- 1169 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
AY NE KADAR KÖTÜCÜL, NE KADAR TERBİYESİZSİNİZ.
Yıllar önceydi. Milli Bayramlarımızdan biri öncesinde program hazırlıyorduk. Okul müdürü bu işi Türkçe öğretmenlerine havale etmişti. İlle velakin okuldaki iki Türkçe öğretmeninden biri sol görüşlü, diğeri de sağ görüşlüydü.
Sol görüşlü öğretmen bu program için seçilecek şiirlerde ‘’ Kuşlar ne güzel ne güzel, Doğa ne güzel ne güzel, Sevmek ne güzel ne güzel’’ Türünden şiirlerin okunmasını istiyor, sağ görüşlü öğretmen ise ‘’Madem ki milli bir günümüz o halde ‘’ Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. ‘’ Veyahutta ‘’ Vur pençe-i Alideki şemşir aşkına’’ Türünden şiirlerin okunmasını arzuluyordu. Sonuçta bir oradan bir buradan derken şiir seçme işinde mutakabat sağlandı.
Öğrenciler ‘’ Sakarya ! Saf çocuğu masum Anadolu’nun. Bir tek ikimiz kaldık Allah yolunun’’ da diyeceklerdi ‘’ Elsiz ayaksız bir yeşil yılan/yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal’’ de...
Şiirler tamamdı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı da her zamanki gibi bana havale etmişlerdi. Kala kala bir tek mesele kalmıştı: Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi. Ben her ne kadar ‘’Hitabesi değil Hitabı’’ Desem de işin o kısmı iki öğretmenin de ilgi alanında değildi. Solcu öğretmen Atatürk’ün Gençliğe hitabının öz Türkçeye çevrilerek okunmasını istiyor, buna mukabil sağcı öğretmen ‘’ Noktasına, virgülüne dokunamazsın. Orijinal haliyle okunması gerekir’’ Diyordu.
İki branştaş oldukça fena kapıştılar ( Dövüş anlamında değil tabii ki) Sonunda sağcı arkadaş ‘’ Pekala haydi çevir öz Türkçeye de bir görelim bakalım. Eğer gerçekten de öz Türkçe olursa okuturuz olmazsa’’ Diyerek biraz yumuşama eğilimi gösterdi.
Solcu öğretmen aldı Atatürk’ün Gençliğe hitabını ve Nasrettin Hoca’nın kuşuna döndürdü resmen. Tam olarak nasıl bir şekle soktuğunu hatırlamıyorum ama bir cümleyi asla unutamam: ‘’ Dahili ve harici bedhahların olacaktır’’ Cümlesi ‘’ İç ve dış kötücüllerin olacaktır’’ Şekline dönüşmüştü.
İşte hayatımda ilk kez o zaman, yani bundan yaklaşık otuz sene önce önce duymuştum ‘’ Kötücül’’ kelimesini.
O zamanlar ‘’ Tabiat’’ kelimesi yerine ‘’Doğa’’ yı kullananlarla dalga geçerdik. Hele de sol görüşlü Doğan Bey çok rahatsız olurdu bizler ‘’ Doğan’ın anasını belliyor millet.’’ Dediğimizde. Özellikle de ‘’Hayat’’ Yerine kullanılan ‘’ Yaşam’’ Kelimesi yüzünden çok çektiler zavallılar ‘’ Yaşamınıza kimler girdi?’’ Sorularımız karşınızda.
O günler öyleydi. Sonra bazı kelimeleri biz de kullanmaya başladık. ‘’Doğa, Olasılık, Olanak, Bağımsızlık, Yanıt, Tümce, Betimleme vs..’’ Bizim de yaşamımıza girdi. İlle velakin şu ‘’Kötücül’’ Her nedense benin hayatıma ( Yaşamıma değil ) asla giremedi. Sevemedim bu kelimeyi nedense. Hani öyle çok kullanana da rastlamadım.
