Atatürk bir Ülkücüydü! Bunu burada izah etmeyeceğim... Ben Atatürk’çüyüm diyen Solcu olamaz!!! Eğer Atatürk’çüyse hemde Solcuysa yalandır! Atatürk’ün kurduğu bir Partinin ambleminde oklardan birisinde, Devrimcilik yazmasıyla da Devrimci kimliği öne çıkartılamaz! Ki Devrimcilik Koministlik hiç değildir. Devletini Muhasır Medeniyetler seviyesine taşımak isteyen Atatürk onbeş yıllık iktidarı zamanında isteseydi Türkiyeyi Kominist yaparmıydı? Halbuki o demiştir ki ’’’Türkiyede Kominizm görüldüğü yerde başı ezilecektir.’’’ Şimdilerde Üç fidan diye adlandırılan sözüm ona Atatürk’çü Devrimci dedikleri Deniz, Hüseyin ve Yusuf isimli Vatan- Millet düşmanı teröristler yaşadıkları zaman diliminde ellerinden gelen bütün kötülükleri bu vatan toprağında gerçekleştirmişlerdir. Banka soymak, adam kaçırmak ve okullarda okumak isteyen öğrencileri yıldırarak okullardan uzaklaştırmak ve nice terör eylemleri. Şimdi bakıyorum Sol görüşlü bir sürü tanıdığım insan onarı bir kahraman olarak lanse ediyorlar. Yahu arkadaş! Marksist, Leninist ve Mao düşünceleri kendiliğinden Öldü Öldü! Sen neyin peşindesin? Şimdi Zuranın Zırt dediği yer! Ben Atatürk’çüyüm diyeceksin! Atatürk’ün kurduğu ve ilerlemsi için gösterdiği yolu bırakacaksın, ona silah sıkacaksın, Halkların kardeşliği safsatasıyla ortalığı bölüp parçalayacaksın, sonra da dönüp ’’’ben Atatürk’çüyüm diyeceksin’’’ ATATÜRK’ÇÜ BENİM! Onun getirdiği bütün yenilikleri başımın üstüne koymuşum! Gösterdiği yolda Fikirlerimle ve onun fikirleriyle yoluma devam etmek gayretindeyim. Bu altı okuda sinemde saplı olarak saklıyorum! Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik,Devletçilik ve İnkılapçılık...Ayrıca Ülkücülük.. Atatürk’çüyüm diyerek onu kötüleyenler hadi kışt kışt başka kapıya!!! Ne mutlu Türk’üm diyene!!!
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ataturkculuk bir turkiye ve turk milleti gercegidir bu gercegin kaynagi turkun kurtulus savasidir turk milletinin bugun ve gelecekte tam bagimsizliga ulasmasi amaci ile temel esaslari ataturk tarafindan belirlenen rkonomik kulturel ve sosyal hayatta izlenmesi gereken yola ataturkculuk denir
seyhlerinin etegini operek ona bina cariye ucuncu es ustune dorduncu kuma olma isteyen
bu ulkeyi gupe gunduz karartan hamambocegi kafali gerici yobazlara
sozum ona ilerici demokrat kirmizi arkali sempanze leninperest gomonislere gapak olsun
az yagli kemik ugruna babasini satan sekilci biyik salip elini kurt yapan kisi idealci mefkureci ulkucu olamaz
turkcu turk milletinin yukseldigi devirlerin arapciliktan oncesinide bilir
arabinkini samin sekerini yalayip durmaz
her ne kadar
bu ulkede dogmakla turk olunmuyacagi gibi yonan kalintisi bizans kalinti turk olmasada turkluk irk birligi degil hissetme aidiyat birligidin benim ganimi kessinler girmizi akar silkele sezai gardasim
ben bu kendine ulkucu goruntusu verir kilic artiklarininda bu girmizi arkali sempanze gomonislerinde bu arapci yari deli yari osmanli takkeli sarikli harmaniye kaftan sunnet kiyafetli zirzoplarinda turklugunden supheliyim gercek turk canakkalede dedesi kabri dururken parasini suudilere kaptirmaz kendi halk kahramani yuzbasi ismail hakki dururken kalkip che guevera peresti olmaz ben bu aslan postu giyen esseklerin alayini opuyorum gercek turk dokunur hisseder
gercek turk atasi izinde muassir cagdas ilim pesindey b ati hipnelik yapiyo sende mi hayiiir ataturkculuk bu degil
ataturkculuk onun ilmini alip bilim teknik inkisafini alip kendi oz kulturu benligine sahip cikman
Bu yazıyı okuyalı bayağı zaman oldu. Bir yorum yazacaktım elbette ama baktım söyleyeceklerim oldukça uzun olacak. Ayrıca yazacaklarımı daha çok kişinin okumasını istiyordum. O bakımdan buraya yazmadım. Özel bir yazı olarak hazırlayıp kendi sayfamda yayınlayacağım.
