- 447 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AKŞAM YEMEĞİ
AKŞAM YEMEĞİ
Dünya’nın en, en doğusunda bütün Dünyalının unuttuğu bir ülke var.
Ülke öyle yalnız ki; adeta başka Ggezegen’de gibi.
Dünya ile hiçbir bağlantısı olmayan bu ülke haliyle kendi yağıyla kavruluyor. Kendi yasalarını koyuyor ve ülkesinde olan hiçbir gelişme için vatandaşlarından başka kimseye hesap vermek zorunda kalmıyor.
Ancak bu ülkenin kendi yağıyla kavurmasını pekte hafife almamakta fayda var.
Neden mi?
Teknoloji, bilim, sağlık, tarım, hayvancılık, çiftçilik, sanat, doğa, her anlamda o kadar gelişmiş ki. Dünya’da ne varsa bu ülkede çok daha ileri iyi hali var.
Öyle ki somut yaşamın cennet tasviri dense yeri.
Dolayısıyla; bütün ülkelerin dışladığı bu ülkenin; yargı yürütme yasama, başkanlık sistemi de dünyada ki işleyişe pek uymuyor.
Yasaları dünyalılar tarafından fark edilse gülünç duruma düşecek kanunlarla dolu.
Fark edilse demişken;
Dünlerde unutuldukları ve koca dünyanın onları görmedikleri için üzülen ülke, şimdilerde dünyanın kendi ülkelerini fark edeceklerinden korkar, ödleri kopar haldeler.”
Bu ülkede; ileri gelenler başkan öğretmenler polis doktor ve bunun gibi insanlar her altı ayda bir beden ve ruh sağlığı testinden geçiyor.
Her semtinde en az bir kütüphane var. O ülkede hiçbir kitap parayla satılmıyor.
İlköğrenimden sonra öğrenciler yetenek ve ilgi alanlarına göre yönlendiriliyor. Sonucunda da ülkelerinde sevdiği işi yapıyorlar.
Başarısız insan sayısı yok denecek kadar az.
Ancak bu cennet ülkenin bazı çok katı kuralları da var.
Örneğin; hırsızlık ve taciz tecavüz gibi suçlardan mahkûm olan insanlara hiç afları yok.
Gerçi böyle bir suç oranları da yok.
Vatandaşlarının tek uğraşı; üretmek, sosyalleşmek, sanatla ve sporla ilgilenmek ve yaşamın tadını çıkarmak.
En çok dikkatimi çeken kurallardan biride;
Akşamları aynı masada aile ile akşam yemeğine oturmak, en önemli yasa ve görgü kuralları.
Öyle ki; yasalar karşısında suç işleyen kişinin akşam yemeğini ailesi ile yemesi hafifletici. Yememesi de suçu arttırıcı unsur.
Düşündüm de ailecek akşam yemeği yiyen insanların hali bir başka olur hakikaten.
Onlar kendi alan ve sınırlarını bilir örneğin. Karşı tarafın alanına saygı duyar.
Toplum bilincinde yaşar ve bireye önem verir.
Büyüğünü küçüğünü, varlığı yokluğu, nezaketi bilir.
Saygılıdır.
Düşünsenize annenize deli gibi kızgınsınız. Yüzünü bile görmek istemiyorsunuz. Bütün geceyi onu görmeyip ona saydırarak geçirmek isterken, pat yemekte gel karşı karşıya. Üstelik birde en sevdiğin yemeği yapmış olsun.
Gel de yeme!
Gel de öfkeni çoğalt!
Oldu mu şimdi!
Al sana topluma öfke değil sevgi gözüyle bakan bir birey.
Bunu şimdi bütün topluma zaruri kıl.
Al sana öfkesi alınmış üretken sevgi dolu bir toplum.
Altı üstü ailece yenilmek zorunda olunan bir akşam yemeğinden çıkan sonuca bak.
Gerçekten bu kez saçmalamışsın diyenler var duyuyorum.
Kabul.
Bu defa iyi saçmaladım.
Çünkü yukarıda anlatılan dünyanın umursamadığı o ülkeyi istiyorum.
Ailesiyle akşam yemeği yiyen nesilden geliyorum.
İncinsen de incitme öğretisinden geliyorum.
Öfkemi yenmeyi, büyüğe saygıyı, küçüğü sevmeyi ve paylaşmayı gördüm o sofrada.
Komşumuzun en sevdiği yemek bizde piştiği zaman ona ayrılan tabağı götürmeden akşam yemeğine başlamamayı, artık yemekleri sokak hayvanlarına vermeden uyumamayı, akşam sofrası buluşmalarımızda öğrendim.
Adaleti ve demokrasiyi ve başkalarının özgürlüklerini kısıtlamadan özgür olmayı o masa da bizzat yaşadım.
Aynı düşüneni farklı düşünenden daha çok saymamayı gördüm.
Şükretmeyi, affetmeyi, sevmeyi, tahammülü, insanların gözlerinin içine bakabilmeyi, sevdiğimi sevmediğimi söylemekten korkmamayı öğrendim.
Gülümsemeyi, huzurun ve sükunetin nasıl güzel bir şey olduğunu, hiçbir paranın bu huzuru satın alamayacağını bu masada öğrendim.
Yeryüzünde en iyi tanıdığım, bana asla kötülük yapmayacaklarına ve beni kayıtsız şartsız seveceklerine sorgusuz sualsiz inandığım insanlardan, ailemden öğrendim.
Bütün dünyanın unuttuğu o hayal ülkesin de olmak istiyorum. Akşam yemekleri zaruri olsun istiyorum.
İnsanlar sevmeyi güzellikleri doğayı çiçeği böceği sanatı şiiri o masa da hatırlasın istiyorum.
Akşam yemekleriniz sevdikleriniz ile şen olsun........
“Doğru yaşamayı seviyoruz; ona alışmış olduğumuzdan değil ama sevmeye alışmış olduğumuzdan”
Esen kalın..... ( Friedrich NİETZSCHE)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.