Efendim, şimdi günlerdir tartışması hâla bitmemiş olan bir de deyimimiz oldu: ‘’Önüne yatmak.’’
Bu tabir cinsel bir tabir midir yoksa fedakarlığı mı ifade eder?
‘’ Kimin önüne yattığı belli değil’’ Derken kast edilen ‘’ Kimi koruduğu belli değil’’ Midir yoksa ‘’ Kimin koynuna girdiği, kiminle cinsel ilişkiye girdiği belli değil’’Anlamında mı kullanılmıştır?
İşin doğrusu bu tabir her kimin ağzından çıkmışsa o şahsın içinden geçenleri okumak elbette mümkün değil. O bakımdan ben kendimce şu manada söyledi ya da bu manada söyledi diyemem ama bir kişiye ‘’ Eğer anan( bacın, karın, kız kardeşin de olabilir) gelip de önüme yatmasaydı çok büyük bir sıkıntı yaşayacaktım.’’ Dersem o biri ‘’ Helal olsun anama, iyi ki senin önüne yatmış’’ Demez sanırım.
Neyse, biz ‘’Kötücül ‘’ Kelimesine dönelim.
Bu kelimeye en son Ülkemizin yetiştirdiği en büyük fikir adamlarından...Pardon fikir hatunlarından biri olan Pelin Batu’nun bir tweetinde rastladım.
Allah’ım Ya Rabbim. ‘’Tweet’’ ne ulan? Bunun neresi Türkçe?
Evet..Bu yüz kırk karakterden fazla olamayan tweette ünlü fikir hatunumuz Pelin Batu diyor ki: ‘’Bahsedilen başka tren, yıllar öncesinin bir kazası: ne kadar kötücül, ne kadar bel altı düşündüğünüzü yine kanıtladınız. Ne terbiyesizsiniz.
Tabii ki ‘’Bayram değil seyran değil eniştem beni niçin öptü?’’ Denilebilir. Yani bu tweet şimdi nereden icap etti?
O zaman en baştan başlayalım.
Malum-u âliniz olduğu üzere bizim güzel ülkemizde bir şeyler aksarsa, yanlış ve ters giderse bu konuda fikir almak için başvurulacak kişiler listesinin başında Pelin Batu gelir. Hatta bilirsiniz Tarihin Arka Odası programında arz-ı endam ederdi bir zamanlar... Ermeni tehcirinin bir soykırım olduğunu da sayesinde öğrenmiştik.(!)
İşte bu Pamuk Prensesimiz Sevgili Pelin Batu’muz Marmaray’da meydana gelen bir teknik arıza ( Ya da kaza ) Üzerine fikirlerini beyan etmek üzere Halk TV’de yayınlanan Ayşenur Arslan’ın sunduğu ’Medya Mahallesi’ programına konuk olmuş ki malum Ayşegül Aslan da en az Pelin Batu kadar bu ülkenin en önemli düşünürlerinden biridir.
İşte bu programdaMarmaray Treninin raydan çıkması konusu ele alınmış ve Pelin Hanım 2004 yılında Pamukova’da meydana gelen hızlı tren faciasını hatırlatarak. ‘’ "Hızlı tren dediler sonra mühendisler ortaya çıktı, hızlı tren değil, sadece daha fazla kömür atarak hızlandırıp raydan çıkmıştı. Dolayısıyla insanlar ölmüştü" Diye bir cümle sarf ediyor.
Şimdi doğru oturup doğru konuşmak gerekirse Pelin Batu ‘’ Hızlı tren dedikleri de aslında daha fazla kömür atılarak hızlandırılmaya çalışılmış bir trendi’’ Demiyor. Bazı mühendislerin çıkıp ‘’ Hızlı tren filan değildi, daha fazla kömür atılarak hızlandırılmış bir trendi’’ dediğini iddia ediyor.