Bir yerde senin bu yazdıklarına ve sana yapılan yorumlara cevap niteliğinde olacak o yazım. Şu Ambulance yazı dizisinin ikincisini de yayınlayayım, hemen peşinden sırada bahsettiğim yazı var.
BİR ÜSTTEKİ YORUMUN SEBEBİ SENSİN HEP SENİN YÜZÜNDEN DÜN BUNA YORUM YAZILIP GEÇİLMİŞTİ SEN GENE YORUM YAZIP BUGÜNDE ANA SAYFADA YER BULMASINI SAPLADIN HADİ KURTUL BAKALIM ÜSTTEKİNDEN NASIL KURTULACAKSIN :-P YENİ DOĞMUŞ 4 SAAT OLMUŞ :-)
Kominist yazdığınızda sözcüğün altında kırmızı bir dalgalı çizgi çıkmış olması lazım, işte o çizgi, sözcüğün yanlış yazıldığı anlamına geliyor. Dört kez aynı yanlışa düştüğünüzde kendi kendinize "ben nerede yanlış yapıyorum, bu sözcük nasıl yazılıyor?" diye merak edip şöyle bir okusaydınız, bana hem delice hem de acayip garip gelen bu fikrimsiler coşkun sel olup yüreğinizden süzülmezdi.
Bu yorumu yapmanızda ki amaç eğer beni küçük düşürmek için yapılmışsa doğru yoldasınız! Rahmetli Başbuğumuz Türkeş de Komonist diye söylerdi! Dikkat etmediğiniz bir hususu da ben size söyleyeyim!!! Ben bu yazıyı edebi bir yazı olarak yazmadım ve hiç bir kurala kaideye kondurmadım. Halk diliyle ve bu sayfalarda okuduğum bir yazıya istinaden kızgınlık anımda yazdım. Ayrıca siz fikirlere saygılı olsanız DeliGarip mahlasımı oraya dalga geçer gibi delice ve garip fikrimsiler diye belirtmez '''yoruma katılmıyorum diyerek''daha insanca bir yol göstermiş olurdunuz!!! Sizin mahlas ınız da çok hoş olmuş! Gavurumsulaşmış!!!
bu ulkenin yakin siyasal tarihine bir bakin sonra dirdir edin devrimcilik ve ataturkculuk ustune, ataturk yasasaydi akp'ye bayilirdi oyunuda onlara verirdi diyen cahil zihniyet ile aranizda hicbir fark yok maalesef. altiokun devrimcilik ulkusunu kimseye layik gormeyenler milliyetcilik ulkusu ustunde ikamet etmekte, yani bumudur ataturkculuge bakisiniz.
Benim ATATÜKÇÜLÜĞÜME en son siz karar verin ve onun nasıl bir sevgisini taşıdığıma aldırış etmeyin! Atatürk sadece sizin olsun istiyorsanız havanızı alırsınız. Bence ithal fikirlerle Atatürkçüyüm demek abesle iştigalden öte bir şey değildir. Benim yazıda izah etmeye çalıştığım sadece Atatürk ün de ülkücü olduğu yönünde dir. Katılırsınız veya katılmazsınız ayrı bir konu. Akp de kim Atatürkçü olmuş ki böyle bir yazı yazsın??? Birde hicap duyarım aynı fikirde olduğum zaman ve utancımdan sokağa dahi çıkmam. Bahsetmiş olduğum konular da tamamen benim içimden geçen hislerdir. Hiç değilse Atatürk ün iki fikrinini(Sizin deyiminizle) almış ve kimseye de layık görmemiş olarak onların üzerine çöreklen miş isem ne mutlu bana.
Ayrıca İlber Ortaylı hocamın attığı tırnak olsam daha ne isterim ki!!! Ama size teşekkür ederim onunla beni aynı kefeye koymuşsunuz.
Öncelikle yazımı okuyarak yorum yaptığınız için teşekkür ederim. Ancak o yorumunuz beni içten incitti! Belki yazıma karşı çıkabilirsiniz! Saygılıyım! Karşı tepki alabileceğimi göz önünde bulundurup bu yazıyı kaleme aldım. Keşke Yorumda sizde kendi fikrinizi açık seçik söyleseydiniz! İnanın benim çok hoşuma gider ve belki de o yorumunuzdan ders dahi alabilirdim!
