- 1357 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
RECEP İLE AHMET HAKAN
Köşe yazarı Ahmet HAKAN Turkcell (yazılışına lanet) şirketinin reklamlarda Recep İVEDİK’i kullanmasına itiraz etmiş.Bu Recep sizin kalitenizi düşürüyor kardeşim böyle yaparsanız ben hatlarınızı kullanmayacağım kabilinden sözlerle Recep İVEDİK’e ve Turkcell’e kızgınlığını ifade etmiş.Recep İVEDİK Şahan GÖKBAKAR’ın ilk önce Dikkat Şahan Çıkabilir isimli televizyon programında sahnelediği
daha evvelinde, pencere önünde bira çekip sağa sola laf atması yönüyle birazda Bizimkiler dizisindeki Cemil tipinin biraz daha internet kullanan ve ekşi sözük yazarı olanı.Sinema filmi ise gerçek bir başarı öyküsü bana göre.
Ahmet HAKAN neden Recep İVEDİK’i Turkcell gibi bir şirketin imajına yakıştıramadı acaba?Sırf gündem oluşturacak bir yazı yazayımda Pelin BATU ile yaşadıklarımın ardından tekrar gündemde olayım düşüncesi mi?Yok canım.Belden aşağı vurmayalım şimdi.Recep İVEDİK filmini izledim.İzlerken hüzünlendim.Çok güldüm.Oluşturulan karakter saf, ağzına geleni söyleyen, kabalıkla delikanlılığı aynı
kapta eriterek yaşama biraz alkol kıvamında sarılan birisi.İyi bir aşık aynı zamanda.Sevdiği için her şeyi göze alabilecek biri değil.Sınırları var.Mesela sevgilisi onu kırsa aşkını kalbine gömüp kendi gerçeğinin peşinden yürüyebilir.Kendi çapında romantik.Konuşurken son derece harbi.İnsanların doğallığına hayran değil.Ona göre zaten insanın doğal olması gerekir.İki yüzlülükten nefret ediyor.Pes etmeyi bilmiyor.
Bu karakterin bu kadar beğenilmesinin ardında neler var:
1.Recep İVEDİK sinema filmi çelikmeden önce seyirciyle Dikkat Şahan Çıkabilir programında tanıştırıldı.En sevilen tiplemelerden oldu.Yani çekilen sinema filmi hakkında sağda solda üç beş satırlık haber okuyan toplum filme giderken sıkılmayacağını biliyordu.
2.İçimizden biri değildi ama içimizde olmasını istediğimiz biriydi.biz onun kadar agresif, dikine konuşan, çocukluktan kalma bir aşkın müptelası olamazdık zira.İşimiz gücümüz vizyonumuz misyonumuz iyi kokularımız topuklu ayakkabılarımız saygınlığımızı, popülaritemizi sürdürmek zorunda olduğumuz böyle olmayınca da hemen unutulduğumuz bir yaşam biçimimiz vardı.
3.Kısa yoldan ki bu kısayolların tamamı bok yoluna çıkar köşe dönmenin peşindeydik biz.Filmdeki bir sahnede bulduğu cüzdanı ta İstanbul’dan Antalya’ya zengin sahibine götürüp ’ödüle gerek yok bu yıl vergi şampiyonu olduğunu duydum bu nedenle seni takdir ettiğim için yaptım bunu ’ diyemezdik kolay kolay.Tamam kabul ediyorum bazılarımız cüzdanı sahibine verirdi ama onu kendi eliyle İstanbul’dan Antalya’ya sırf insanlık olsun diye götürmezdi.
4. O bir Ekşi sözlük yazarıydı ve Dikkat Şahan Çıkabilir programında ’Kim 500 Milyar İstemezki’ yarışma programına çıkmış 500 milyarlık soruyu bilmiş, ödülü vermeye çalışan sunucuya ’ben buraya para için değil sadece kendimi denemek için
geldim diyerek gerçek bir sıra dışılık örneği sergilemişti.Ha birde sunucuya bol bol izmarit fırlatmıştı.
Sinema diğer sanat dallarına göre çok daha sonra 20. yüzyılda ortaya çıkan bir sanat dalı.Bir sanat dalının yaklaşık yüzyıllık bir geçmişinin olması sanatsal süreçte onun daha emekleme sürecinde bile olmadığı anlamına gelir.Mimari,resim,müzik, edebiyat,heykel ,tiyatro...Hepsinin binlerce yıllık tarihi var.
Sanatı sanatkarı icra eder.Fakat onun ileriye götürenler eleştirmenlerdir.Bir sanat dalının gelişme süreci onun eleştirisinin yapıldığı eleştiri süreciyle paralel olarak
gelişir.Eleştiri demişken iyi kötü , güzel çirkin çıkmazından ziyade eseri ayrıntılarına kadar anlatabilen, detaycı, bütünlükçü, toplumcu , sanat için sanatçı
gibi bakış açıları eseri sanat arenasında bir yere koyar.Ülkemizde sinema icra eden sektörü her yönüyle eleştirebilecek sinema eleştirmeni sayısı bir elin parmaklarını geçmez.İşte bu nedenden olsa gerek sinema sanatını politikacılar,müzisyenler,köşe yazarları gibi odaklar eleştiri ile beğeni arasındaki çizgiyi ayırt etmeden sinemayı eleştirmeye çalışır.Bir sanat eserini eleştirmek için o sanat dalıyla ilgili çok geniş bir kültürel birikime sahip olmak gerektiğini kim inkar edebilir?
Nitekim tanınmış sinema eleştirmeni Atilla DORSAY Recep İVEDİK filmi için şunları belirmekle yetinmiştir:İnsanları eğlendirmek amacıyla yapılmıştır.Amacına ulaşmıştır.
Ben bir izleyici olarak filmden etkilendim.O kaba, küfürbaz, maço Recep aslında her şeyi ile olduğu gibi görünen, bunu dert etmeyen dürüst birisi.Bir karakterde sinemada perdesinde de olsa dürüstlük görmek bu asırda beni memnun eder.
Gelelim tavuklu reklama.Turkcell ülkemizde en fazla aboneye sahip.Abonelirinin belki yüzde biri Ahmet HAKAN’ın ima ettiği seviyede yaşayan insanlar.Yüzde doksan dokuzu içinde bir şekilde Recep İVEDİK’in yaşadığı sosyal çevrede yaşayan tavuktan, itten, böcekten kısacası yaşamın sırtına bindirdiği ağır yükten nasibini almış insanlar...
Ahmet HAKAN ile aşık atacak değilim.Fakat köşe yazarı olarak bir gazetede yazılar yazsam ve Turkcell yetkililerine ulaşma şansım olsa onlara ortadaki şu çelişkiyi sormak isterdim:
Adınız Turkcell ne tam ingilizce ne tam türkçe.Bunu bir şekilde değiştirin.Ya tamamı İngilizce olsun ya da tamamı türkçe olsun.Ben Türk vatandaşı olarak Türk ırkının isminin bu şekilde kullanılmasına karşıyım.-cell eki türk ismini anlamsızlaştırıyor.Anlamı bulandırıyor.
Recep İVEDİK’in tavuklu reklamına gelince:
Bir sorun yok bence.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz değil mi Ahmet HAKAN ?
ZEKİ ERSOY