- 437 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İşletme Yüksek Lisan Öğrencisi Mustafa Güven ile...
On dokuz Mayıs Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Öğrencisi Mustafa Güven “ Gençler bu zamanda daha çok imkana sahip fakat bu imkanları gereksiz şeylerle harcıyorlar”
SORU- BİZE KISACA KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ?
MUSTAFA GÜVEN- Merhabalar. İsmim Mustafa Güven. 1992 yılında Sivas’ta doğdum. Aslen Tokat Pazar ilçesi Bağlarbaşı Köyündeniz. Dedem Mustafa Güven orada yaşamaktadır. İlk ve Orta Öğrenimimi Sivas’ta tamamladım. Babam devlet memuru olduğu için tayin ile Samsun’a yerleştik. Lise öğrenimimi Samsun Endüstri Meslek Lisesi / Motorlu Araçlar teknolojileri alanında sınıf birinciliği ile tamamladım. Daha sonra On dokuz Mayıs Üniversitesi Otomotiv teknolojileri alanından 2013 yılında mezun oldum. Buradan dikey geçiş ile İktisat Fakültesi/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri Alanından 2015 yılında mezun oldum. Şuan On dokuz Mayıs Üniversitesi İşletme Yüksek Lisansı yapmaktayım. Hobilerim arasında hat sanatı yapmak ve Osmanlıca öğrenmek var. Vaktim olursa okçuluğa gitmek istiyorum çünkü sabrı öğretiyor.
SORU- NEDEN MOTORLU ARAÇLAR BÖLÜMÜNÜ SEÇTİNİZ? İKTİSAT VE İŞLETME YÜKSEK LİSANS ALANINI SEÇMENİZİN NEDENİ NEDİR? BUGÜN SEÇME ŞANSINIZ OLSA EĞİTİM ALANINDA NASIL BİR YOL İZLERDİNİZ?
MUSTAFA GÜVEN- Lisede otomotiv alanını seçmemin nedeni tamamen ailevi faktörlerden dolayıdır. Yani kendi isteğim üzerine değil de ailemin iş bulamaz kaygısı yüzünden bu bölümü okumak zorunda kaldım. Açıkça belirtmeliyim ki meslek liselerinde verilen eğitimin kalitesiz ve yetersiz oluşu üniversiteye hazırlanan birçok öğrencinin üniversiteye yerleşememelerinde önemli bir faktör olmuştur. Şuradan yola çıkarsak, meslek liselerinde verilen eğitim ve öğretim, ülkenin katma değerinde olumsuz etki yaratıyor. Bende herkes gibi bu katma değerden olumsuz etkilenerek üniversite sınavında ortalama bir puan aldım. Zaman kaybetmemek için iki yıllık otomotiv teknolojisi alanına geçiş yaptım. Şimdiki fikrim olsa 1 sene kaybederdim. Daha sonra iktisat fakültesine dikey geçiş yaptım kendimi geliştirmek ve insanlarla rekabet edebilmek için. İşletme yüksek lisansı yapmamın sebebi ise birçok kişi gibi bende yurtdışında doktoraya başlamak.
SORU-AİLENİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ? ANNE-BABANIZ NE İŞ YAPAR? KARDEŞLERİNİZ NEREDE OKUR? SİZİN ÇABALARINIZA BAKIŞI NEDİR?
MUSTAFA GÜVEN- Biz üç kardeşiz ve en büyükleri benim. Ortanca Karabük Üniversitesinde Sağlık Yüksek Okulunda Laboratuar bölümünde okumaktadır. En küçük ise On dokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Diyaliz bölümündedir. Babam ise Devlet Demiryollarında satın alma uzmanıdır. Annem de ev hanımı.
Ailemin benim çabalarımı her zaman desteklediklerini ve yanımda olduklarını bana söyler ve hissettirirler. Bunun avantajını gördüğüm için kendimi kariyer yoluna adadım. Bu yolda maddi destek çok önemli ama en önemlisi manevi desteğin verdiği o güven, insana başarma arzusunu ve rahatlığını veriyor. Çoğu insandan şanslıyım çünkü bunlara sahibim.
SORU-KİTAP OKUR MUSUNUZ? BUNUN SİZİN MESLEĞİNİZE KATKISI NE OLABİLİR?
