- 244 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Felsefenin Doğuşu 8
Günümüzde 100 haneli bir apartman yaşamı içinde bir ailemiz olsun. Ailemizin kendi yaşam alanı dâhilinde gerçekleştireceği çok hızlı davranışları olacaktır. Aynı ailemiz bloğa dek ortak kullanımlı sosyal alanlar içinde bulunmakla, ailemiz artık hızlı kararlar alıp kararlarını hızlı uygulayamayacaktır.
Ailemizin hane içi davranışının çabukluğuna göre ailemizin ortak alan içindeki tutumu bir hayli yavaşlamıştır. Kişi ortak kullanımlı alanın içinde salt başına kararlarını alamaz olacaktır. Alınan kararlar kendisinin istediği gibi istediği zaman zarfında yapılamaz olacaktır. Yani apartmanın zamanı, ailemizin zamanına göre yavaşlamıştır.
Nasıl tekil insanın çok hızlı ve ani olan kişisi davranışlarına göre kişinin kişilerle olur birbirine bağlı olan grup davranışı; kişi davranışına göre yavaşlamışsa; totem grup davranışı da grup gibi sosyal yapı davranışları karşısında yavaş kalır. Bir ön ittifak içindeki totem grup davranışı da, ittifakı gruba bağlı oluşuyla hızlanıyordu. Yani ittifakın kısmen yavaşlayan zamanı; totem grubun tezliği karşısında yavaşlayan ittifak zamanıydı.
Ama ittifakın yavaşlığı içinde olan bir gerçekleşme; totem grup tezliği içinde gerçek eşişin elde ettiği sağlamadan kat kat fazlaydı. Bir totem grubun, ittifakı grupla eş zamanlı paralel zamanlı iş üretmedeki eldesi, totem grubun elde edemeyeceği ve totem grubun tezliğinin başarılı olamayacağı kadar çok büyük sonuçları elde ediyordu.
Ama kişiye göre yavaşlamış gibi olan grup zamanının kişi ile girişmesi, kişinin kendi çapına göre ve kişinin göze alamayıp ta cesaret dahi edemediği işlerde grubun yavaşlayan zamanı; kişiye güç kuvvet, özgürlük, cesaret, başarı ve bir kullanımın yarar şekli oluşuyla, kişiye geri dönüyordu.
Doğan melez, bir paylaşıma uğrayana dek doğuran dâhil hiç kimse tarafından emzirilemezdi. Böylesi bir teşebbüs mundarlık oluşla tabu addedilirdi. Ancak bir gruba, pay olarak verilen melez çocuk; o grubun İnanna’ları tarafından emzirilerek o totem grubun aiti olurdu. Böylece melez; o totem grup mesleğinin hünerlerini, geleneğini öğrenip; ittifakın da uyrukluğu içinde olurdular.
Böylesi paylaşıma uğrayan kişi; kendisini emziren İnanna ilahını ve doğurtanı olan Gılgamış ilahını bilmek zorundaydı. Bir paylaşımla çocuk zorunlulukla kendisini doğuran kadın grubuna verilebileceği gibi kendisinin doğurmayan kadının grubuna da verilirdi.
Bu durumda çocuğun anaları çocuğu doğurmuşta olabiliyordu. Doğurmamış ta olabiliyordu. Yani şimdiki ana dediğimiz süreçte analar çocuğu doğursa da anaydı doğurmasa da anaydı. Ha keza doğurtan babalarda aynıydı. Mantık buna göre işliyordu. Doğurma doğurtma aitliği belirleyici değildi. Bu nedenle akrabalık sosyal sürecini bizim gibi anlamıyorlardı.
Yine bu nedenle ilahlar, bu tarihsel mesaja ve bu tarihsel yasaya dayanakla; emzirmelerin belirleyici oluş temsilcileri olan kadın ve erkek cinsiyeti kimlikle melez aitliğini belirtirlerdi.
İttifakı dönem melezlerini emzirmekle, melezine; uyrukluk veriyordu. Karşılıklı girişmenin ürünü olan melezleri, grubun biri tarafından emzirilmekle ittifakı aitlik kazandırıyordu. Saf ilah soyun yitmekle boşalan yerleri melez aitlikle ikinci nesil ilah çocukları tarafından dolduruluyordu.
Köleci dönem totem ya da ittifak aiti tabucu anlayışla cinsel ilişki kurmayacaktı. Cinsellik doğanın biyolojik bir korunum ve korunanı (bencilliği) sürdürme yasasıdır. Köleci dönem evlilikleri biçimleyecekti. Ve köleci dönem totem eşler ya da karşı totem eşler arası evliliği aşağılık bulacaklardı Bu nedenle köleci dönem malı mülkü olma esasına göre efendilerle efendiler-kölelerle köleler arasında evlilikler olmakla sınıflar arası evlilikle sınırlanıp davulu dengi dengine vurduracaktılar. Köleci dönem, miras bırakan aile evlilikleriydi.
