- 1098 Okunma
- 6 Yorum
- 2 Beğeni
CANA MEKTUP
ANDER SEVDA İSİMLİ HİKÂYEDEN ALINTIDIR...
Merhaba Sevdiğim,
Duydum ki uzun zamandan sonra beni fark edip bana sevdalanmışsın. Bu beni öylesine mutlu etti ki tahmin bile edemezsin. Hiç aklımın ucundan geçmezdi kara sevdama karşılık bulacak olduğum. Yüzümde güller açıyor gülüşün geldiğinde deli aklıma. Kelebek misali gibi bir çiçekten başka bir çiçeğe konuyor kalbim. Ve karanlık odam cennet bahçesine dönüşüyor birdenbire.
Derdim ki aşk sadece büyük insanlara mahsustur, derdim ki beden büyümeden yürek büyümez. Ama seni görünce anladım ki kalbim asırlar devirmiş devlere dönmüş. Ama seni görünce anladım ki sevmenin yaşla büyümekle ilgisi yoktur. Mesele sadece yürekteymiş. Ne büyük insanlar tanıdım kalbi sevgiden ırak, çirkinleşmiş, buruşmuş, küf tutmuş. Ama ben seni sevdiğim müddetçe kalbim son nefesimi verinceye kadar capcanlı kalacak, güzel kalacak. Ey sevdiğim, sana bu mektubu yazarken gözlerimden yaşlar damlıyor, sanma ki üzgün olduğumdan. Üzgün değilim asla, aksine çok mutluyum dokunacak olduğun için akıtmış olduğum mürekkebe. Ellerin değecek gözlerin değecek senin için feda ettiğim kelimelere ve beni hissedeceksin iliklerinde. Oysa sen benim aldığım nefestesin, verdiğim karbondioksitte, gece uykumdasın gündüz hayalimde. İçtiğim su oldun yediğim mısır ekmeği yoğurt.
İçime çektiğim sigarasın hayalini kurduğum dumanı. Bulutlara değdim sayende sevdiğim, kuşların kanatlarına takıldım. Birçok masal şehri gezdim prenseslerle arkadaş oldum cücelerle yoldaş. Derdim oldun sevdiğim, aynı zamanda yüreğimin dermanı. Kupkuru ağaç idim senden evvel, rengarenk bahara döndüm sevdiceğim. Senin de bende varsa azcık gönlün, beni al götür çok uzak diyarlara. Beraber kuşların kanatlarına takılalım bulutlarda sırtüstü uçalım. Şarkılar mırıldanalım seninle, gök kubbede duaya duran meleklerle. Sen de seviyorsan eğer ruhunu ruhuma bahşet yüreğini yüreğime; bir olalım seninle, son bulsa da ömrü fani vücudumuzun, koysunlar aynı mezara. Ey sevdiceğim, yeter bize 2 metrelik mezar sonsuza dek beraber uyuyalım, rahatsız etmesin bizi hiçbir masal kahramanı. Sen ki benim mahşerde verecek olduğum hesabım, cennete sürükleyecek iyi amelimsin.
Ağlıyorsan şayet şimdi, lütfen sil gözyaşlarını, ben senin yerine defalarca ödedim bu borcu. Çok ıslattım gözyaşlarımla gelmişimizi geçmişimizi, geleceğimizi göreceğimizi. Varsa eğer ömrüm senin olsun, güzel yaşa. Bol bol gül, çünkü sen çok güzel gülüyorsun. Korkma sevdiğim beni sevmekten, bol bol sev beni Çünkü tükettikçe çoğalan şeydir sevmek, çünkü dünyanın en güzel hissidir seni sevmek.
Cennet gülüşlüm, mimoza kokulum, ceylan bakışlım,
Beni unutma…”
YORUMLAR
Merhabalar Ayşegül hanım,
Güzel bir alanda yazmış olduğunuz eserinizi inceledim. Sanırım bu alanda iyi huylu rakipleşiyoruz. Bende çok seviyorum mektup tarzında kişilere hitap etmeyi. Hatta şiirlerimde dahi bu üslubum hemencecik ortaya çıkıverir.
O yüzden size uzunca eleştiri yapacağım. Yazınızda dikkat çekmek istediğim yerler olacak. Belki de gözünüzden kaçan pürüzleri düzeltiriz beraberce.
Öncelikle giriş esnasında iki tane benzer tarif kullanmışsınız.
"Duydum ki uzun zamandan sonra beni fark edip bana sevdalanmışsın." görebiliyor musunuz? Beni fark edip bana sevdalanmışsın. diyorsun. Eğer seni fark ediyorsa bir başkasına sevdalanamaz zaten. Ya da başkasını fark edip sana sevdalanamaz. Burada iki tanesinden birisini çıkartmanızı tavsiye ederim.