MUSTAFA GÜVEN- Aslında yüksek lisans yapıp da kitap okumayan yoktur sanırım. Varsa da okumalarını tavsiye ederim çünkü okumayan insan yarım insandır. Kendini bilmek, farklı düşünebilmek, vizyon sahibi olabilmek yani kısaca kişiliğimizin o hep aradığınız ama bulamadığınız eksik yönünü tamamlamak için okumalıyız. Ben kişisel gelişim ve psikoloji konulu kitaplar okumayı severim. Çünkü önce kendimi geliştirmeli bir şeyler öğrenmeli ve bu öğrendiklerimi de insanlara aktarmalıyım. Ama bir de herkesin okuması gereken bir tür var ki o da dünya klasikleri.. Dünya klasikleri, insanda derin düşüncelere sevk ediyor ve sorgulatıyor. Örneğin Fyodor Dostoyevski gibi yazarların eserleri.. Bunların mesleğime katkısı elbet olacaktır. Çünkü öğretmen olsun işletme yöneticisi olsun bu alanlar donanımlı ve bilgili olmayı gerektirir. Benim insanlığa katkım olacaksa öncelikle benim kendime katkım olmalı. Meslek ile ilgili bilgileri zaten okuduğum okulda öğretiyorlar. Buna bir şeyler katmak için internetten makaleleri ve iş adamlarının röportajlarını takip ediyorum. Eğer gerek görürsem alanımla ilgili kitapları da alıyorum.
SORU- GENÇLER GENELDE İNSANLARLA İLETİŞİMİ SEVMEZ. SİZ SEVİYORSUNUZ. BUNUN SEBEBİ NEDİR? HAYATTA NE FAYDASINI GÖRDÜNÜZ?
MUSTAFA GÜVEN- Doğamız gereği herkes birbirleriyle iletişim kurar. Kimi sözlü, kimi yazılı, kimi de bir bakışla ve metafizik yoluyla. Her şey iletişim halindedir. Fakat burada şunu sormak gerekiyor. İnsanlar, özellikle gençler neden iletişim kurmamaya çalışıyor.?
Yaşadığımız bu bilgi ya da enformatik çağı ülkeleri toplumları kalkındırırken, hayatı kolaylaştırırken, karşılıklı(yüz yüze) iletişimi zorlaştırıyor. Sosyal medya ve bireysel mesajlaşma araçları, gençleri fiziksel sosyal ortamlardan alıp aslında asosyal medyaya çekerek herkesin birbirinden kopuk olduğu bir ortam yaratıyor. Bu da bir uyuşturucu çeşidi bence. Gençler bu zamanda daha çok imkana sahip fakat bu imkanları gereksiz şeylerle harcıyorlar. Sosyal medyanın, TV’nin ve siyasetin dili, insanlar da kutuplaşma ve zaten kopuk olan iletişimin iyice arasını açıyor.
Ben iletişim kurmayı seviyorum. Neden? Mesela bir insanla aranız pek iyi değil. O aranızdaki soğukluğu mesajlaşarak atamazsınız ama onu davet edip karşılıklı bir şeyler içtiğinizde, tokalaştığınızda elinizin sıcaklığı, enerjisi o soğukluğu götürecektir.
İnsanlar artık samimiyet arıyor. O sahte aracılarla iletişim kurmak yapay bir iletişim yaratıyor. Ben sosyal olmanın avantajını hep yaşamışımdır. Yeni insanlar, yeni düşünceler yeni aktiviteler, yeni deneyimler. Bunlar hep iletişimin getirisi. Genç arkadaşlara bir tavsiye, Eğer bir şeyler başarmak istiyor ve mutlu bir hayatınız olsun istiyorsanız iletişim kurmaktan korkmayın ve sosyal medyanıza olan bağımlılığınız sınırlamaya çalışın.
SORU-BÖLÜM,FAKÜLTE VE ÜNİVERSİTENİZİN GELİŞİMİ İÇİN NE ÖNERECEKSİNİZ?
MUSTAFA GÜVEN-Bölümümü ve fakültemi İİBF yani iktisadi idari bilimler fakültesi olarak bir tutarsak, dünyada önemli bir yere sahip. Ancak Türkiye’deki mevcut siyasi yapıyla ibf’nin düze çıkması çok güç. Bu bölümlerden mezun olan çoğu kişi farklı alanlarda işbaşı yapıyor bu da insan kaynaklarının etkin kullanılmamasına neden oluyor. Haliyle ekonomik kayıplar yaratıyor. Ben olsam İİBF’nin kontenjanlarını üçte iki oranında aşağıya çeker, eğitim de kaliteyi arttırarak daha verimli bir işgücünü piyasaya sürerim. İİBF şu zamanda değeri pek olmayan bir alan. Bu alandan mezun olanların çoğu KPSS ile mücadele etmek zorunda. Ve ne yazık ki başarı şansları çok düşük. Tavsiyem yabancı dillerini geliştirerek yurtdışına gitmeleri.