Ancak ortada şöyle bir durum var: 2004 yılındaki o kaza için gerçi birileri çıkıp ‘’ Hızlı tren değildi. Bildiğimiz sıradan tren biraz daha hızlandırılmıştı’’ demişti ama hiç kimse, hele hele de hiç bir mühendis o tren için ‘Kömürle çalışan bir trendi.’’ Dememişti. Çünkü herkes de biliyordu ki 2004 yılında artık kömürle çalışan tren kalmamıştı. Kalmış olsa bile hızlı tren iddiasında olan bir hükumet en azından İstanbul-Ankara hattına ‘’Hızlı Tren’’ diyerek bir kömürle çalışan tren koymazdı.
İşte Pelin Hanımın o her şeye yeten aklı, işin bu kısmına yetmemiş ve tamamen kendi düşüncesi olarak söylemiştir o ‘’Daha fazla kömür atılarak hızlandırılmış tren’’ İfadesini...
Ziya Paşa’nın ‘’ Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar/ Katır defterdar oldu eşek mühürdar.’’ Dediği gibi öyle her önüne geleni tv programlarına bilirkişi olarak çıkartırsanız olacağı bu. Dizel yakıt kullananları da atlar direkt kömürlü trene kadar indirir Türkiye’de, 2004 yılında üstelik Haydarpaşa-Ankara arasında çalışan trenleri...
Onunla da kalmaz. Eleştirirsiniz, ‘’ Öğren de gel ‘’ Dersiniz, bu sefer de sizi ‘’Kötücül’’ Yapar. O da yetmez ‘’ Bel altı çalışan, terbiyesiz’’ Olursunuz.
E haklı hatun tabii ki. O çok eski, taa 1860 yılında İzmir- Aydın arasında faaliyet gösteren ilk demir yollarımızdaki hızlı trenden bahsediyor aslında. O hızlı trenler kömürle çalışıyorlarmış. Daha fazla hız yapsınlar diye kömür kazanlarına fazla kömür atılıp da istim ( yani buhar ) fazlalaştırılınca İzmir-Aydın arasında çalışan bu tren Pamukova( Adapazarı ) yakınlarında raydan çıkıp devrilmiş. Bir takım kötücül, bel altı düşünen terbiyesizler utanmadan sıkılmadan cahil cahil ‘’ 2004 yılında kömürle çalışan tren mi vardı?’’ Diyerek aslında cehaletlerini sergilemekten başka bir şey yapmadıklarının farkında bile değiller..
Efendim bir de şöyle bir haber var:
Marmaraydaki tehlike halktan gizleniyor.
1600 Uzunluğundaki batırma tüpte jeolojik deformasyonlarla karşılaşıldığı aylardan beri bilindiği ve müteahhit şirketin defalarca uyarmasına rağmen kamu oyundan gizlendiği söyleniyor. Batırma tüp güzergahında aluviyon ve denizel çökeller hareketliliği yüzünden henüz kırılma noktasına gelmemiş olmakla birlikte büyük bir eğrilme saptanmıştır. Bu eğrilme boru içindeki raylara da intikal ettiğinden taşıma aracının raydan çıkmasına sebep olmuştur.
Halktan gizlenen bu haberi kim bulup ortaya çıkarmış? Belli değil.
Batırma tüp tünel uzunluğu 1400 metreden 1600 metreye nasıl çıkmıştır? O da bilinmiyor ama hepsinden daha önemli bir husus var:
Haberde ‘’ Batırma tüp güzergahında aluviyon ve denizel çökeller hareketliliği yüzünden henüz kırılma noktasına gelmemiş olmakla birlikte büyük bir eğrilme saptanmıştır. . Bu eğrilme boru içindeki raylara da intikal ettiğinden taşıma aracının raydan çıkmasına sebep olmuştur.’’ Deniyor. Bu durumda trenin raydan çıktığı noktanın denizin altındaki bir nokta olması gerekmez mi? Yani tren Üsküdar- Sirkeci arasındaki bölümde raydan çıkmalı değil mi? Oysa Ayrılık Çeşmesi ( Kadıköy)- Üsküdar arasında raydan çıkıyor ve işin ilginci Üsküdar- Kazlıçeşme arasında çalışmaya devam ediyor. Yani denizin altında hâla seferlerine devam ediyor.
