YORUMLAR
Günümüz toplumlarında bir çok nedenden dolayı yalnız yaşamak zorunda kalan insanlar içine kapanık gibi görünen bir portre versede çevresine,kendi Dünyasını yaşarken hayal kahramanlarını oluşturup bunu kağıdına yansıtabilir.
Hayatta ulaşamadığı uhdeleri kendi Dünyasında var ettiği karekterleri kullanarak ihtiyaç duyduğu tatmin duğusunun hoşnutluğunu yaşayarak var olan eğosunu okşayarak yalnızlığına kendince çıkış yolları bulabilir.
Yalnız adam adlı çalışmada işlenilen konuda böyle değerlendirilebilir.
Ne demeli?
Alem adamsın valla.
Adamın karısına iyi hikaye yazdın valla.
Gerçi,
kadın da hak etmiş hani.
Evli barklı kadınsın,
ne işi var gözlerinin elin adamının bakışlarının derinlerinde?
Üstelik de,
dantelli etekliğini savuran rüzgar,
tüm ganimetleri cesurca ortaya seriyorken...
Güzeldi güzel...
Her zamanki gibi.
Kemnur
Güzel bir öykü olmuş.
Sanırım yalnız adamların kaderleri böyle. Bir bakıştan belki de hiç bir manası olmayan bir hareketten yola çıkarak kendi hayal dünyalarında sayısız öykü yakalayabiliyorlar.
Beğendim vesselam.
Selam ve sevgilerimle.
Kemnur
Üstadım, günlük hayatın sıradan durumlarını anlatırken ıkınmadan, lügat paralamaya çalışmadan yazmak, herhalde öykücülüğün sırlarından olsa gerek...
Siz bunu tasvirlerdeki ustalığınızla gösteriyorsunuz...
Kedilerin doğallığını ne güzel anlatmışsınız!...
Şiirin atmosferine girmek isteyenlerin öykülerinizi okumaları gerek...
Demek ki siz şiirinizi böyle yazıyorsunuz...
Selam ve saygılarımla.
Kemnur
Eyüp'te yaşadığım sıralar, daha Haliç'in temizlenmediği zamanlarda, semte yeni gelen birinin kokuyu hatırlatması olmasa hiç farkında olmazdık. Ha, bir de sabahın erken saatlerinde hissederdik. İnsan alışıyor. Zaten insan nelere alışmıyor ki?
Son yazdığım "Kars Gravyeri" öyküsünü bir üst-kurmaca, öykü içinde öykü tarzında düşünmüştüm. Kendim de öykünün bir yerlerinde olacaktım. Fakat bir türlü beceremedim. Galiba kafamdaki kalıplaşmış klasik çizgiyi aşamadım. Aslında öykü dün gece geç vakte kadar o tarzdaydı. Biraz uzuncaydı elbette. Olmadı, hemen klasiğe çevirip, siteye indirdim. Sanki megakurmacalar öykü için değil de roman için daha uygun geliyor bana.
Fakat bu tarzda da çok güzel öyküler var, diyor benim kızım. Bir kaç tane okumak lazım. Ufuk açıcı, yol gösterici olabilir. TC'ye geldiğimde bu tür öykü ve romanlardan bir kaç tane alma niyetim var.
Değerli Kemal Abim, senin bu öykünde öyle bir kurgu var sanki? Bir üst-kurmaca denemesi gibi olmuş. Öykü içinde öykü. Bunu kasten, bir üst-kurmaca amacıyla mı yaptın? Öyle ise bu konuda okumuş olman lazım. Ve eğer elinde, sanal ortamda literatür varsa ben de okumak isterim.
Tabi istersen bende olan literatürü de sana yollayabilirim. Benim elimde de bolca var.
Bir öykücüyle öykülerden konuşmak ne güzel.
Kalemine sağlık.
Sağlıcakla,
Kemnur
nitemtran
http://www.edebiyatsahnesi.com/kambur-hafiz-ve-minare-mustafa-kutlu/
nitemtran
http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20EDEBIYATI/selcuk_cikla_%20Huzun%20ve%20Tesaduf'te%20'Ustkurmaca%20ve%20Hikayecilik%20Dersleri'.pdf
nitemtran
Sağlıcakla,
Kemnur
Rıfat Ilgaz Çatal Matal Kaç Çatal Sınıf Yayınları.pdf
okudum aynı özellikte...
nitemtran
Paylaşmak çok güzel hele de ortak platformsa paylaşılan. Linki kopyaladım en kısa zamanda okuyacağım.
Nice güzel öykü ve öyküye dair şeyler paylaşmak dileğiyle.
Sağlıcakla,
Saynur Baysal Öztürk
Selam ile.
Önce kedileri okuyunca,
" bu işi kediyle bırakmaz hadi hayırlısı" diye düşünmüştüm.
Okudukca yanılmadığımı anladım.
İster gerçek olarak varsayın anlatılanları.
isterseniz hayal...
Okuyunca onlarla beraber yaşıyorsunuz ya!
Önemli olan da bu zaten.
İşte öykü, işte yazar.
Selamlarımla Dostum.