- 1650 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Gravyer
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
* Öykümde kullandığım fotoğraf/resim bana ait değil, internetten alıntıdır.
YORUMLAR
daha önce okumamışım, fark etmemişim
az önce ana sayfada yazıya yapılan yorumda gördüm öykünün adını ilginç geldi tıkladım sizin yazınız çıktı
bir solukta okunan ve okudukça her karesinin gözümde net canlandığı mükemmel bir öykü
çok çok yazın lütfen
tebrikler, saygılar
nitemtran
Sağlıcakla,
Öncelikle yazının başlığı çekti beni bu öyküye. Çünkü Karslıyım ve biz karslılara yapılan en kötü espridir
-Nerelisin?
-Karslıyım.
-Sizin oranın kaşarı meşhurdur değil mi abi?
Kaşar tabii ki mecazi anlamda ve hafif bir kikirdeme ve dahi altı çizilerek söylenen bir söz.
O değil de kazı da meşhurdur bizim memleketin))))))) Yani nereden bakarsan bak sinir edici bir durum.
İşte yine '' Acaba bu öykü de aynı soğuk espri üzerine mi?'' Diye düşünerek yazıyı okumaya başladım. Karşıma çok farklı bir öykü çıktı.
İşin doğrusu hiç de yabancısı olmadığımız öykülerdendi ama ama anlatımdaki ustalık bir çırpıda okumama sebep oldu ve bitirdiğimde '' Vay be...İşte öykü böyle yazılır'' dedim.
Velhasılı kelam: Kutlarım değerli dostum. Güne yakışmış.
Selam ve sevgilerimle.
nitemtran
Teşekkür ederim.
Sağlıcakla,
Ben de bir an, yerden aldığım taşı Ali' nin başına atmak geldi içimden de , neyse dedim... değmez katil bir hasta için adının katil diye anılmasına.
Ben merkezci, dediğim dedik, aşırı çok aşırı tutkuyla ; sahip olmaktan anlaşılan, öykünün de işaret ettiği nüanslar gibi birlikte olmayı hedeflemektir ilk önce. Birlikte olunca bütün hayatını sahiplenmiş olur kişi. Bu tamamen nevrotik bir kişilik. Üstüne sürülen sevgi kreması bence maskedir. Özde , kendi doyurulmaz benliğinin açlığını bastırma eğiliminden kaynaklanır. Öyle bir açlık ki öykümüzde de gördüğümüz ve bir şarkıda da söylendiği gibi ' ya benimsin ya toprağın " düşüncesiyle kontrolsüz bir şekilde vücud bulur.
Gerek kişilerin fiziksel ve ruhsal özellikleri, gerek çevre betimlemeleri, gerekse kişiliklerine uygun diyaloglarıyla, baştan sona akıcı birbirinden kopmayan neden, sonuç ilişkisine düğümlenen güzel bir öyküydü. Gerçekten çok güzeldi.
Teşekkür ederim değerli paylaşım için.
Emeğiniz ebedi olsun. Saygılarımla.
Şükran AY tarafından 4/17/2016 9:16:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
nitemtran
Teşekkür ederim yorumunuz için.
Sağlıcakla,
Çok güzel bir hikaye. İlk cümleden sonuna kadar sürükleyici. Kadın olur diye beklemiyordum ama itiraf etmeliyim. Fakat bir olum bekliyordum. Anlatımda geçtiği gibi doğulu aşklarda illa ki acımtırak bir vaka olmazsa olmaz. Ben buna doğulu duygusallığı diyorum.
İkindi kahvemle pek keyif alarak bitiriyorum öyküyü. Ali Ebru Arap Bakkal taksi ve içindeki karaltı çekip gidiyor ama zihnim hala onlarla iştigal.
Kutluyorum ve tebrik ediyorum Metin abi. Selamlar
nitemtran
Fakat, diğer yandan, Batı'nın Oryantalizminin içinde oldukça haksız yargılar olduğunu da mahkum etmemiz gerekli, sanki?
Doğu ve Batı arasındaki davranış, olaylar arasındaki tepki farkları onların Doğulu ya da Batılı olmalarından değil, geleneklerin modern zamanlardaki deformasyonunda, değişiminde yatıyor, bence.