Sayfanızda zaman zaman eserlerinizi okuyorum. Yorum yazmasam da! Ancak dün bu yorumu görünce üzüldüm! Kendi sayfanızda demişsiniz ki!!!
'''En çok beğendiğim dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.'''
Evet çok gurur duyulacak bir Liderimiz! Bende beğenmenin üstünde çok seviyorum!!!
Anam- Babam dünyaya gelme vesilem, Atatürk'üm ise bu günlere gelmem, hayatımı idame ettirmem, Rahat yaşamam vesilesi!!!
Keşke o talihsiz yorum yapılmasaydı., Selam ve saygılarımla.
Atatürk benim nazarımda 20'inci asrın en büyük siyasi askeri kişiliği
Kuşkusuz milenyumda da bu durum değişmedi
Dünya tarihininde devlerindendir vesselam
Büyük Atatürk'ün eseri Türkiye Cumhuriyetinin bir mensubu, vatandaşı, yurttaşı olmakla da övünç duyarım her dem
Atatürk'ün büyüklüğünü Atatürkçülük ya da Kemalizm kavramlaştırmasıyla da sınırlandırmam
Çünkü Atatürk'ün bizatihi kendisi ile anlaşılış, seviliş, benimseniş biçimleri bire bir örtüşmeyebilir
Atatürkçülük genelde muhafazakar, milliyetçi ya da liberal aydın ve münevverlerimizin Atatürk algısı iken Kemalizm de sol, sosyalist, devrimci kesimlerin Atatürk'ü anlayış veya anlamayış biçimidir
Hani derim ki; orta boy insanın büyük adamı anlayışı anlayabildiği kadar olacaktır ister istemez
Kuşkusuz her iki zümrede de, gerçekte Atayı sevmeyen, deyim yerindeyse günahını bile vermeyecek takiyyeciler vardır
Çünkü ülkemiz şartlarında Atatürkçü olmasa da görünmek işlevseldir
Bunda demokrasinin, tam olarak sözde kalmayı bir türlü aşamamasının da hatırı sayılır rolü olmalı
İnsanlardan baskı altında samimi olmalarını beklemek hakikatli bir yaklaşım olmayacaktır kanımca
Eh! Yakın tarihimizin çeşitli dönemleri de konjonktürü yabana atmamak kaydıyla dürüstlüğü, açıklığı, şeffaflığı özendirmiyor bence
Başta darbeler ve ihtilaller dönemleri derim
Neden tek parti dönemi demiyorum peki?
Özellikle 1920'lerin şartları ağırdır
On bir yıllık harplerden çıkmış, münevveran, nitelikli tabakasını Çanakkale'de, Sarıkamış'ta yitirmiş, neredeyse gayri müslim aydın ve zanaat erbabına ihtiyaç duyacak hale gelmiş bir ülkede demokrasi yapmak, yapabilmek kolay mıdır?
Osmanlı'da Türk rençber, memur, asker
Türk'ün iktisadi birikimi, hâlihazırda ticari kabiliyeti var mıdır?
Yerli servet birikimi var mıdır?
Sonra Mustafa Kemal Paşa ya da diğer kumandan ve siyasilerimiz demokrasi geleneğinden mi geliyorlar?
Harp okulu menşeli, İttihatçı kökenli paşalar ve siyasilerle parlamenter rejimi tesis etmek zaman meselesidir ister istemez
Hatta Demokrat Partinin harcı da tek parti dönemi ve öncesinde İttihatçılar devresidir, daha da öncesinde ise padişahlık tarihimiz tüm saygınlığına rağmen realitedir
Ancak yine de, 1946 sonrası çok partili döneme geçeriz artık
Bunda, NATO eksenli askeri siyasi bloklaşma gerçeği de etkili olur şüphesiz
Bunun gibi 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül de doğu batı bloklaşmasının önemli ölçüde markajı altındadır
Ne zaman, Sovyet Rusya ile ticari ekonomik yakınlaşma sağlasak Amerika ve NATO ensemizdedir
27 Mayıs ihtilali günlerinde Milli Birlik Komitesi subaylarımızın radyoda NATO'ya Cento'ya bağlıyız andları içmeleri manidar değil midir?
