- 798 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Aklını Bağışlayan Şizofren 4
İnsan uyurken bile gerçeklerden kaçabilir, biliyorum mümkün...
Buraya nasıl geldiğimi anlamam biraz zamanımı almıştı, bir hastanenin yoğun bakım servisindeydim, hemşireler sevinçle uyandı! uyandı! diye bağırışıyorlardı. Bir tanesi bana doğru eğilerek Hayat, korkma hastanedesin, şimdi doktor gelecek seninle konuşmak için sakin ol, iyisin değil mi? dedi. Bende başımı sallayabildim sadece. Odanın camekan kısmının orada Derya ile Gökhan birbirlerine sarılıyordu, kafamı toparlayamıyordum ve bu yüzden ne olduğu hakkında çokta bir fikrim yoktu. Kafamda bir sargı vardı, üstümde bir sürü kablo ve elimde serum. Az sonra doktor geldi yanıma,
Merhaba Hayat, ben Dr. Halil İbrahim Yazıcı seni ameliyat eden ve 1 aydır takibini yapan doktor benim.
-Bi dakka bi dakka bir ay mı dedi o?
Hayat, dışarıdaki arkadaşların ve yanınızda biri daha ile trafik kazası geçirdiniz ve onun üzerine bu hastaneye geldiniz..
-Dannkk.! İşte şimdi her şey yerli yerine oturuyordu. Mehmet, ben, Gökhan ve Derya akşam yemeğine gidiyorduk. Arabayı Mehmet kullanıyordu, ben önde oturuyordum, keyfimiz yerindeydi her şey çok güzeldi, ta ki arkadan gelen bir kamyon yandan bize çarpana dek...
1 aydır uyuyordun Hayat, beyin kanaman vardı ve ben bu sebepten seni ameliyat ettim, uyanmanı bekliyorduk dört gözle.
-Kaza anını ve hastaneye gelişimi hatırlıyordum, son gördüğüm şey... aa hayır olamaz!
Hayat, iki gün önce bizi çok korkuttun, kalbin durdu ve seni şokla geri getirdik, çok şükür ki uyandın. Bu çok güzel bir durum. Şimdi sana söyleyeceğim şey karşısında lütfen panik yapma arabayı kullanan genç, yani Mehmet, o öldü..
- Ahhh.! Bu acı tarif edilemezdi. Biliyordum öldüğünü, en son gördüğüm şey onun yüzünü örtmeleriydi çünkü. Şimdi her şey daha netleşiyor kafamda. Tüm o rüyalar ve Mehmet den kaçışım.
Hayat, tepkisiz kalma lütfen, ağla bağır çağır ama içine atma. Böylesi senin için daha kötü olur. Ameliyatının iyi olması için biraz daha zaman geçmek zorunda ve sen bu zaman dilimi içinde kendine iyi bakmalısın.
-Ben kendimden kaçıyormuşum meğer, meğer ben gerçeklerden kaçıyormuşum rüyalarımda. Hepsi gerçek gibiydi oysa, kesik kesik yaşamam anları bundanmış demek, bir yanım hep biliyordu Mehmet’in öldüğünü, bir yanım inkar ediyordu ve kaçıyordu gerçeklerden ve son gördüğüm rüya; sıtma nöbeti, hastane odasını görür gibi olmam işte hepsinin bir açıklaması vardı.
Biliyor musun Hayat, çok iyi dostların var, dışarıda ki gençler her gün olmasa da sık sık seni ziyarete geldiler, yanına geldiler seninle konuştular, hatta ben çok anlayamadım ama genç adam sana bir kaç kere kahve getirdi. Kahve kokusuna ayılır o dedi.
-Tabi ya, Gökhan ve Derya’nın rüyalarıma dahil olma şekilleri işte bu. Onların varlıkları hep yanımdaydı. Bu yüzden onları da gördüm rüyamda ve hemşirelerin hepsi tanıdık gibiydi.
Hayat, bir kaç gün daha burada kalman gerek, seni burada daha rahat takip edebilirim, ben şimdi gidiyorum hala söylemek istediğin bir şey yok mu?
Şeyyy.. Ben sadece teşekkür etmekle yetindim ve Halil Bey yanımdan gitti, Derya ile Gökhan girdiler içeri, gözlerime öyle bir bakışları vardı ki biraz acıma biraz mutluluk.. Uyandığım için mutlu olduklarını ve her zaman yanımda olacaklarını söyleyebildiler. Ben yine sadece teşekkür edebildim..
-İnsan uyurken bile gerçeklerden kaçabilir, biliyorum mümkün. Gördüğüm rüyalar beni uyandığımda ki gerçekliğe hazırladı. İnsanın beyni çok acayip, aslında o hep bizim iyi olmamız için çalışan bir organ ona çokta müdahale etmemek gerek sanırım.. Şizofrenler haklı, doğrusu yanlışı yok bu Dünyanın, doğrularımız ve yanlışlarımız var ve akıl dediğimiz şey çokta işe yarar bir şey değil. Pek tabi beyin lazım hepimize...
Mehmet’in yokluğu, işte bu uzunca bir süre geçmeyecek bir yara. Kan şelalelerim şimdi okyanus oldu...
_____S O N____
YORUMLAR
Ve hıc bir acı sonsuza kadar sürmez, ve hıc bir ceset gerçekten gomulmez. Etkileyici bir eser emeğinize sağlık.
Sevgili Eyşan kardeşim yüreğine sağlık... Evet, giriş bölümüne döndük nihayet... Kaza ve komadayken görülen halisinasyonlar... sen rüya demişsin onlara... her neyse... ama ayıldıktan sonra böylesine teferruatlı hatırlanabilmeleri ilginç... keşke sadece okuyucu hatırlayabilseydi, daha gerçekçi olabilirdi... bir solukta okudum bitti... nice öykülerde buluşalım, tabii DENEME olarak kaydedilmeleri arzusuyla...selamlar, saygılar
Eyşan Deniz
Tekrar çok teşekkürlerimle,
Saygılarımla..