- 708 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MAVİ TRENE ÖZLEM
Ne tuhaf hatta tuhaftan da öte belki de. Aslında insanoğlu başlı başına bir muamma değil mi.
Yaradılışı gereğimidir ya da biraz da insan yanının farklılığından mıdır bilinmez alışmadığı ve giderek kabullenip kanıksamadığı çok az şey var yaşadığı hayatın içinde.
Buna karşın; isyanlarını itiraz ve “neden ben!” sözleriyle başına gelen üzücü durumları sorgulama eylemini de sürdürüyor bu garip ve anlaşılmaz hayatın içinde yine de.
Eşitsizliklerin haksızlıkların acımasızca kol gezdiği bu dişli çarkta insanlar arasında eşitliği sağlayan tek gerçek olan ölüm yasasını tevekküle karşılıyor olması da daha çok bu nedenle olsa gerek.
Ne olursa olsun sonuçta ta insanoğlunun çok güçlü bir yapısı olduğu da ayrı bir gerçek.
Böylesine dayanma tahammül ve taşıma gücü olmasaydı eğer bunca acıları sırtlayabilirmiydi etten kemikten bedenine. Yükleyebilirmiydi sırça cam misali kırılgan ruhuna. Konuşabilirmiydi her dilden yerli yersiz.
Lakin bir de özlemek var. Ah işte o bütün tabuları alt üst ediyor. Ölüm Allah’ın emri ancak yaşarken ayrı kalmak ve ölesiye özlemek üstelik bunu taşıyacak gücü kendinde bulamamak.
İşte o anlarda diller de sözler de hükmünü yitirir. Onların yerini derin bir sükut alır.
Bir Çiçek / Cemal Süreya
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.