"Duydum ki uzun zamandan sonra beni fark edip, sevdalanmışsınız." olabilirdi.
"Bu beni öylesine mutlu öylesine mesut etti ki tahmin bile edemezsin." kısmında ise tekrarlanan bir kelimeniz var. Görüyorsunuz değil mi? "Öylesine" kelimesini. Araya samimiyet katmak istediğiniz aşikar. Lakin daha marjinal şeyler düşünmeniz gerekir.
Mesela "Bu beni öylesine mutlu ve mesut etti ki tahmin bile edemezsiniz." olabilirdi.
"Ama seni görünce anladım ki kalbim asırlar devirmiş devlere dönmüş. Ama seni görünce anladım ki sevmenin yaşla büyümekle ilgisi yoktur." derken "Ama"lar fazla mı kaçmış dersiniz? Sanırım şimdi anladım sizi. Bir nevi üslup olarak kullanıyorsunuz bu yinelemeleri. Ama benim nazarımda çok can sıkıcı.
"Ne büyük insanlar tanıdım kalbi sevgiden ırak, çirkinleşmiş, buruşmuş, küf tutmuş. " çok güzel. Gerçekten harikulade. Sonunda "..." koyabiliriz.
"Ama ben seni sevdiğim müddetçe kalbim son nefesimi verinceye kadar taze kalacak, güzel kalacak." kısmında taze kalacak, güzel kalacak bölümü "taze ve güzel kalacak" olabilirdi. Yine tekrarlama hastalığınız burada da kendini gösteriyor. Çok abartılı şekilde ilerliyor. Bunu frenleyin, evrimleştirin.
"Üzgün değilim asla, aksine çok mutluyum dokunacak olduğun için akıtmış olduğum mürekkebe." Anlamsal kaymaları görüyor musunuz. Şaftım kaydı. Daha toparlayabilirsiniz burayı.
"Oysa sen benim aldığım nefestesin, verdiğim karbondioksitte, gece uykumdasın gündüz hayalimde. İçtiğim su oldun yediğim mısır ekmeği yoğurt. " çok güzel. Realist, doğal ve bir o kadar da mizah yüklü.
"İçime çektiğim sigarasın hayalini kurduğum dumanı." buradaki anlatımda kafanız karışmış gibi.
Sevdiğini sigaraya benzetiyorsunuz. Sonra hayalini kurduğunuz dumana benzetmek istiyorsunuz. Ama çelişkiler var gibi. Şuan bunu açıklayamadım kusura bakmayın. Ama dikkatli bakarsanız göreceksin demek istediğimi.
Kapanışı gayet güzel yapmışsınız. Betimlemeler oturmuş. Biraz fazlaca tasavvuftan etkilendiğinizi gördüm. Bu yaşantınızdan olsa gerek. Cennet, dua, gök, kubbe vesaire kelimeler devamlı tekrarlanırsa okuyucuyu sıkar. Çünkü millet daha farklı şeyler arayışı içinde.
Dilerim daha güzellerini yazarsınız. Saygı ve sevgilerle.
Aynur Engindeniz
"Duydum ki uzun zamandan sonra beni fark edip, sevdalanmışsınız." Sizin cümlenizin doğru olduğundan emin misiniz. Bence bir kere daha bakın.
"Bu beni öylesine mutlu ve mesut etti ki tahmin bile edemezsiniz." Ordaki sorun "öylesine" kelimesinde değil "mutlu, mesut" kelimelerinin aynı cümlede kullanılmasında.
Eleştiri üslubunuzda rahatsız edici bir şey var. Tamam kırıcı değilsiniz, nazik olmaya çalışıyorsunuz ama yok...siz öyle istemeseniz de, tepeden bakıyormuşsunuz gibi bir duygu yansıyor bana. Bunu eleştiriye tahammülsüzlük olarak görmeyin sakın. Okuduğunuz yazıları kendinize göre cesaretle yorumlamanız, hatır gönül işlerine girmeyişiniz takdire şayan. İnşallah bu cesaretinizi kırmazlar. Kötüye kötü, iyiye iyi deme cesaretinizi. Sadece üsluptaki hava...Emekli edebiyat öğretmeni gibi.
Saygılarımla.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Gün içinde düzelteceğim. Teşekkür ederim.
Aynur Hanım "Sevdalanmışsınız" kelimesi muhtemelen otomatik klavyeden kaynaklı
Erhan Korkmaz
Aynur Engindeniz
Selametle.
kutluyorum bu güzel duyguları. ancak böylesi içten duyguları gerçekten seven soylu bir ruh ve tertemiz bir kalbin sahibi yazabilir.
bu yazı bir an beni yoğun ülke sorunlarından uzaklaştırıp, güzellikler diyarına mutlu , riyasız insanların dünyasına götürdü.
selam ve saygı dileklerimle.