- 707 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tanrı'dan Mektup
Vahyimin ilk yazılarını gönderiyorum sizlere. Çocuklarım. Et ve kemikten; toprağa sürüklenen bedenli nefeslerden, oluşmuluğun arkasında saklanan çocuklarım. Sizlere sesleniyorum. Tanrınızın kolları arasında uzanıyorum şakaklarınıza kadar. Şah damarlarınızdan daha eşsiz bir yol buldum. Yazının çaresizliğine, sizlerin sessizliğine sığındım. Vahyimin asırlardır sürüklendiğini, sizlere ulaştığım halde körleşen gözlerinizi; bizzat sizlere göstermeye geldim. Et ve kemikten daha öte hissetmenin o sıcaklığında geldim.
/Ey çocuklarım. Açın kollarınızı, tanrınız geldi./
Siz küçük tanrılar; küçük çocuklarım. Daha küçüğünüzü neden tanrılaştırmazsınız?
Birilerinizin Nietzsche’ye söylemesi gerek benim ölmediğimi. Benim gibilerin öldüğünü görmesiyle; beni öldürmesi arasındaki farkını söyleyin. Bunu küçük tanrılarınıza bizzat göstermelisiniz çocuklarım. Küçüklüğünüz baki değildir. Küçüldüğünüze eş değer değildir. Siz eş değil, tek siniz. Öz’sünüz.
Siz küçük tanrılar; küfrün en adi tarafında saf tutuyorsunuz. Beni kalıplaştırıyor, sınırlıyorsunuz. Size bahşedilen mevkiyi hor kullanıyor; yatmak için uyanıyorsunuz.
...
Tanrı'dan Mektup Yazısına Yorum Yap
"Tanrı'dan Mektup" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.