- 800 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hamza Dede.....
*************Kayseri İlinin Pınarbaşı ilçesine bağlı Kurttepe köyünde Hamza dede diye bir kişi yaşarmış, köyde Hamza dedenin Ahmet isminde birde yeğeni varmış, yeğeni Hamza dedeyi nerde görse emmi ben büyüyünce öğretmen olacağım dermiş. Eğer öğretmen olursam dile benden ne dilersen diyerek Hamza dedeye sözler verir dururmuş.
**************Yine bir gün yeğeni Ahmet, Hamza dedenin yanına gelerek yine aynı şeyleri söylemiş, hatta bu sefer yapacağı sözlerin adını da koymuş. Hamza dedeyi Kayseri şehir merkezinde çok güzel bir mağazaya götürerek ona bir takım elbise alacağını ve çiçekler gibi donatacağını söylemiş. Gel zaman git zaman Hamza dedenin yeğeni okumuş ve öğretmen olmuş. Bu arada Hamza dedeye verdiği söz bir türlü tutmuyormuş, Hamza dede bir gün yeğeni Ahmet köye gelince kendisini uyarır ve sözünü tutmasını söyler. Eğer bana verdiğin sözü tutmazsan cümle alem şahit olsun seni rezil ederim der ve ayrılırlar. Ama yeğeni Ahmet ısrarla sözünü tutmaz. Ahmet Hoca Kayserinin ilçesi Hacılar da öğretmenlik yapmaktadır. Hatta bulunduğu okulda müdürlüğe kadar yükselmiştir. Ama Hamza dedeye verdiği sözü bir türlü yerine getirmek istemez. Hamza dede köyde koyun güderek geçimini sağlarmış, çok büyük bir çoban köpeği varmış. Bir gün çoban köpeğini de yanına alarak, yeğeni Ahmet’i rezil etmek ve bulunduğu ortamda küçük düşürmek için köyden çıkar. O zamanlar çevrede Kaman köyünden Bostan amcanın otobüsü var. Sabah köpeği ile birlikte bostan amcanın arabasına biner ve Kayseri şehir merkezin de arabadan iner. Kayseri’ ye iner inmez, üzerindekileri çıkarır ve çantasında yanında getirdiği; eski yırtık gömleğini, pantolonunu ve kara lastik ayakkabılarını giyer. Tabi çoban olduğu için elinden değneğini hiç eksik etmiyor. Şehir merkezin de Hamza dedeyi görenler köpekli deli geliyor diye kaçmaya başlarlar. Hatta Hacılara yeğeni Ahmet hocanın yanına gidecek hiçbir araba Hamza dedeyi arabaya almazlar. Hamza dedeyi görenler kaçıyor, deli zannediyorlar. Neyse zorla eski tip bir kamyoneti durdurur ve köpeği ile Hacılara kadar gider. Arabadan iner bakar ki herkes köpekli deli geliyor diye yanına bile yaklaşmazlar. Hamza dede yaşlı bir amcaya okulun yerini sorar ve köpeği ile okulun yolunu tutar. Okula yaklaşınca çocuklar Hamza dedeyi görürler ve köpekli deli geliyor diye çil yavrusu gibi sağa sola koşarlar, ağlamaya başlarlar, çocukların sesini duyan öğretmenlerin hepsi dışarı çıkarlar. Hamza dedeyi okulun kapısından deli diye içeri almazlar. Hamza dede de baba içerideki şerefsiz Ahmet müdürünüz den alacağım var der. Ne alacağın var diye sorarlar, Hamza dedede Ahmet hocanın kendisinden peynir, yoğurt ve koyun aldığını kendisinde alacağı olduğunu, bu parayı beş senedir, kendisine ödemediğini söyleyerek alacağını istediğini belirtir. Bunu duyan öğretmenler Ahmet hocada ne mide varmış, şu delinin peynirini, yoğurdunu nasıl yiyor, üstelik parasını da vermemiş derler. Tabi Hamza dede okulun bahçesinde ulan Ahmet müdür çık dışarı diye bağırmaya başlar. Gelmezsen ben oraya geleceğim diye naralar atmaya devam etmektedir. Yeğeni Ahmet müdür camdan bakar ve amcasını tanır, yanında parası da yok. Hemen öğretmen arkadaşlarından para alarak verin gönderin içeri almayın der. Tabi bu olanların karşısında Ahmet müdür okula ve öğretmen arkadaşlarına rezil olmuştur.
********************Hamza dede o gün hem Yeğeni Ahmet müdürü rezil eder, hem de çok yüklü bir para alır. Çoban köpeğini arabalar almadığı için Hacılar’da bırakır ve Kayseri’nin yolunu tutar. Kayseri’ye gelince önce büyük bir mağazaya gider, güzel bir takım elbise ve güzelde bir kundura alır, tepeden tırnağa güzelce giyinir. Karnı açtır peşinden kendini lüks bir lokantaya atar. Lokanta da canı ne istiyorsa yer içer parasını öder ve çıkar. Sıra köydeki eksiklerini gidermeye gelmiştir. Güzelce birde şehre gelmişken köyün ihtiyaçlarını da göreyim de öyle döneyim der. Ve o gün köyün arabasını kaçırır. Gidecek başka da araba yoktur. O geceyi Kayseri’ de bir otelde geçirir. Otelin sıcak suyu var, yatakları oldukça temiz ve güzeldir. Sabaha kadar güzel bir uyku çeker, zinde ve dinç olarak kalkar. Ertesi gün Bünyan garajına gider. Bostan amcanın otobüsüne biner ve aynı gün akşam olmak üzere köye gelir. Köylüler Hamza dedeye bu kadar değişikliğin sebebini sorarlar. Hamza dede de yaşadığı bu olayı köyün meydanında, yaşananları tüm köy halkına anlatır. Ben daha o zamanlar ilk okula gidiyordum. Kendisi o zamanlar köyün en yaşlı insanlarından biriydi. Bende bir büyüğümüzden bu anıyı dinledim ve kaleme aldım. Her ikisi de rahmete kavuştular mekanları cennet olsun. Ahmet hocayı hiç görmedim. Ama Hamza dedeyi çocukluğumdan biliyorum. Yaşanmış gerçek bir anıdır, sizlerle paylaşmak istedim. Saygılarımla........
Salim KILIÇ
23.04.2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.