Neyse...Ben kapatayım konuyu olmazsa. Bu kadar kötücül olmanın, bel altı düşünmenin, hele hele de bu kadar terbiyesizliğin gereği yok. Öyle değil mi?
Zaten hep İbrahim Tatlıses’in yüzünden. ‘’Tren gelir hoş gelir ley ley limi limi ley’’ Türküsünü ‘’Tren gelir hoş gelir ley ley lüm lüm ley’’ Diye okumasaydı bu tartışmalar hiç olmayacaktı.
------------------------------------------------------------------------------------
RESİMLER:
1- Pelin Batu nam her şeye maydanoz kızımız kömürle çalışan hızlı trenden bahsediyor kendisi gibi bir fikir hatunu olan Ayşenur Aslan’a. Aynenur Aslan ise ‘’ Pelin kızım o bahsettiğin tren kömürle çalışmıyor’’ demiyor.
2- Pelin Hanım kızımızın tweetinde söz konusu ettiği hızlı trenimiz.
3- Pelin Hanıma itiraz edenler de halt ediyorlar. 22 Temmuz 2004 de raydan çıkarak 37 insanın ölümüne yol açan tren böyle bir hızlı tren değildi.
4- 22 Temmuz 2004 de raydan çıkan tren işte böyle bir şeydi ve tek doğru olan evet bu tren basit bir elektrikle çalışan ekspres tren olduğu halde hızı arttırılmış ve bu sebeple raydan çıkarak pek çok insanımızın ölümüne sebep olmuştu. Maalesef asıl konuşulması gereken şey, bu olayda otuz yedi insanın hayatını kaybetmesine rağmen davasının 2012 yılında zaman aşımına uğraması ve bir tek Allah’ın kulunun bu olaydan sorumlu tutulmamasıdır.
5- Kadıköy / Ayrılıkçeşme ile Üsküdar arasında raydan çıkan Marmaray treni. Yani denizin altındaki bir bölümde raydan çıkmamış. Olayın tüp geçitle alakası yok.
6- Tüp geçitteki çökme ile ilgili kaynağı belli olmayan haber.
7- Bu da benden...))))
YORUMLAR
Canım sıkılıyordu zaten işin hafiflemesi nedeni ile.
İyi geldi bu yazı tembelliğime.
Çok güldüm.
O bayana hep gülüyorum ben zaten.
Komedyen olsa var ya,
hiç bir programını kaçırmam.
sami biberoğulları
Ben bayana gülmüyorum. O bayanda bir cevher görüp de kanal kanal, program program çıkartanlara gülüyorum.
Yahu haydi müzikti magazindi neyse öyle programlara çıksa eyvallah. Babası politikacı olduğu için politikadan da anlar diyelim ille velakin Tarihin arka odasına bile çıktı yahu. ( Gerçi sepetlendi ama neticede çıktı.)
Selam ve sevgilerimle.
Velhasılı kelam uçağa doğru uçmak tamamda hala trene tren vagona vagon deniyor benim yudumda ezcümle sayın hocam bu kötücül de ne ola " karamsar " trenle birlik tünel de mi idi bu da bizden efendim ehlen ve sehlen
Bazen de "teyyyyy yare demek .! geçiyor , kimilerinin içinden bu da benden :)
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Halktan gizlenen bir rapordan ve tehlikeden bahsediyor Marmaray tüneli hakkında. O konu farklı bir konu. Yazının başlığında ki konu daha güzeldi. Elinize sağlık. O günler de geldi geçti. Ama, bu günlerden güzeldi.Selamlar,saygılar Hocam.
sami biberoğulları
Halkta gizlenen bir rapordan bahsedildiği doğru. Sosyal medyada o raporu gördüm. O rapor burada resmini yayınladığım habere göre daha inandırıcı. Ayrıca olukça vahim resimler de var. Durum eğer öyle ise oldukça büyük bir felaket bekliyor Marmarayı.