Şüphesiz ihtilalci eğilim zaten vardır, salt Sovyetlerle ikili ilişkilere bağlı da değildir ayrı husus
Kıbrıs meselesi, 06-07 Eylül hadiseleri, İstanbul'un imarı ve kamulaştırmalar, vs. yabana atılır mi hiç?
Ne ki, tüm bunlara rağmen; 1946 sonrası bir çok partili demokrasi tarihimiz, deneylerimiz vardır
Ne kadar askeri siyasi bloklaşma konjonktürü desekte ara dönemler ülkemize çok şey kaybettirir
Hele ki, başta Yassıada olmak üzere siyasi idam süreçleri toplum psikolojisini sarsmıştır hatta travmatik sonuçlar doğurur demek mümkün
Ben hep 27 Mayıs 1960 ihtilali ve özellikle Yassıada sürecini yakın tarihi bıçakla kesen bir oluşum olarak düşünürüm
İhtilal yapılmayıp erken seçime gidilebilse -ki bu ağız çalkalama değil, gerçekleşme arefesidir- Menderes'in erken seçime gidileceği yönünde sözleri, tam da o günler ihtilalin yapılması enteresan, hani ağzıyla kuş tutsa dönülmez akşamın ufku havası estiriyor adeta
Hadi ihtilal yapıldı, ahır misali bir ada hapishanesi neyin nesi, kimin fesi
Bana göre, Yassıada olmayıpta salt ihtilalle sınırlı tutulsa bugün Demokrat Parti dönemi de sağlıklı biçimde eleştirilebilir, eleştirilerde mutabakata varılabilir, ve dahi 1960'lardan bu yana iktidarlar tarafından rant alanı yapılamazdı
Hani bizde bir söz vardır "kel ölür sırma saçlı, kör ölür badem gözlü olur" derler ya
Demokrat Parti dönemine müspet bakan biriyim ama neden sorgulanıp, eleştirilemesin ve dahası neden bir rant kapısı olsun
Adam Yassıada'da acı çekmiş, sonra gelenlere oy deposu olsun, efendim! Ne münasebet
Beri yandan hocam
Lanet olsun komünizme
Rahmetli Atatürk'de hiç şüphesiz komünizme papuç bırakmadı
Komünistlerde hemen hep Atatürk'ün ardına saklanır ya
Ben kendi hesabıma Attila İlhan, Kemal Tahir, İdris Küçükömer gibi sosyalistlerimize sıcak bakarım
Ama cuntacı sosyalist aydın yapılarına da baraj koyarım
Bir Doğan Avcıoğlu, entelektüeldir, analitik kafaya sahiptir, başka bir zeminin adamıdır, 20'inci asrın mükemmel bir Fransız aydını olabilirdi, ya da ülkemizde oturmuş, kurumsallaşmış bir demokratik evrenin iyi bir aydını olabilirdi, ancak ara dönemlerde zarar verir, etrafına çektiği gençlikte düşünülürse, Bunlar 09 Mart 1971'i hedeflediler, kendileri 12 Mart sonrası bir şekilde aklandılar, fakat kimi gençlerinde başını yediler, aklanmaları suçsuz oldukları anlamına hiç gelmez, konunun silahlı kuvvetlerin üst tabakasına sıçramaması adına dosya kaldırılır kanaatimce, yoksa sol cuntacı bir hareket, milli demokratik devrim başlıklı bir yapılanma kapıdadır ve bu yapılanmanın asker- sivil kanadı mevzu bahistir, hatta kuvvet komutanı düzeyinde
Ancak bir husus gözden kaçmamalı derim
Neden üç genç idam edilir? Hani, 06 Mayıs 1972 takvimli üç idam
Yassıada'da üç idam düşünülürse sanki rövanşist bir yaklaşım var
Demem o ki, sorunun özü komünist olmalarında yatmıyor
O devirde yüzlerce komünist yazar, binlerce komünist genç var
Dağda bayırda çatışma esnasında vurulanları bir yana bırakalım
Ben bugün kır gerillası hadiselerini konuşmam bile
Askerle jandarmayla çarpıştılar vurulup öldüler
Ne var ki, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı Yassıada'yla koşut düzlemde üçe üç havası estirdiğinde mim koymak gerek
Burada bir hukuksuzluk var bence
Bundan dolayı bu üçlü bugün kimi sosyal kesimlerde anılıyor, yara kanıyor vicdanlarda hani
İdam edilmeseler, üstte arz ettiğim 'sırma saçlı ya da badem gözlü mü' olurlardı acep? Bugün Ertuğrul Kürkçü'yü konuşan mı var? Dönek deniyor, provakatör deniyor geçiliyor. Öyle ya yanında ki on üç on beş kişi vurulurken kendisi samanlıktan yan eve kaçıyor, niye diğerleri bu yolu bilmiyor?
