- 639 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MEVLANA AŞKI
Bir sestir ki yükseldi sema ya. Açtı ellerini hakka. O ne mukaddes insan, o ne ilahi bakış açısı; her tonunda nezaket saçan, her duruşunda, her tavrında kişiyi doğruya ulaştıran...
Mevlana’dan bahsediyorum sizlere. Yeri gök ile birleştiren o ulu insandan... Can ile canan arasındaki o ince köprüden, köprünün ucundaki o insandan...
Toprak dahi onun kokusuyla sarhoş olmakta; onun sözleriyle tarumar oluyor tabiat; onun elleri, takdim ediyor baharı aşka. Şiirleri dört bir yandan ulvi izler bırakıyor. Satır satır işliyor iyiliği taş kalplere. Yılmadan koşuyor doğrunun peşinden. Kimi zaman yakıyor tüm cehaleti tek alevde, kimi zaman beyhude saltanatlar içinde kucaklıyor sevdiği arkadaşını.
Aşka dair dolduruyor güftelerini, aşk ile bütünleşip aşka bırakıyor tüm servetini. Yüreğinde bir tutam kin bulunmaz mı ey insan? İlmini, bilim ile birleştiren; aşka dair durdurulmaz mı insan?
Şems’e doğru açılıyor onun kolları. Kucaklıyor büsbütün. Sanki bir yâri kucaklar gibisine. O nasıl bir arkadaşlıktır ey insan? Bize baştan yazdırıyorsun dostlukları ve baştan alıyoruz o aşk kokan mısraları. Düşürüyorsun elinden yaldızlı bir kitabı, sızlıyor perçin perçin yüreğin. Bilirim senin için kitaplar, aşk demekti. Senin için ilim, aşka dair bir yoldan ibaretti. Aşka dair giden her yol, senin nazarında muhteremdi.
Bir gece yıldızlar dolmuştu şakaklarına, deri kaplı defterine işliyordun anılarını; kapı eşiğinde çalındı tokmaktan yapılma bir fenerin. Uzattın elini pervasızca, dokundu bir gövdeye. İşte karşında duruyordu ey insan! Kaderin o cilveli edası... Sende yıkıldın tüm iyi şühedalar gibi yere, gözlerinde okunuyordu aşkın en tabii hatırası. Tebessüm ne demek senden öğrendik ey güzel insan! Karşındaki düşmana ders verircesine haykırdın son nefes. Son nefes ki, yükseldi ruhun inzivaya. Düştü kolların yanına. O pak, alnı değer ellerin artık kan revan içindeydi. Tüm iyi insanlar gibi sende göçtün bu diyarlardan. Fani dünyanın emanet mültecisiyiz hepimiz.
Koca bir asrın yegâne emanetçisi, fikir üstadı... Kolay olmasa gerek Mevlana olmak! İnsanları doğruya yönlendirmek, doğruyu açıklamak en başta... Fener gibisin ey insan! Ne yöne dönsen hep apaydınlık,hangi yöne sapsan yollar apaçık. Kalbinde ne hasetlik, ne karanlık...
Seninle yaşamalı insan, seninle yaşlanmalı. Ecel gelecekse dahi seninle gelmeli başa. Sen gelmelisin evvela Mevlana.
YORUMLAR
Mevlana Mevlana olur muydu? Şems olmasa.
Şems Şems olur muydu? Mevlana olmasa.
İki bedende bir ruh.
Hal diliyle gönül köprüsü ne güzel kurulmuş onların muhabbet deryasında.
Sırlar kapısınn açılmasında maneviyata götüren benlikten kurtaran zahirden çok batına dönüş.
Mana deryasına kulaç atan, Allah ın arif kulları Ledün ilmiyle şereflenenler.
Onları ancak Onar gibiler anlar, diğerleri sui zanda ileri giderlerdi.
Bazan hiç bir şey yüzünden sadece çekememezlik cahillikten değil midir? canlara kıyılır.
Masum Allah ın kullarının yaşaması soluklanması istenmez.
San ki ''kün fe yekün'' diyen her şeyi yaratan ''Mülkiyetin sahibi'' gibi o canlara tahammül edemez hayatlarına son verirler gaddarca.
Şems de onlardan biri, isimler değişir her asırda niceleri vurulur .
Sonları hazırlanır, zalim insanlar tarafından.
İnsanların canileşen, kötülükten başka düşünceleri olmayanlarına hayvanlardan da aşağı insancıklar şeytanın köleleri, askerleri diyorum.
Yazınızın içeriği anlamlıydı kutlarım.
Selam ve dua ile.
Erhan Korkmaz
Selam ve dua ile.