MEKKE’DE AŞK BAŞKADIR
Ne zaman bir başkasının manzarasını görürsen, o zaman senliği bırakıp bizleşme yoluna düşmüşsün demektir. Ah gözlerine hasret kalıp aşkı kalbinde bir sır gibi saklayan adamdan bi-haber aşkın en nadide gül kokulu kadını. Sensizliğin yükünü omuzlamış yol alırken ebedi göçüme doğru, senli olan zamanların hayaliyle yaşamak bile mutluluk veriyor bana. Biliyorum ki bunca çekilen acıların karşılığından senin gibi bir dünya güzelini bahşedecek Rabbim bana. Ah nelerden bahsetsem sana sevgili, hani benden hiç ayrılmamış gibi yıllarca taşırken küçücük kalbimde seni, aşkının dünyayı kaç defa sardığını saymadım.
Gözlerim dalıp dalıp gidiyor bu insanların arasında, nasıl başarabiliyorum bilmiyorum; onca kalabalık içinden bir cımbızla çekmiş gibi ortaya çıkarabilmek yalnızlığı, ustalık gerektiren meziyet olsa gerek. Şimdi suskun kelamlarımı bir bir acıya bulayıp, anneye hasret bir evlat edasıyla sana sesleniyorum. Artık giç bir acı beni benden etmiyor, hiçbir tebessümse bana senin tebessümünü aramamı gerektirmiyor. Ümit ediyorum ki sende benim için saklıyorsun o güzeller güzeli tebessümünü.
Gözlerimin önünde bir işaret bırakmışçasına taşıdığım karartı, insanları telaşlandırırken, bana senin için seçilmiş olduğum hissini veriyor. Ah umuduna yol olduğum insan, senin dilinden dökülen o güzeller güzeli kelamı duymak için canımı bile vermekten çekinmediğimi bilir misin? Geçsen karşıma da “Hadi aşkım, bırak Allah verirse bir dilim ekmeği yiyelim, gel biz Mekke’ye ve Medine’ye aşk ile aşka secde etmeye gidelim” demenin hayali bir anda tüm acılarımı silip tebessüm ettiriyor beni. Kimileri ne derse desin, hangi mevsimlere sığdırmaya, hangi aylara bir elbiseymiş gibi giydirmeye çalışsalar da aşkı, asıl olan bir gerçek vardır sevgili. “Mekke’de aşk başkadır.”
Nelerden bahsediyorsam bu sıralar kendi halimde, bir içsel akış var gelecek âleme, geçmişi silişimi sorma sevgili. Şiirin dilinden anlamazsan eğer, o şiirler sana sevda olmaz ve kalbine varmaz asla bu böyle biline. Sana hangi şarkıyı söylesem biliyorum ki, hiç biri senin için edilen duaların yerini tutmayacak. Ah belki de sen benim için, bensiz dualar edeceksin semaya el açıp, Emir Sultan hazretlerinin karşısında bana adadığın dualar gibi, Üfdade hazretlerinin huzurunda dualaşan bir sevginin ferahlığını nasıl gönderdiysen, ben Mekke’ye ne zaman bensiz ayak basarsan o zamanların her bir anında senden dua bekleyeceğim. Ne kadar acizim bir bilsen.
Dilime bir hüzün türküsü dolandı nedensizce bu akşam, anneme anlatırcasına yalnızlığımı “Anam yok ki derdim bilsin / Bacım yok gözyaşım silsin / Yalnızım gurbet ellerde/ Yalnızım şimdi” türküsünü söyleyip söyleyip ağlıyorum. Biliyor musun bilmem Aynur ablam da beni yalnız bıraktı bu sıralar, sevdiklerim kimse bir bir ardı sıra üzdü beni, bir ben sustum kendimde içeri bir ben ses etmedim yine sabırla ve bir sensizliği acı olarak kabul ettim yokluğunda ve bir de sensiz geçen Mekke’deki zamanı yok saydım ömrümden. Sana seni sevdiğimi söylediğimde bana beni sevdiğini hissetmenin güzelliğini yaşamak istiyorum. N’olur aşka dolandığının farkına var, kalbime bir sarmaşık gibi sardım seni, hayalini düşlerime işledim, şiirlerime seni anlattım ve ben dualarımla seni dilerken, sen susma.
Odamın penceresinden bakarken dışarı, insanların hayat telaşının ne kadar boş olduğunu görünce tebessüm etmekten başka bir şey kalmadı bana. Sensizliğime baktım güldüm, yokluğuna baktım güldüm, her yana baktım, bir hiç uğruna birbirini kıranlara, yalan dolanlarla kendi hayatını şekillendirdiğini sanıp karalar çalanlara, insanları kandırdığını düşünerek ahretini tehlikeye atanlara, inanmış gözüküp inanmamış gibi yaşayanlara bakıp bakıp güldüm bugün.
Artık tebessüm bile değerini kendi içinde yitirmiş maddeleşmişken, sana sen varmışçasına tebessüm ettiğimde emin ol o tebessümü tüm maddi şeylerden temizledim, zerre kir bırakmadım hayata dair. Hayatın içinde öğrendim artık kendi enerjimi bir anda sömüren insanlardan uzak durup, ruhuma şifa olanlarla birlikte olmayı. Ama bazen sınav haline gelebiliyor hayat, sevdiklerini kaybettiğini düşündüğünde görüyorsun ki asıl sevdiğin seni asla her ne olursa olsun terk etmeden yanında olan olduğunu görüp daha da sarılıyorsun. Kimi zaman sevgili, seni iyi anlayamadıkları için kaybederken anlatılmanın neresinde olduğunu görmek lazım diye de hesaba çekiyorum kendimi.
Öyle zamanlar oluyor ki çocuklar bile kendini bir amir sanıp yaşına, başına bakmadan ayağına çığırıyor. Sanırsın ki sana dünyayı bağışlıyorlar. Yazık diyorum içimden, yazık ki ne yazık. Alınan edebin neresinde yaşıyoruz. Bizler ne menfaatsiz sevmişiz. İyi ki de öyle yaşamışız bu âlemde.
Gel sevgili, biz yine aşkın peşine düşelim kelam ile, kalem yazar gönüle düşeni elbette, millet nereye giderse gitsin bize ne… Mekke’de aşk başkadır, eller açılınca duaya düşünce secdeye… Ey sevgili hadi, beni davet et aşka… Duamdasın her daim, duana talibim, dua ile.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.