Ancak Marmaray daha faaliyete girmeden de bu tip raporlar vardı ve işin doğrusu daha ilk seferde bir felaket bekleniyordu.
Doğrusu ne peki? '' Korkulu rüya görmektense hiç uyumamak mı?'' Yani Marmarayı kullanmamak mı. ?
Bir hükumet sırf '' Benim yaptığım işte hata olmaz'' Gururu yüzünden on binlerce insanını göz göre göre ölme terk edebilir mi? Ben ihtimal vermiyorum.
Eğer orada belirtildiği gibi bir felaket söz konusu ise mutlaka ulaşıma kapatılır diye düşünüyorum.
Selam ve sevgilerimle.
karabencan25
Değerli Ağabeyim!!!
Yıllaardır Sol ve o düşüncede olanlar bu ülkeye ne kazandırmışlar ona bakmak lazım. 1. Köprü olmaz! 2. Köprü olmaz 3. Köprü Olmaz 3. Hava Alanı Olmaz, Hızlı Tren Olmaz. Olmaz kardeşim biz muhalefetiz olmaaazzz. Ulan Aklınız olsaydı Sol elle taharet olmazdı. Siz Sağ elle Taharet yapmaya devam edin. Sol elde Poklu işlerle uğraşmaya devam etsin!!! Bende hep düşünüyorum Ben mi muhafazakarım onlarmı İlerici değil!!! Yok Ağabey onlar Muhafazakar ben İlericiyim. Kim bu Ülkenin menfaati için bir taşı başka bir taş üstüne koymuşsa Allah u Teala ondan razı olsun. Kim de engel olmaya çalışmışsa Kahretsin.
Bana kızmayasın diye azcık dokundum...
Yazınızın güzelliği başlığından belli.
Yüreğinize sağlık yine mizahi bir dille Aydıncık olan bir düşünceyi bizlere tattırdın.
Selam, Saygı ve Dualarımla.
sami biberoğulları
Bazı resim ve raporlar var. Buları sırf sol söylüyor diye göz ardı edemeyiz. O resim ve raporların bir teki bile doğruysa çok büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.
Benim dile getirmeye çalıştığım şey, ortada büyük bir tehlike varsa bunu dile getirecek en son kişi Pelin Batu dur. Bu ülkede bir sürü jeofizik profesörü var. Çıksın onlar konuşsun, ne oluyor anlatsınlar ki biz de ciddi ağızlardan duyalım bir tehlike olup olmadığını. Bir sinema sanatçısından değil.
Selam ve sevgilerimle.
Halit Kesler
Saygılar
Kara treeeeeeeeeeennn gelmez molaaaaaa
Sami önüneeeeeeeeeeeeyatmaz molaaaaaa.
Kayar gider marmaray
Onlar zaten farfaray
Ay bende ne kadar ötücül oldum bu sıralar......Ama diyağsan niye işte ele..
Al sana iki yeni terim hocam literatüre eklettir_________________Sevgimle kal koca SAMİİ
.____________________________________________________on sene sonra lakabın bu olacak.)))
sami biberoğulları
Sen bari iyicil ol. Yeterince kötücül var zaten ))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Ah be, kıymetli hocam. Bu ülkede aydınım diye geçinen koca koca insanlar Marmaray’ın inşa süresinde çığlık kıyamet. ‘’Marmaray yapılırsa. Karadeniz’den, Marmara denizine balık akışı olmaz diye ciddi ciddi televizyonlarda tartışmışlardı.:))))))))))
Ya da hani İstanbul da belediyeler dekoratif anlamda güzel gözüksün diye ressamlara çeşitli renklerde konak ve cumbalı ev resimleri çizdirildiği elektrik trafolar var ya! Hah işte trafoların. Fotoğraflarını çekip bu hükumet her yere kur'an kursu ve mescit açıyor. Ne gerek var bu kadar mescide diye, o trafoları mescit sanıp ve bunu konu edip meclise taşımış siyasetçileri tanıdı bu ülke.)))))))