İttifakın ürünü olan melezi çocuk; meşru yoldan paylaşılıp iyeliği verilen totem grup aitleri tarafından emzirmekle melezlere aitlik verilirdi. Totem grubun kadın erkek çoğulluğu o grup kadın ilah ve erkeklerinin tekil temsilciliğiyle belirtiliyordu.
Emziren bir İnanna ya da Geştinna figürü, o totem temsilciliğin tüm kadın tekilliğiydi. Yine görülen totem mesleği işe göre ürün ya da tohum aşılayıcısı bir Dumuzi, ya da Enki erkek figürlü sembolizm de o totem aitliğin tüm erkek temsilciliğinin tekil halidir. Yani ittifak içinde ilahlar politeisti iken; bir ilah, bir grup temsilciliği oluşla; çoğul grup kişilerinin, tekil halidir.
İsimler henüz totem ya da ilah tekil aitlik temsilciliği olmakla belirtiliyordu. El’in yeri, Enki’nin yurdu. Dumuzi’nin milleti. Kiş’in şehri gibi tanımışlıklar isimdi. Emzirme, kadın hünerli kurum oluşla işlevdi. Yapının inşası içinde kadının biyolojik rolü kurum olmanın rolü olmuştu.
Köleci dönemdeki mana anlayışı gibi Havalar, âdemi baştan çıkarmak yerine, gerçek bir sosyo toplumsa görevle ittifak aitliği verdiği melezine şimdiki vatandaşlık gibi ittifakı vatandaşlığı verip ittifakı genelce davranmasını sağlıyordu. Hem de melezine totem aitlik verişle özel bağıntı ilişkisi kazandırıyordu.
Baştan çıkarma işi güç elde etmek için, güce rücu için olabilirdi. Oysa gerek totem dönemde totemi grup gücü, gerekse ön ittifakı dönemde ittifakın gücü aitleri kadarla kendisindeydi de. Güç elde etme ve güce sığınma mülkiyetçi özel ilişkinin olduğu köleci dönemde olmakla havaların Âdemi kandırıp baştan çıkarması işi köleci dönem kurgulu mana anlatımıdır.
Ön ittifaklı dönemde kuvvetle ve önemle ortaya konan şey doğurtan ve doğurganlıktık. Totem dönem yalıtılmışlığı içinde bu atıfiyet yoktu. İttifakı başlangıç hareketi içinde totem grupla, grup kadınlarının emzirme işi görev oluşla ilahi muktedirlikle anlaşılıp söyleniyordu.
Grupların özellikçe ve belirlenimce olan atıfları, grubun kadın ve erkek bireylerine dek atıf özellikleri olmasına dek dağılıyordu. Emzirmedeki meşruiyeti oluş, kadın ve erkek melez cinse aynı aitlik hakkını tanıyordu. Böylece gruptaki kadın erkek cinslere dek ilah tanımları ve bu ilk aşamadaki ilahtı grubun kendisi olan saf ilahların gördükleri işler, melezler üzerinde kayıtsız şartsız yaptırım oluşun imgesel bir algısına neden oluyordu.
Melezler kendi doğumlarını hazırlayan karşıt gruplardı oluşumun tutumlarını haliyle kadim oluşla algıladılar. Bu bağlamda gruplar tarafından melezlerin kendilerine uygulanan geçiş ritüelleri vardı. Bu nedenle, grupla melezin arasına ritüel bağlacı sokulmuştu. Melezle grubu arasında aşması gereken ritüeli mekân doluluğu nedenle, melezin kendi ile grubu arasındaki öznel imgeli atıflar oluşup, bu atıflar melez kişilerin nazarında önemsenip kutsanıyordu.
Yalın totemi aitlik içinde beliren kadın ve erkek olan kişiliklerin baskın, yaptıran özellikleri totemi gözünde geçerli olandı. Melezin nazarı dikkatinde uyanan intiba; karşıt grupların her birinin ve her birinin aiti olan kadın erkek kişilerin, melez gözünde birer yaptıran olmalarıydı.
İttifakın karşı grup ilahlarıyla birlikte onayladıkları uzlaşı konuları, ön ittifak içinde geçerliydi. Geçerli olan şey melezler üzerinde baskın bir etki olup, bu etki yaptırım gücü olucu anlayışla yürürde olmayı melezine zerk ediyordu. İttifakı ortamın içiyle yürür de olan bu yaptıran güce hareket yeteneği veren şey; ittifakın içindeki, ittifakı alanın; alan etkisiydi. Bu etkiler melezlerin gözünde ilahi tutumların belirmesiydiler. Bu alan etkimeli ilahtı özelliklerin ortamı biçimlemesi; etki oluşla melezlerinde nazarında yansıyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.