- 962 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yüzlerle Konuşmak – Gadajace glowy . ( Film Üzerine )
Ne zaman doğdun ?
Kimsin sen ?
En çok neyi arzularsın ?
Kieslowski bu üç sorulardan birini yöneltiyor 79 Polonyalıya. Çocuktan yaşlıya hepsi de samimiyeti ve farklılıklarıyla soruları yanıtlıyor. Güzel bir insan manzarası görüyoruz bu kısa filmde yada belgeselde demeliyim belkide. Krzysztof Kieslowski insanı sorgulatıyor, yaşamı sorgulatıyor anlam arıyor kısaca. Harikulade bir yapımı seyrettiğimi söyleyebilirim bugün. İşte sizler için filmden not aldığım bazı diyaloglar.
Küçük çocuğa soruluyor; Ne istiyorsun ?
Çocuk cevap veriyor ;Bir eve sahip olmak ve onu boyamak.
Sonra küçük ve esmer kıza soruluyor soru;
Cevap veriyor; Ben çirkin bir esmerim, okulu bırakmak ve güzel bebeklerimin
olmasını istiyorum.
Bir küçük çocuğa daha soruluyor soru; Kimsin sen ?
Çocuk cevaplıyor; Kim olduğumdan emin değilim fakat, kitap okumayı
seviyorum.Amerikaya gitmek istiyorum.
Sonra kendinden epeyce emin büyümüşte küçülmüş bir çocuğa daha soruluyor soru;
Çocuk yanıtlıyor; Ciddi kararlar almak henüz hazır değilim. İnsanların günlük yaşamda birbirlerine
daha fazla saygı göstermesini istiyorum.Eğer toplumda sevgi olsaydı,birbirlerine daha çok
dikkat ederlerdi.
Bir çocuğa daha soruluyor soru;
Çocuk yanıtlıyor; Ben biraz egoistim, insanlara fazla saygı duymuyorum, yine de ben iyi bir
arkadaşımdır, kulağa ne kadar tuhaf gelsede. Ne isterdim! Karakterimi değiştirmek. Kötü
huylarım olmadan daha mutlu olurdum.
Ve bir kız çocuğuna daha soruluyor soru; Hemfikir olduğum cevaplardan birini veriyor.
Kız çocuğu yanıtlıyor; Bir şeye karar verirsem genellikle yaparım. Ne isterdim ! Başka insanlar için
birşeyler yapabilmek isterdim. İnsanlar kendileri için çalışıyor, başkalarını düşünmüyor. Onları anlamak,
ve maddiyata dayalı yaşamamalarını arzuluyorum.
Ve bir genç kadına soruluyor soru;
Genç kadın cevaplıyor; Ben bir genç kızım ve toplumun gerçekleri ile benim rüyalarım örtüşmüyor.
İyi yada kötü, kriterlerim hakkında emin olmak istiyorum.
Ve bir genç adama yöneltiliyor soru;
Genç adam yanıtlıyor; Şimdiye kadar, hiç bir şeydim.Buna son vermek istiyorum. Ama nasıl derler, insan
olmak istiyorum.
Ve bir hemşireye yöneltiliyor soru.
Yanıtlıyor hemşire; Ben bekar bir anneyim, evde kendimi yalnız hissediyorum. Burada klinikte insanlar arasındayım.
Hayatımı kurtarmak istiyorum.
Ve bir mühendise soruluyor soru;
Mühendis yanıtlıyor; Ahlaki değerlere inanıyorum.Böyle kalmasınıda istiyorum.
Ve bir adama soruluyor soru;
Adam yanıtlıyor; Kendimi hümanist olarak tanımlıyorum .Gerçekci bir insan olmasamda,
demokratik, özgür, hilesiz bir yaşam istiyorum.
Bir adama daha yöneltiliyor soru;
Adam yanıtlıyor; Ben bir baba ve kamu görevlisiyim. Bence birinin istediklerine göre yaşamak oldukça
zor birşey, oldukça sıradan ama zor!
Ve bir adama daha soruluyor soru;
Adam yanıtlıyor; İki gizem arasına sıkışmış durumdayım. Birincisi doğal gerçeklik.İnsanım.
İkinci ise benim inançlarım.Tanrı ile olan akrabalığım. Bu beni mutly ediyor. Çünkü diğerlerine yardım
edebiliyorum ve mutlu oluyorum. Neyi arzularım ! Çok iyi bilinen bir deyim şöyle der;
Dünyanın tüm işçileri birleşin, insanların birleşmesini istiyorum. İyilik için mücadele etmesini.
Ve son olarak nokta atışını yapıyor ve sonlandırıyorum, yüz yaşındaki bir kadına
yöneltiyliyor soru;
Şöyle diyor. Yüz yaşındayım , ’’kulakları ağır duyduğu için tekrarlıyorlar soruyu’’, Ne istiyorsunuz ?
Daha ne isteyebilirim ? Uzun yaşamak. Oldukça uzun!
Yaşlı kadın gülüyor ve Kieślowski’nin bu kısa belgesel tarzında filmi son buluyor.
İnsana farkındalık aşılayabilen bu harika kısa filmi izlemenizi tavsiye ederim.
Yazan-Hazırlayan-Edibe Toğaç