- 536 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Güneydoğu'ya Bir Bakın
Başlıktaki tavsiyenin temelinde, bölgede bulunan asker ve polislerimizin sadece vatanlarını düşünerek zor şartlar altında, resmen bir savaş halinde olduklarını hatırlatmak bulunuyor. Bu vaziyetle dertlenen, yaşananları dikkat ve duayla takip eden kişiler elbette var. Fakat görülüyor ki, milletimizin önemli bir kısmı maalesef ki şehit haberlerine artık alışmış durumda.
Yazmakta zorlandığım bu durumu kanıtlar nitelikte olan bir şey okudum. Mardin’de beş şehit verdiğimiz gün, beş ocağa daha ateş düştüğü gün, Türkiye en çok bir eğlence programı izlemiş. Hiçbir şey olmamış gibi ülkenin çoğunluğu gülmüş eğlenmiş.
Bu kahredici halin mimarları ise, genellikle şehit haberlerine kendilerinin de üzüldüğünü, fakat hayatın devam ettiğini söylerler. Evet, hayat devam ediyor. Sadece o gün için konuştuğumuzda bile beş şehitten bahsediyoruz. Yani beş ev, aldıkları haberle harabeye dönüyor.
Hayat devam ediyor. Elbetteki öyle. Bu seferde hayat, evladının operasyonlara katılmasından sonra geceleri gözüne uyku girmeyen bir anne için devam ediyor. Korktuğu başına geldi. Evladı o yüksek makamda... Gurur kaynağı olan oğlu şehit...
Hayat devam ediyor demiştik. Eşini sağ salim görmek, her dakika onunla konuşmak, iyi olduğunu duymak isteyen o şerefli asker eşi, hayatını paylaştığı kişinin şehit olduğu haberini alıyor. Akşam saatlerinde son dakika gelen bir haberle öğreniyor bunu. Beş dakika bile sürmüyor haber. Uğruna canını vereceği eşi şehit...
Tabii ki herkes için devam ediyor hayat. Altı yaşında bir çocuk, daha babasına doyamamış. Telefonda duyuyor sesini ancak. Aynı gün babası şehit... Saklamaya çalışıyorlar ama o gerçeği öğreniyor. Babası bir günlüğüne, bir aylığına değil, temelli gitmiş yanlarından.
Artık hepsi "Keşke hayat benim için devam etmese" diyor fakat herkes için devam ediyor hayat. Öyle ki, acılar içinde kıvranan şehit yakınları varken bu hayatta, bir de ekranlarda kahkahalar atan; dansla, müzikle acılı milletimizin karşısına çıkıp utanmadan eğlenenler var.
Milletimiz ne zaman dirilecek bilmiyoruz. Vatan için geç olmayacak bir vakitte titreyip kendimize döneceğimizi umut etmekten başka hiçbir şey gelmiyor elimizden. Birileri maskelerini takmış ve bizden daha virane olduğunu söyleyerek içten içe milletimizin ruhunu söküp almaya çalışıyor. Asırları eriten milli birikimlerimiz elbette bu hale karşı bir refleks gösterecektir.
Tek moral kaynağımız da işte budur. Hayat devam ediyor diyenler umrumuzda değil de, o alçakların peşlerine safça takılan kişiler bizim üzerlerine titrediğimiz kişilerdir. Çünkü onların büyük bir çoğunluğunu gençlik oluşturuyor. Gençlik de giderse, geriye ancak hayıflanmanın kalacağını bilenleriz biz. Umarım milletimiz gün gibi ortada olan bu gerçekliği görür ve tavrını ona göre takınır. Yoksa bu kayıp bilinç, milletimizin yok olmasına kapı aralayan sebep olacak.
Aslında bu bilinci kaybettiğimizde bizim çoktan yenilmemiz gerekiyordu. Eğer şu ana kadar yenilmediysek, hala kalplerinde ve dualarında vatan olanlar sayesindedir.
YORUMLAR
Batuhan Çanakcı
Teşekkür ederim. Saygılar.
Hocam bu ülkenin ne iç ne de dış haini bitmez, niye dersen cennet vatan bir ülkemiz var. Dış mihraklar Çanakkale'de nasıl saldırdılar sa şimdi de öyle saldırıyorlar. Ama sonunda biz kazanacağız, ama önce içimizdeki ruhsuz vatan düşmanlarını temizleyerek. Hırsız içeride olunca kapı kilit tutmazmış.
Kalemine ve yüreğine sağlık. Saygılarımı sunarım..............