Okuduğum üniversite, URAP tarafından açıklanan 2015-2016 devlet üniversiteleri başarı sıralamasında Türkiye’de ilk 20. üniversitesi. Bu Türkiye açısında bir başarı olabilir ama dünya sıralaması bakımından çok düşük bir konumda. OMÜ, ar-ge ve ders içerikleri bakımından bir reforma giderse ayrıca girişimci bir öğrenci portföyü oluşturabilirse hak ettiği bir konuma yükseleceğini düşünüyorum.
SORU-İŞLETME ALANINI OKUMAK SİZE NE KAZANDIRACAK?
MUSTAFA GÜVEN-İşletme alanı hem özel sektör hem de devlet kadrosu bakımından aranan bir bölüm. Tabii burada şuna dikkat etmek gerekiyor. İşletme mezunları hemen iş bulacak diye bir olay yok. Kendilerini geliştirmeleri, yabancı dilleri öğrenmeleri ve bir çalışma hayatına ya da geçmişine sahip olmaları gerekir. Bundan sonrası sabır ve inanca bağlı.
İşletme veya iktisat olsun bunlar üniversitelerde öğretmen olmak isteyenler için aranan bölümler. Bende işletme alanını seçerek bir diploma, iyi bir işletmeci ve iyi bir öğretmen olmamı sağlayacağını düşünüyorum. Tabii mevcut piyasayı da teorikte nasıl işlediğini öğreniyorum.
SORU-İMKANINIZ OLSAYDI HAYATTA NE GİBİ BAŞARILARA İMZA ATMAK İSTERDİNİZ?
MUSTAFA GÜVEN-İmkanım olsaydı küçükken bir hedef belirlerdim. Bu hedefi gerçekleştirmek için donanımlı olmak için elimden geleni yapardım. Yabancı dil olsun, yeni insanlarla tanışmak olsun,seminerlere katılmak olsun bunlarla edindiğim bilgi ve tecrübe ile hedefe yürürdüm. Küçükken yapsaydım bunları eğer şuan da Türkiye’ye bir kredi derecelendirme kuruluşu kurar bunun başına geçerdim. Ama plansızlık bana bunun geç olmasına sebep olacak. Herkesin bir hedefi ve yol göstereni olmalı.
SORU- MASTER ÖĞRENCİLERİNİN GENEL SORUNLARI NELERDİR? ÇÖZÜM YOLLARI NELERDİR?
MUSTAFA GÜVEN-Yüksek lisans öğrencilerinin genel sorunu her eğitim kademesinde olduğu gibi araştırma ve okuduğu bölümde pratik yapma olanaklarının dar olması ve tecrübe kazanılamaması. Yüksek lisans öğrencilerinin diğer bir sorunu da öğretmenlerin öğrencilerine vizyon aşılayamaması, yol gösterememesi. Yüksek lisans öğrencilerinin bilgi ve donanımlı olmasını istiyorsanız bu sorunların aşılması gerekiyor. Bunun da zaman alacağını biliyorum.
SORU- ÖZELDE SAMSUN İŞLETME, GENELDE İŞLETME TERCİH EDECEK OLAN ARKADAŞLARA NE ÖNERECEKSİNİZ?
İşletme alanı okumak isteyenlere birkaç tavsiyem var. İşletme alanı, kendini geliştirebilen ve özel sektörde ilerlemek isteyen arkadaşlara göre. Diğer türlü “4 yıllık bir diploma sahibi olsam yeter mantığı ve üniversite ortamında arkadaşlara gezip, eğlenirim sonra da mezun olunca bir şeyler yaparım” aklıyla başlarsanız pişman olacağınız kesin. Çevremde çok örneği var. Bunun yerine gidin meslek içerikli üniversite okuyun iş bulma imkanınız daha yüksek olur. Örneğin Nevşehir Havacılık Üniversitesi gibi.
Özelde Samsun işletme gerek ulaşım gerek öğretim olanakları olsun bir çok devlet üniversitenden üstün. Öğretmenler, bilgili ve genç. İş seçiminde ise biliyorsunuz diploma da yazan okulun önemi de büyük. OMÜ, bu önemi karşılayabilecek kapasitede. Samsun’u internetten araştırırsanız her şeyiyle ucuz, yeşilliğin ve kozmopolit bir şehrin var olduğunu göreceksiniz. Hepi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.