HESÇİLER HESAP VERECEKLER!

• 27 Nisan 2016 Çarşamba 19:56:28

Dün Olimpos Antik kentinden Musadağı eteklerinden Adrasan Çavuşköy sahiline değin bir doğa yürüyüşü yaptık. Burada dikkatimi en çok çeken olaylardan birisinin üstüne basarak, vurgulamak isterim. Bu sahilin mazisini eski bir turizmci olmam hasebiyle ve doğaya olan özel yakınlığım nedeniyle yaklaşım 1988 yılından bu yana çok iyi tanımaktayım. Hiçbir acentenin, daha buraların bakir doğasını keşfetmediği yıllarda Antalya’da o zamanlarda kurduğum Maki Turizm Seyahat Acentası kanalı ile Olimpos ve Adrasan’a özel ilgi turları düzenlerdim.

Faselis antik kentini gezdikten sonra, Adrasan sahiline iner, buradan tekne kiralayıp Sazak ve Portoceneviz limanlarının masmavi koylarını Yunus balıklarının eşliğinde dolaşarak, Olimpos antik kentine gelir buradan karaya çıkar, antik kenti ve Yanartaş’ı ( Chimaira) gezer, Antalya’ya dönerdik. Sazak koyundaki yüzme molamız adeta cennet köşesi kadar güzel gelirdi bize ve gezdirdiğimiz turistlere. Unutulmaz ve doyumsuz anılar ile harika unutulmaz bir gün geçirirdi Turistler.

O yıllardan hatırladığım ve Adrasan Çavuşköy’ün doğu yakasından dağın eteklerinden bir dere denize kavuşurdu. Bu dere boyunda çok güzel çınar ağaçları vardı. Geçtiğimiz yıllarda son döneme kadar şırıl şırıl akmakta ve yöreye cennet gibi bir güzellik katmakta iken bu derenin dün akmadığını ve tümüyle kuruduğunu gördüm. Bu mevsimde derenin kuru olduğunu Adrasan tarihi sanırım bu yıla kadar yazmamıştır.

Dere boyunca suda yetişen bitkiler üstünde bolca kelebek ve Yusufçuk adlı böceklere rastlardık. Dün yine gördüm Yusufçukları, ama doğanın bu nadide güzel böcekleri henüz Nisan ayı olması nedeniyle kırlarda açmış papatyalardan suyunu gıdasını almaya çalışıyorlardı. Demekki ilkbahar çiçekleri solduktan sonra yörede başkaca bir sulak alan kalmadığından dolayı bu böcekler ya ölecek ya da bir daha geri dönüşü olmamak üzere buraları terkedip gitmek zorunda kalacaklardır.

Ne yazık ki bu yörede vadi boyunca var olan bol sulu portakallar da artık eskisi gibi büyümeyecek ve derenin vadisi boyunca mevcut tarım alanlarında tam anlamıyla bir eko sistem çökmesi yaşanacaktır.

Burada yapılan hata nedir?! Akdeniz kıyılarından deniz karışan her akarsunun beslenme havzası daha kuzey bölgelerdeki karlı dağların Torosların , Göller Bölgesinin olduğu havzalardır. İşte o yörelerde hem HES’LER hem de TAŞ OCAKLARI İLE YAPILAN TAHRİBATIN ÇOK KÖTÜ SONUÇLARI MAALESEF ÇOK FENA BİR GERİ DÖNÜŞÜMÜ OLMAYAN ZİNCİRLEME EKO SİSTEM ÇÖKÜŞÜ NÜ BERABERİNDE GETİRMEYE BAŞLAMIŞTIR.

Dünyaca bilinen dahi Albert EİNSTEIN’ın dediğine göre arıların kelebekleri yok olması halinde hayatın 4-5 yıl içinde tümden yok olacağıdır, keza tozlaşmayı sağlayan ve bitkilerin meyveye dönüşmesinin nedeni, üremenin nedeni tozlaşma esasına dayalıdır. Tozlaşma( Döllenme) olmaksızın bitkisel organizmaların nesli de üreyemeyecektir. Dolayısıyla eksilen her besin, her bitki, her canlı türü, bir başka canlının varlığına neden besin kaynağını oluşturduğu için zincirleme bir çöküş de beraberinde gelecektir.
Taş Ocakları ve gereksiz yapılan HES projeleri doğayı ve su kaynaklarını acımasızca yoketmektdir. Keza doğadaki su kaynakları sınırsız değildir; Göller Bölgesinden akarak Akdenize ulaşan su kaynaklarının geçtiği her yere HES KURAMAZSINIZ!

Kursanız bile yapılan cahillik nedeniyle zaten bu HESLER KENDİ KENDİNİ DOĞAL OLARAK İŞLEVSİZ KILACAKLARDIR; ÇÜNKÜ AYNI SU KAYNAĞININ DEVRİ DAİMİNİ SAĞLAMAK ZORUNDASINIZ OYSA HESLER BU DOĞAL SİRKÜLASYON ÖNÜNDE AŞILAMAZ BİR ENGELDİR!
NASIL Kİ ŞAH DAMARIMIZ KESİLDİĞİ ZAMAN KILCAL DAMARLARIMIZ KURUYOR İSE ASIL KAYNAK KURUTULDUĞU ZAMAN, DAHA AŞAĞIDAKİ HAVZALAR OTOMATİKMAN KURUYACAKTIR!
Bu bağlamda günümüz iktidarının, ülkemizin eşsiz cennet doğasını HES İLE katlederek CEHENNEME ÇEVİRENLERİN CANLARI CEHENNEME!

Aşağıda Adrasan Çavuşöy’ ün batısında kuruyan dereden kare fotoğraf görmektesiniz.

Kurdun kuşun börtünün böceğin bedduası ve laneti AÇGÖZLÜ HESÇİLERİN BAŞINA OLSUN!!
Kamuoyunun, yürekli savcıların ve yargıçların, yerel yönetimlerin yetkililerinin, duyarlı insanlarımızın dikkatine önemle arzederim.

Saygılarımla.

Şaban AKTAŞ
25.04.2016

Fotoğraf:Şaban AKTAŞ