Osmanlı Türk değildi, ya da Türk'tü ama Müslüman değildi. Diyen akıllara zarar insanları tanıdı bu millet ))))
İnşası bitmek üzereyken seçim meydanlarında biz iktidar olursak Kadıköy- kartal arasına metro yapacağız diyen. Ülkesinden ve şehrinden bi’ haber belediye başkan adaylarını tanıdı bu ülke.:))))))))))
Daha sayayım mı?)))))
(Buda benim sosyal çevremden) ülkenin saygın bir kurumundan koskoca mevkilerinden emekli olmuş bir insan. Ciddi ciddi 3. Hava alanına ne gerek var. Frankfurt hava alanın yeterince büyükmüş. Almanya ne kadar mesafede ki, çok yoğunluk varsa o hava alanı kullanılabilirdi. Yazık günah bu milletin parasını boşa harcıyorlar. Diyen, bu algı düzeyinde ve kültüre sahip insanlar var bu ülkede.
Hem sosyal medyada hem gündelik yaşamımız da daha onlarca komiklikler var,
Son olarak ta daha birkaç gün önce sabah akşam hükumete giydiren bir televizyon kanalın da denk geldiğim bir tartışma programın da. Programın sunucusu katılımcı iki duayen gazeteciye soruyor.’’ Hükumeti oluşturan partinin her seçimde oyunu artırmasının nedeni muhalefetin. Hiçbir proje üretmemesi veya ayağı yere basan vaatlerde bulunamamasının bir sonucu olabilir mi? Sorusuna gazetecilerinin aynı kalıplar içerisinde verdiği cevaplar aşağı yukarı şöyleydi; Efendim ne alakası var. Süleyman Demirel de % 58 le iktidar olmuştu. Muhalefete yüklenmek kolay önemli olan hükumetin bu kadar yatırım yaparak ekolojik dengeyi bozmasına ve ülkeyi inşaat şantiyesine çevirmesine dur diye bilmek. Soru ne cevap ne.Yani taa Osmanlıdan kalma o külüstür trenlere geçmiş hükumetlerin beceriksizliğinden değil çevreye olan duyarlılıklarından dolayı biniyormuşuz. İnsanın nasıl güleceğine şaşıracağı bir durum. Açıkça söylemeseler de bu yüzünden millet oy veriyor deyip ima yolu ile millete bidon kafalı demek istiyorlar. Ve bu sözde aydınlar halen milletin iradesini içlerine sindirememişler, buna rağmen de bu aydın müsvetteleri yıllarca bu ülkede ciddiye alınmışlardı. Düşününce yıllarca bu milleti nasıl sığır yerine koydukları daha iyi anlaşılıyor.
2004 deki tren kazasının, daha fazla kömür atılarak trenin hızlandırılması yüzünden kaza oldu deyip kömürle çalışan buharlı trenlerden bahsetmeleri çok normal.)))))))
Bizim ülkemizde mizah için konu çok. Hatta tartışılan ciddi konular bile içerisinde yeterince mizah barındırıyor. Yani bizlere epeyi bir süre daha mizah yazabilirsiniz Hocam.
Kaleminize emeğinize sağlık.
Saygı ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL tarafından 4/29/2016 1:10:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Hocam Denizin dibinde hatcem demirden evler türküsünü okumak geldi içimden yazınızı okuyunca Olaya Çamur at izi kalsın mantığıyla baktıkları için ne söylediklerinin önemi yok karalama varsa o zihniyetin dinliyicileri ağzı açık dinleyecekler nasıl olsa Emeğinize sağlık saygılarımla
sami biberoğulları
Denizin dibinde hatçem demirden evler )))))))
Güzel benzetme.)
Selam ve sevgilerimle.