenden vazgeçiştir ağlamak. Ve kutlamaktır kendini. Acı çektiği için kendini kutlayabilen o kadar azdır ki. Ve ışıktır onlara ağlamak. Bakıp görür ve belki de cesaret ederler onlar da gözyaşlarınıza. Eğer ağlayabilirseniz... Her ağlayış bir başka ağlayışın mümkün olması için vesile olur böylece. İşleri kolaylaştırır yani bir anlamda. Her bir ağlayış bir sonraki ağlayışın kapısını açar aynı zamanda. O kadar da korkunç olmadığını görür ve salıveririz gözyaşlarımızı bir kez daha mutluluğa doğru.
AĞLAMAKTIR hayat ne kadar acımasızda olsa ......
AĞLAMAYI BİLMEK GEREK AĞLAMAK BİR ERDEMDİR ASLINDA...
Ağlamak, gözlerden süzülen gözyaşları gönül kefâretidir. Ruhu yüceltir. Ah. bir de haksızlıklara ağlamasak. Ne kadar güzel olurdu. Bazı günler içimizi yakana, bazı günler sol yanımızdaki eskimiş, mazi sızısına, gözyaşı dökmemiz bizi biraz üzse de yapacak bir şeyimiz kalmıyor. Elimiz kolumuz bağlı kurbanlık gibi bekliyoruz. Güzel yazınızı haz alarak okudum. kutlarım. saygılar sunarım.