Yoksa Güney Amerika'nın Latinleriyle benzerliklerimiz olmazdı.
Geç de olsa afiyet olsun kahven.
Teşekkürler.
Sağlıcakla,
80 Sonrası özal sonrası şehir hayatı. ağır roman tadı vardı.
eline sağlık hocam
nitemtran
Metin Kaçan, romana getirdiği tarzla daha neler yazacakken, göçtü gitti, zavallı. Hatta ona yazdığım bir öykü bile var sitede.
Sağlıcakla,
Güzel bir aşk hikayesi.
Aslında,
aşk hikayeleri beni hiç sarmıyor ama,
bu seferki gerçekten ilgi çekiciydi.
Yazık oldu Ali'ye diyorum.
Hatice'ye de tabi ki.
nitemtran
Bu arada senin yazılara hasret kaldık. Sıkı bir bombardıman öncesi uzun bir soluklanmaya mı girdin? Umarım öyledir.
Sağlıcakla,
Ne kadar öykünse insan böyle sımsıcak bir öykü yazabilir mi acep?
Ne mümkün
Fakat gamlanmaya gerek de yok
Yaslan arkana oku hocamızı
Günün problemlerinden, sıkıntılarından uzaklaş
Aheste çek kürekleri yüreğinin ıssızlarına
Nihayet
Güne gelen yüreğe, emeğe, kaleme, kelama selam ve saygılarımla...
nitemtran
Nice güzel paylaşımlara.
Sağlıcakla kalın Levent Bey.
gravyerin kökeni İsviçre'ymiş.
sahip olma dürtüsü sadece kendisine sahip olmak istediğimizin değil, ona sahip olmak isteyen başkalarının da hayatını olumsuz etkileyebiliyor hatta tamamen karartabiliyor. aslında çok şeyi karartıyor. "o benimki dedim oğlum, bakanı yakarım" lafı meşhurdur.
ortaokul yıllarımda sıra arkadaşıma, yolda yürürken biri yaklaşmış "o kızdan uzak dur" demiş ve gitmiş. biraz saf da çocuk "hangi kızdan?" diye düşünüp durdu. okul bitip de yollarımız ayrılana kadar korkudan hiç bi kıza yaklaşmadığını bilirim.
nitemtran
Ama, bu sahip olma duygusu olmadan ta o zamanları bile anlatmanın mümkün olmadığını anladım.
Teşekkürler yorumun için.
olricx
Öykü de öyküye girişte çok güzel
Doğu- Batı aşkın açılımı da enteresan.
Doğuluların Arabesti neden sevdiği açıklık kazandı :-)
Tebrik ederim Metin Bey. On puanlik bir öykü bence de.
nitemtran
Sağlıcakla,
Roman tadında bir öyküydü.
İşte ben bu tarzı seviyorum.
Olayı sereceksin ortaya,kenara çekileceksin.
Okuyucuya düşünce empoze etmeyeceksin.
Önce Kemnur dostumun öyküsü, sonra bu bu...
Zaten evde bal da yoktu.
Kahvaltı etmesem mi acaba?
Selamlarımla.
nitemtran
Sevgi ve saygılarımla.
Sağlıcakla,
Kars gravyeri ve Ebru...
Güzel bağdaştırma olmuş. Öykü ayrıca güzel. Fosforlu gibi.
Çok masum bir ölüm öyküsü güne göre. Artık bu tarzda öyle öyküler yaşanıyor ki, sevgiden biraz da nasibini almamış sevda öyküleri..
Selamlar.
Irmak Yosunkent tarafından 4/16/2016 6:43:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
nitemtran
Gelenek ve daha bir çok olumsuzluk var teşvik edici rol oynayan. Galiba en doğrusu sizin söylediğiniz " sevgiden biraz da nasibini almamış sevda öyküleri.. "
Sağlıcakla,
nitemtran
Saygılarımı, sevgilerimi; öykülerin hem de senin o güzel, kendi öykülerinin arasında yolluyorum.
Sağlıcakla,