- 853 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
4.cü bölüm ==ÇAYLAR ŞİRKETTEN YEMEKLER ŞEVKETTEN==
Kamyoncu arkadaşlarımızın serüvenlerini es geçmek yakışık almazdı bakalım biraz.
Aslında otobüscülerle kamyoncular arasında bir uyuşmazlık vardır her zaman.
Yol boyu konakladıkları dinlenme tesislerine varana kadar aralarında her zaman
çelişkiler ve uyumsuzluklar vardır.
Otobüs dinlenme tesislerine pek alınmazlartesisin arka taraflarına park ettirirler.
Yanlışkla perona yanaşanlara hemen yıkamacılar müdahele eder:
*Kardeşim buraya kamyon park etmek yasak otobüslerimiz gelecek* derler azarlarlardı.
Her ne kadar meslekdaş olsalarda gerek taşıdıklarıyla ve süratleriylede uyuşmazlık içindedirler.
Otobüs kaptanları (ambülans gibi)geçiş üstünlüklerini sergiler mani olan kamyonculara hoş bakmazlar.
Kamyoncunun halinden anlamaz her an bir otobüse yol veremeyeceklerini kabullenemez ve anyabilmezlerdi.
Tabi bunlar eski çift yönlü yollarda olurdu helede rampa olan yolda daha da sorunlar çıkardı.
Şükürki otobanlar çoğaldı da bu sorunlar azaldı,kamyonlarıda sağ şeride mahküm ettiler.
Tesislerde otobüs kaptanlarının fiyakaları onlarda ister istemez kıskanma dürtülerini kabartır,
ücret ödemeden yiyip içmelerine de ayrıca sinir olurlardı.
Onların çayları da Şevkettendi yemekleri de. Şevket deyince aklıma bizim yakın köylü bir kamyoncu))))))geldi.
Ömer abi yakın köylümüz olan bir kamyoncu idi ama yakışıklı olduğu kadar diğer meslektaşlarından farklı olarak
temiz de giyinirdi,diksiyonuda güzeldi.Başlıkta resmi olan bir COMMER marka halk dilinde gomer denilen
kamyonu vard.
Ailecek halli bir vaziyetleri vardı,Ömer abide öyle her yükü yüklemez keyfe keder işlere giderdi.
Yaşamayı seven genelde biz otobüscülerle de iyi diyaloglar içinde olan biriydi.Yolboyu tesislerde bizim könakladığımız
tesislere girer tanıdık otobüs kaptanı da olunca masalarına davet edilir,kılık kıyafetide düzgün olduğunda garsonlar
tarafından da yadırganmazdı.
Kemnur’un karavicdanlısı gibi değilde gerçek bir ses sanatcısına takılmıştı,beraber çok güzel yaşarlardı.Karışanı olmadığı ve hali vaktide iyi olduğu için gece gündüz yolları yıpratmaz iyi iş bulursa yük sarardı.
Bilmem aradan ne kadar zaman geçti bir dinlenme tesisinde karşılaşıp tokalaştıktan sonra:
vayyyy Ömer abim nasılsın gel içieri diyerek arka bölümdeki (bazı yolcuların istihza ile baktıkları)kaptan masasına
davet ettim.Zaten onun istediğide oydu orda yemek yemeyi severdi.Garsonlara da yemeklerden getir götür yaptırarak
egosunu tatmin ederdi bizde ses çıkarmaz seyrederdik.Yemek sırasında sohbet ediyoruz,ben atıldım hemen.
-EEE daha ne var ne yok Abi iyisin demi deyince.
-İyiyim be yegen ne olsun geçinip gidiyoruz işte.
-Abiiiiii dedim))anladı hala de.... diyene kadar güldü.
-Heee aynen devam ne yapalım hayat işte bir çiçekle yaz gelmiyor dedi.
-Yakışır abime helalll dedim.Yemekten sonra çaylar (tabi şirketten)içildikten sonra her kes yoluna devam etti.
Aradan bir sene geçti ben memlekete Trabzon’a gittim yerime bir idareten kaptan bularak izin yapayım dedim.
Meydan hamamı vardır tarihi bir yerdi her fırsat bulduğumda giderdim oraya,yalnız orası değil her seferi tamamladıktan sonra o şehrin hamamına gider önce bir yol yorgunluğumu atardım.
Önce sauna kısmını bitirdikten sonra göbek taşına uzandım tavandaki ışık deliklerine bakarken, çok severim aslında hele birde hamamın neminden dolayı buharlaşan hava yukarıda yoğunlaşınca ter olurdu.
Kubbeden damlayan su damlalarını yüzüme vurmasını ayarlıyorum,yan taraf yıkanma bölümlerinden gelen acaip sesler duydum.
-Offf offff!diye aralıklarla sesler geliyor,bende şimdi sizin zannettiğiniz gibi sandım önce.))))
-Offfff uffffffff!
-Kıllandım tabi ulan burdada mı diye düşünerek peştemalımı iyice sıkı sarıp ne olur ne olmaz diye doğrulup kalktım ,ses hala aynı))
-OFFFFFFFFFFFFF bu sefer baya sesli bağırdı her kimse.