Ya da 68'li yığınla militan genç bugün neredeler?
Çoğu siyasette, medyada, özel kesimde yerini aldı, palazlandı oturdu aşağı, şimdi sosyalist bile değil ekserisi, ya da arada nostaljik takılıp geviş getiriyor da olabilirler
Deniz Gezmiş bugün yaşasa ihtimal sosyalist bile olmaz, belki de Erdoğan hükumetlerinde sol kökenli etkin bir kişilik olarak hükumete oy taşıyor olurdu
Danny John Bendith bugün ne alemde batı dünyasında?
Aklı başında bir eski tüfek siyasi
Ali Kırca ne yapıyor bugün? Ülkenin en iyi televizyoncularından biri oldu oturdu aşağı
Başarı gösterenlere karşı değilim, ılımlılaştılar diye gönül de koymuyorum, batılı bir sosyalistin sözü de hoşuma gider, "on sekizinde sosyalist olmayanın ahlakından, otuzundan sonra sosyalist kalanınsa aklından şüphe edilir" der hazretin biri, ne çare ki mantığı yok değil
Keşke Deniz Gezmiş'de numunelik asılmasaydı, ve bu kanaldan anlamsız bir efsanelik kazanmasaydı da, yaşayıp ılımlı görüşleri olan bir siyasi veya gazeteci yazar veya aydın olsaydı
Karambole söylemiyorum hocam
Öğrenci lideri olan insan çok zekidir, öyle böyle değil
Maalesef bizim gibi ülkeler iç ve dış güçlerin oyunlarıyla ne çok zeki gençlerini, beyinlerini yitirdiler
Kazanılabilseler iyi bir teknokrat da olabilirlerdi, kim bilir neden olmasın?
Bugün yapılması gereken; 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ya da 28 Şubatın kalıntılarına su taşımak değil yeni yeni böyle takvimlerin olmamasına çalışmaktır
Farklı sosyal kesimler neden bunlara sınırlı destek veya şartlı karşıtlık gösterir?
Bazı darbeler muhtıralar tu kaka, bazısı eh o lazımdı, lazımlıktı derken neden siyasi bir yara kanayıp dursun, kangrene dönüşsün
Bu algılama toplumsal barışa hizmet etmez ki
Nihayet hocam Sürç-ü lisan etti isem affola Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza selam ve saygılarımla...
Çok teşekkür ederim Üstadım! O kadar haklısınız ki! Atatürk bizim olduğu kadar bütün ülkelerin de yol göstericisidir. Onur verdiniz! Selam, saygı ve dualarımla.
Çok Haklısınız! Atatürk Bir Ülkücüydü! Lakin Atatürk'ün Ülkücülüğü Kendi çizdiği "Ne Mutlu Türküm Diyene" Vecizesi sınırları sınırlıydı. O ithal edilen hiç bir kavramı, benimsemedi. Misakı milli sınırlarını nasıl çizmişse milliyetçiliğin sınırlarını da öyle çizdi. Kutlarım kaleminizi. Saygılarımla
Sezai Kaya kardeşim bu yazıyı yazdığın için seni yürekten kutluyor ve takdir ediyorum.Gerekli yorumumu Filiz hanıma verdiğiniz cevap bölümde yaptım başka da yoruma gerek yok.
Sezai Kaya kardeşim bu yazıyı yazdığın için seni yürekten kutluyor ve takdir ediyorum.Gerekli yorumumu Filiz hanıma verdiğiniz cevap bölümde yaptım başka da yoruma gerek yok.
Üstadım Atatürk koyu bir Türk milliyetçisiydi. Onun devrimci yönünü proletaryayla karıştıranlar hataya düşer. Proleterler kansız bir devrimi devrimden bile saymazlar.
Atatürk Osmanlıda ezilen, itilip kakılan, aşağılanan, gayrimüslümler kadar değer verilmeyen ve onların ayak işlerini yapmaya mahkum edilen bir milletken, Atatürk sayesinde kimliğini kazanmış ve kurduğu cumhuriyete de bilinçli olarak Türk ismini vermiştir. Bu yüzdendir ki arapçıların hedefidir.
Yazınıza katılıyor ve bu devirde bu cesareti gösterebildiğiniz için tebrik ediyorum.
