Aşk nedir? Diye sorma bana. Yüreğimi bir bilinmeze sürükleyen yangındır. Ağrıdır ciğerlerimi delercesine. Sözlerim bile tükendi gecelerde suskunluğun eşlik etmesidir yalnızlığıma.
Aşk nedir?
Ey aşk, gel de anlat anlatılması gerek ne varsa senle ilgili. Duymak istediklerini söyle çünkü ben susmak istediklerimi işittim senden. İşittikçe ciğerlerimdeki yangın daha da arttı.
Ey aşk bilinmezliğin yolunu taşıyorsun gel de halini anlat anlamak isteyenlere. İstemeyenlere ise tek kelime dahi söyleme. Suskun ol, Sükût et senin halini bilmeyenlere… Halden anlamayanlara arz etme halinden tek bir kelime dahi. Ve unutulması gereken şeyleri unuttur ben de.
Tekrar sorarlarsa aşk nedir? Diye bende tekrardan “bilinmez” derim. Bilmediğini anlamaya çalışma çünkü yüreğine ağır gelir. Hangimiz aşkla aklı aynı terazi de tarttık ki? Bir tek onlar yan yana iyi durmadı, olmadılar olmak istedikleri gibi.
Akıl anlamazdı aşkın içindeki sırrı,
Aşkın Yusufluğunu
Aşkın Yunusluğunu
Aşkın Eyüplüğünü
Aşkın Süleymanlığını
Aşkın Muhammed(s.a.v.)lığını bir tek akıl anlamazdı. O yüzden kalp eşlik ederdi aşkın yolculuğuna. Bu yüzden aşkın en temiz halini taşırdı kalp ya da taşımaya çalışırdı. Ona anlatırdı derdini.
Aşk bu yüzden bilinmezliğin bilinmeziydi.


devamı içimdeki ben kitabında....