Kabinin kenarından baktım arkası dönük biri,burda biplemem lazım ama işin enteresanlığı kaybolacak,tenasül organını kurnanın üstüne koyup hamamın plastik tası ile vuruyor,vurdukca canı yandığı için sıçrayıp uffff diye bağırıyor bir yandan da:
-Offf ya haniya gomer diyor.
Ben haydaaaaaaaaa ulen bu ses yabancı değil tabii kıyafet olmayınca arkadan tanınmıyor.Her seferinde vuruyor bağırıyor ufff:
-Off ya hani ya gomer diyerek önüne bakıyor.)))))))))))))))
Allah ya bizim kamyoncu Ömer abi olmasın diyerek öksürerek girdim beni fark edince düzeldi bana baktı.He ya bu bizim Ömer abi.
-Hayırdır abi bu ne hal?
-Sorma yegen sorma başıma neler geldi.
-Anlat hele, dedim.
-Oğul bak benim halim size ders olsun her çöplükte ötmeyin kendi çöplüğünüzden yemlenin dedi.
Bu garip Ömer’in ne gomeri kaldı ne de bir şeyi hepsini bu yedi şimdi cezasını veriyorum...
İŞTE ŞİMDİ SORMAK LAZIM
Böyle gomerleri olan ne kadar çok var değil mi?
Arkası yarın.
GOMERLER ÖMER’DEN YEMEKLER DİP SOLİSTTEN.
Kalın sağlıcakla..
YORUMLAR
Şimdi ne halde Ömer ağa? :)
Huylu huyundan vaz geçmez.Eğer toprak altında değilse, bulmuştur bir başka solist..
Eski kulağı kesiklerden çünkü..
Halit Kesler
Saygılar.
Gitti gomer, öldü Ömer.
Baya güzeldi. Devamını merakla bekliyorum.)))))))
Selam ve sevgilerimle.
Halit Kesler
Saygılarr.
Halit Kesler
Saygılarr....
Halit Kesler
Umarım 1. ci bölümden başlamışınızdır.
İyi yolculuklar..
Halit Kesler
Umarım 1. ci bölümden başlamışınızdır.
İyi yolculuklar..
Bu seriyi çok sevdim Halit Kahtan !
Vardır mutlaka ;
Birde muavinlerle ilgili anılarını anlat.
Onların çok akıllıları da vardır.
Çok aptalları da.
Hele bir de yolcularla kavga edenler olduysa sen kim bilir ne yaptın?
Neyse karışmayayım işine....
Sen ne yazarsan yaz ben zevkle, neşeyle okuyorum.
Selamlarımla.
Halit Kesler
Of yaa haniya gomer.
Selametle kal.
Güldürdün Halit ağam...
Amma ben otobüsçüleri o sollama yüzünden sevmem... Şimdi rampanın adını versem sen bilirsin. Herhalde Balışeyh'e sekiz on kilometre mesafede.Kırıkkale istikametinden Samsun yoluna doğru 1978 model Ford 1210 kamyon ile 15 ton yük var sırtında kaptırmış gidiyorum.Tam o dediğim rampaya alttan süratlendim İki düz ile takviyesiz çıkacağım. Yanımda da Rahmetli Annem. Ankara da ablamın yanındaydı uğradım aldım Zaraya gidiyoruz. Rampanın yarısında önümdeki kamyonu sollamaya başladım!Tam kamyonla burun- buruna geldim. Arkadan Otobüs yanaştı korna üstüne korna! Nereye kaçacağım Tam Rampanında tepesine yaklaşmışım. Sol şeridi boş görünce Otobüsçü de beni sollamaya başladı. Otobüsün kuyruğu (sen biliyorsun) bana yaklaşınca önüme kırdı!Mecburen frene bastım. Arkasından bende sövmeyle Korna üstüne korna..... Durdum Sağdaki Kamyon da geçti, otobüste. Arkadan anamın sövmesi de var.Oğul dedi baban da yolda böyle yaparmıydı acaba? Yapmazdı anne dedim.O zaman ki Arabamız bu kadar güçlü değildi.Neyse ben gaz üstüne gaz bas allah bas Otobüsü yakalarmısın!!! Nerdeeee. yakalasam ya sopa yiyecektim ya da Otobüsü Şarampole atacaktım. Amma Silahım olsaydı o zaman vallaha sıkacaktım.Sen de kim bilir kaç kamyoncuya yapmışsındır? Bu anı da benden olsun dedim.
Güzel anlatım için teşekkür ederim.
Devam inşallah.
Selam, saygı ve dualarımla.
Halit Kesler
Ha sıra polislerede gelecek.
Anlattığın yeride bilirim şu an bile olayı canlandırdım kafamda.
Sen komserdin demi))))) bekle o zaman.)))
Kal sağlıcakla.
Halit Kesler
Ha sıra polislerede gelecek.
Anlattığın yeride bilirim şu an bile olayı canlandırdım kafamda.
Sen komserdin demi))))) bekle o zaman.)))
Kal sağlıcakla.