Davasının, bayrağının, vatanının ve diğer kutsal değerlerinin kıymetini bilmeyen, var olmalarının gerekliliğini kavrayamamış bir kitle maalesef ki Türk gençliğinin çoğunluğunu oluşturmakta. Bu tehlikeyi görmezden gelip, bu açıklanamaz boş kafalılığı gençliğe yoranlar da bir başka kitle, yani yetişkin kitlenin çoğunluğunu kapsıyor.

Ülkesi, soyu, soydaşı, dindaşı türlü oyunlarla planlı bir şekilde yok edilmek istenirken, uyumakta olan bir nesil elbette oyunun sahiplerinin işine yarayacaktır. Bu konuları önemsiz görmek, paranoyak bir görüş olarak yorumlamak milletimizin geleceğini çalmaktan başka bir şey değildir.

Türkmen Dağı’na gidip orada şehit düşen 15 yaşındaki çocukla, 25 yaşında yan gelip yatan, milleti için hiçbir çaba sarf etmeyen aptal bir genç hiçbir zaman bizim gözümüzde bir olamaz. Ahlak yoksunluğunu bir marifetmiş gibi gösteren her çevre bu ikinci örneğin sorumlusudur.

Sadece kendi geleceğini düşünen nesil ülkesine bakmaz, dünyaya bakmaz; onlar için sadece kendileri vardır. Bu alçaltıcı düşünce de ancak böyle ülküsüz ve bilinçsiz bir nesilde tezahür edebilir. Dünyaya geliş amacını kendisini merkeze alarak okuyan, böylelikle çıkarları uğruna onurlu bir yaşantıdan vazgeçebilecek bir nesildir bu nesil.

Milletimiz adına bugün korkutucu olan bu tablo, yarın yıkıcı bir hal alarak tüm değerlerimizi yerle bir edebilir. Tarihini ancak dizilerle öğrenen, işe yaramaz, utanç sebebi bir nesil... Tabii öğreneceği bilgi de dizi ekibinin insafına kalmış; ne kadar içinde az yalan olan bir dizi görebilirlerse o kadar şanslılar.

Yüz kızartıcı bir dünyanın gerizekalı bir nesli olan bu kitleler, oyun kuranların çıkarları için canları hiçe sayılacak olanlardır. Dünyayı savaştan uzak, kötülüğün kazanamadığı bir mekan olarak gören bu bebekler kadar saf ama zeka seviyesi onlar kadar olmayan kitleler; kafalarını televizyonlardan, telefonlardan kaldırdıkları gün görecekler ki, büyük bir aldanılma içinde olmuş olup, akıllarını sattıkları katiller eliyle yok edilecekler.

Fikirsiz, ülküsüz, ne uğruna yaşadığını bilmeyen bu koyun sürüleri ancak uyandırıldığında milletimize yarayabilir. Aksi halde yararlarından çok zararlarının olacağı bu koyun sürüleri, ancak hayvanlarda normal görülebilecek olan bencillik saçmalığına kendilerini kaptırabilirler. Bu bencillik bir de onursuzlukla birleşirse ihanetler de ardı ardına gelecektir.

Mesela geçtiğimiz günlerde, tamamen milli yapım olan piyade tüfeğinin tasarı planlarını para karşılığı yabancı bir şirkete satmak isteyen hain tam da bu onursuz ve çıkarcı düşüncenin mahsulüdür. Bu tür insanlar için kendi çıkarları önemlidir. Milletini umursamazlar. Şereflerini para karşılığı satabilecek kadar alçaktırlar. "Vatan namustur" ibaresi onlar için bir şey ifade etmez. Çünkü ne namus bilirler ne vatan.

Böyle bir neslin ülkemizde yetişmesini istemiyorsak gençliğe dinimiz, töremiz, ülkülerimiz öğretilmeli. Töre, ülkü kelimelerinden çekinenler de olacaktır. Ülkü kelimesini sadece bir partiyle bağdaştıran kişiler eğitime ilk önce kendilerinden başlayabilirler. Çünkü onların gençliğe kazandıracak bir bilgisi bulunmaz.

Ülküsüz nesil olarak gördüğümüz nesil, vatanın değerini ancak vatanı esirken anlayabilecek olan nesildir. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan, ömrünü bir ülkü uğruna gözünü kırpmadan feda edebilecek nesil ise bu eleştirilerin dışındadır.