- 854 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
HEP AYNI HİKAYE
İnsanlar çeşit çeşit
Ve gürültülü beton yığınına sıkışıp kalmış fâni vücutlar.
Ruhun et ve kemik yığınıyla hapsolmuş bir mahkum halidir bu durum.
Kirli düşünceler karabulut gibi sarmışken bu çirkin şehri, terk-i diyar eder seyre dalar gözlerim uçsuz bucaksız denizleri. Mecnun nasıl delirip düştüyse çöllere, yudum yudum içtim uzak diyarlardaki tuzlu okyanus sularını; şehre kustum fazlasını, zirâ gerisi bana yeter.
Sigara içmiyorum ama ciğerlerim sanki o zararın yükü altındayken soluyorum bu şehrin pis havasını. Martılara anlatsam bu beton yığınını suratıma pislerler.
Allah’ım,
çıldırmaya ramak kalmışken bana bu hayatın bana bu şehrin güzel yanlarını göster. Yoksa yine iki dizim üstüne çöküp kalacağım. İnançlarımı ve inançsızlıklarımı terk edip arafta yer bakacağım kendime; kalmışsa eğer. Mümkünse yaşanmışlıklarımı da geride bırakıp yaşanacaklarımı elimin tersiyle iterek koşmaya başlayacağım arafa.
Yetmiyor bazı kelimeler,
Kifayeti yok anlatılası da yok, sükut mu düşer elimize bu durumda?
Sonrası
Sonrası hep aynı hikaye;
Yaşam savaşı veren kuşlar özgürlüğün kölesi mi yoksa sahibi mi olmuş tartışması devam edecek.
Herkese yetecek kadar büyük gökyüzü olsa da
Düşünce kalabalığından kirli dünyalarından başını kaldırıp da bir kez olsun bakıyorlar mı yukarı?
çeşit çeşit insanlar,
tek gökyüzü…
ve hep aynı hikâye…
Neyin savaşı bu böyle?
YORUMLAR
Saygıdeğer yazarım; internet sorunum nedeniyle maalesef yazıları düzenli okuyamıyorum, gecikmeli olsa da bu yazınızı okumaktan dolayı mutlu oldum. Yazının yazılışı DENEME türüne uygundu. İçeriği ise herbirimize her şeyi bir kez daha düşündürtecek nitelikteydi. Sanırım hayatın bizden beklediklerini değil de bizim hayattan beklentilerimizi çok önemsiyoruz.. Selamlar, saygılar
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Çünkü bana ayrıdığınız ve ayıracak olduğunuz vaktiniz benim için çok değerlidir.
Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ediyorum :)
Aynı gökyüzü, aynı hava, aynı toprak ve insanlar da yine aynı. Farklı olan düşünce ve yürek
Kalemine sağlık
Kirechane 'den selamlar ...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Trabzon'dan Kireçhane'ye Selamlar!
Geçenlerde sosyal paylaşımda şöyle bir şey okumuştum ( Karikatür de var tabii ki ) '' Ulan ölmüş gitmişsin hâla '' Ölürsem kabrime gelme istemem'' Diyorsun. Neyin trbi bu böyle''
İşin doğrusu hepimiz bir gün ölüp gideceğiz, o halde neyin tribini yapıyoruz?
Güzel anlatımdı vesselam. Beğeniyle okudum.
İstanbul'dan selamlar.
Anladın sen onu )))))))
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Göçtüğümüz vakit gökyüzü bile bizimle olmayacak!
mesajı aldım Hocam çok sağ olun
güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim
Kendin olamamanın ne olduğunu anlatmışsınız. Üstelik kısa bir yazıda. Aslında neyin savaşımını verdiğimiz çoğu zaman anlamını yitirir. O kadar etken varmış gibi gözükür ki bu anlamsızlığa. Ama aslında bir gerçek vardır. İnsan olmak ya da olamamak.
İnsan olmanın da şartları var. Fiziki şartların dışında, çok iyi bir ortamda yetişeceksin..Tabi, bu ortam sağlanmadığı için çelişkiler artıyor.
İyi insanların olduğu bir yerde(iyi insan olmanın şartları eşit olduğunda) bu tip ikilemler yaşanmayacak, arafta kalmayacağız.