Proleter sözcüğü işçi anlamına geliyor. O kadar. Kan kokusuna hasret vampirmiş gibi gösterdiğiniz zavallı tekel, belediye, fabrika işçileri geliyor gözümün önüne de... İnsan gülümsüyor.
Çok teşekkür ederim Mirim!!! Şunu anlamakta zorlanıyorum!!! Bu Ülkeyi Atatürk kurmadı mı? Kurduysa onun ilke ve İnkilapları bazı sol kesimlere neden ağır geliyor. Ne mutlu Türküm diyene dediğimde beni Faşistlikle suçlayanlar Atatürkçü olduklarını söyleyenlerdir. Oysa Atatürk demiyor mu? Selam ve dualarımla.
Ölünün ardından konuşulmaz, o çocuklar ölürkende milliyetçi bir yürekle Tam bağımsuz Türkiye Diye haykırmışlar Abd emperyalizmine karşı çıkmışlar günahtır. aradan 40 yıl geçmiş halen kötü konuşuyorsunuz. Ne Atatürk'ü anlamışsınız ne Deniz'leri. Üzüldüm. Atatürk de Deniz'ler de antiemperyalist tam bağımsız Türkiye'di. O çocıkları da suçları olduğundan değil asun emri geldiği için astılar. Siyasi bir karar yani. Devrimcilik solculara has bir özellik değildir. Yenilikçilik demektir ve kimsenin temelinde de değildir. Müslümanlar ölünün ardından konuşmaz.
izninizle genel bir ifade kullanacağım. milliyeyçiliği savunurken bile kullandığı kelimesi ithal olanların neyini ciddiye alayım Türkçe kelimeleri kullanın ki dilimiz zarar germesin.
Önce Filiz hanıma cevap:Siz daha ya çocuktunuz yada doğmamıştınız o tarihte Ünye'den başlayıp kızılderede biten operasyonu takip etmiş biri olarak bildiklerimi sizin bilmenize imkan olmadığı gibi;o gençleri inandıkları mefküreleri doğrultusunda devlete baş kaldırarak terörist faaliyetlerinin şu an güneydoğuda faaliyet gösteren teröristlerle hiçbirfarkı olmadığınıda bilmiyorsunuz. Asın emri geldiği için asıldılar diyorsunuz ya işte o emri veren siyonist neokanların emirlerine uymayan Büyük Türkiye'nin kurucularını takdir etmeniz gerekir.
Siz eğer bilmeden (padişahlar halen yaşayan oğlancılar)diye bir yazı yazdıysanız şunu bilin ki ben 70 yaşındayım ve gençlik yıllarımızda (gözümüz görmediği için yorum yapamayacağız)bize onurumuzun ve cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ümüz hakkında da oğlancının tekiydi derlerdi.
Sezai Kaya kardeşiminde burada size verdiği cevaba aynen katılıyorum.
Öncelikle yazımı okumaya değer bulup zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim! Şimdi size bir soru soracağım... Anladığım kadarıyla Müslümansınız! Elhamdülillah bende hem Müslümanım hem Türk'üm! Şu anda Güneydoğu da yapılan olayları tasvip ediyormusunuz? Etmiyorum der gibi duydum! Ne farkı var o genç dediğiniz kişilerin bugün kü olaylar ile? Onlarda Devlete karşı gelmişlerdi (Ki bu Devleti Atatürk bizlere armağan etti) bugünkü soysuzlarda! Uzatmayayım Atatürk'ü anamdan babamdan daha çok tanıyorum ve seviyorum! Sizin gibi Che Mhe bilmem!!! Bir yazınızı okudum sonra cevaba geçtim. Padişahlar halen yaşayan oğlancılar!!! Oldukları için mi arkalarından biliyorsunuz ki söylüyorsunuz. Bilip söylüyorsanız gıybet ediyorsunuz, bilmeden söylüyorsanız İftira olduğunu da bilmeniz gerekir.Ki ben o dediğiniz antiemperyalist kişilerin hepsinin zamanını yaşamış biriyim. Ve Sibel Erkan dan da esinlenerek 1971 doğumlu kardeşimin adıda Sibeldir!
Kusura bakmayın Atatürk'ün Devletinde hiç mi kahraman kalmadı da Che yi övüyorsunuz??? O zaman İsrail Yahudilerini de seviyorsunuz!!! Çünkü onlarda Büyük Önderin Kocatepe rozetlerini boyunlarında taşırlardı!
Ayrıca kötü konuşmadım... Yaşanılan olaylar bana bunu hatırlattı.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.