Tabii, bu büyük kentle ilgili yakınmalarımız hiç bitmeyecek gibi. Onun çözümü ancak üst insanlarla çözeriz. Dünyanın ömrü kalırsa tabii.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
tükendik...
teşekkür ederim güzel yorumunuz için :)
"Sahip olmak mı? Olmak mı?"
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama selam ve saygılarımla
Bu arada yayınladığınız roman dolayısıyla tebrik ederim sizi hanımefendi
Nice başarılara kanat açmanızı dilerim...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Tebrikleriniz için de ayrıca teşekkür ediyorum. Darısı sizin başınıza :)
Hep aynı Hikaye yalnız kişiler faklı '
Mavi gökyüzü ve onun üzerinde tutunamayan tutsak ruhlar
Aşk 'ta bir yok oluş yok etme şekli 'şehirleri ve doğayı ve şiirleri içine alan.
Güzel yazı keyifle okudum.
Sevgiler..
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Emek isteyen, duygu isteyen, bilgi isteyen
güzel bir yazı.
Tebrikler, teşekkürler.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
"İnançlarımı ve inançsızlıklarımı terk edip arafta yer bakacağım kendime; kalmışsa eğer."
Tebrikler şaire hanım. Gayet mükemmel bir yazı çıkmış ortaya. Yapılan onca savaşın aslında boş olduğunu, tek gökyüzü altında neyin azmini verdiğimizi bende anlamış değilim.
"Yaşam savaşı veren kuşlar özgürlüğün kölesi mi yoksa sahibi mi olmuş tartışması devam edecek. "
Kuşlarımız özgür müdür? Evet tartışılabilir. Onların biyolojik esaslarıdır uçmak. İnsan neden uçmayı özgürlük zanneder orası da kafa karıştırıcı zaten. Hangi canlı nereye giderse gitsin; yuvarlak, top şeklinde fanusun içindeyiz...
Baştaki ilk giriş kısmında bir yer gözüme takıldı. Belirtmek istiyorum.
"Ve gürültülü beton yığınına hapsolmuş et ve kemik yığınından ibaret fâni vücutlar.
Ruhun et ve kemik yığınından bir hapishaneye hapsolmuş bir mahkûm hâlidir bu durum."
Yukarıdaki ve alttaki mısrada da "Ruhun et ve kemik yığını" tasvirini tekrar etmeniz akışkanlığı zedeliyor. Oraya eş anlam sağlayacak yaratıcı başka tasvirlerde atabilirdiniz diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim böyle güzel bir yazıyı bizimle paylaştığınız için. Sevgilerle...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
ben de yazıp bitirdikten sonra defalarca okudum düzeltmek için, yahu diyorum bu yazıda bir anormallik var :)) Çok sağ olun sayenizde öğrendim nerede hata yaptığımı eksik olmayın yine beklerim :)
Trabzon'dan Selamlar
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
ben de yazıp bitirdikten sonra defalarca okudum düzeltmek için, yahu diyorum bu yazıda bir anormallik var :)) Çok sağ olun sayenizde öğrendim nerede hata yaptığımı eksik olmayın yine beklerim :)
Trabzon'dan Selamlar
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
ben de yazıp bitirdikten sonra defalarca okudum düzeltmek için, yahu diyorum bu yazıda bir anormallik var :)) Çok sağ olun sayenizde öğrendim nerede hata yaptığımı eksik olmayın yine beklerim :)
Trabzon'dan Selamlar
Erhan Korkmaz
"Trabzon'dan selamlar" ne alaka?
Ben size hatanızı söylemiyorum. Eser sizin eseriniz haddime değil.
Ki sanatta hata olmaz. Sadece görüşler olur.
Bende sadece kendime dair görüşümü söylüyorum.
Karşı çıktığınız bir yer var sa da örneklerinizle bunu söylerseniz bende bilgilenirim sayenizde.
"ben de yazıp bitirdikten sonra defalarca okudum düzeltmek için, yahu diyorum bu yazıda bir anormallik var :)) Çok sağ olun sayenizde öğrendim nerede hata yaptığımı eksik olmayın yine beklerim :)
Trabzon'dan Selamlar"