ÇENGELKÖY VE ÇENGELKÖYLÜLER
ÇENGELKÖY VE ÇENGELKÖYLÜLER
Sevgili Çengelköy, ne yazık ki artık Çengelköy’de eskisi kadar bol güzel insana pek rastlanmıyor. Güzel ve edepli bir soy üreten Çengelköylü, son yıllar da birdenbire kalabalıklaşan köyün içinde maalesef azınlıkta kalmıştır.
Çengelköy, eski Çengelköy’ün 100 misli bir köy haline gelmiştir. Dünyanın her tarafında olduğu gibi, Türkiye’de de büyük şehirlere doğru bir akın var. Bir yandan gecekonducular, bir yandan köşkler, siteler, apartmanların sayesinde Çengelköy cehennemî bir yapı yeri hâlinde. Bu kadar hızla genişleyen, serpilen, nüfusu artan bir köyün, elbette nakil vasıtalarından, elektrikten, doğalgazdan ve yakıttan yana yıkıla şikâyetleri olacaktır.
Çengelköy’de artık kimse kimseye lâf anlatamıyor. Taksi şoföründen, otobüs şoförüne, manavdan Grosa Market’te ki reyon görevlisine, kiracısından ev sahibine kadar. Her gruptan, her meslekten insanlar, hiçbiri artık ötekinin dilinden anlamıyor. Türk lirasının değeri İstanbul’da, bütün Türkiye’de ki değerinden belki de on misli daha küçük. Örneğin Ankara’da taksi ile on lira verip de gittiğiniz bir mesafeye İstanbul, dolayısıyla
Çengelköy’de, onbeş yirmi liradan aşağı gidemezsiniz.
Ne var ki, İstanbul’un her semtinde ayrı rayiç de bulabilirsiniz. Fakat hayatın ucuzlamaya doğru gittiği semtlerde en sefil ve pis bir yaşayışa katlanmanız lazım. İstanbul’da asıl sıkıntıyı çeken gecekondu kiracılarıdır. Buna rağmen, bir hanede on onbeş kişi kalsalar da, onlar hayatlarından memnundur. Bu arada ne yazık ki İstanbul efendisi düşmüş ve yok olmaya yüz tutmuştur.
Sevgili Çengelköy, fakat neden sadece bu olmasa gerek. Genellikle son yıllarda Çengelköy insanlarında bir çirkinleşme hali oluştu. Güzelliğin refahla alâkasını bilirsiniz. Çengelköy’de refah bu gün el değiştiriyor. Bir zamanların, rahatlık ve bolluk içinde yaşayan, güzel ve köklü aileleri bu gün fakirleşmişler ve çirkinleşmeye yüz tutmuşlardır. Buna karşılık, bu kuşağın henüz değişim geçirmemiş olan yeni zenginleri, güzelleşebilmek için daha uzun yıllar, aynı zenginlik ve refah içinde soy değiştirmek zorundadırlar.
Çengelköy’de genel bir neşesizlik de göze çarpıyor. Sahilde ki çay bahçelerinde oturanlardan yüz masa görürseniz, doksanının başında oturanlar hüzünlü, durgun veya münakaşa eder gibi konuşan insanlardır. Gülümseyen bir kişi için, neredeyse mucize gösteriyor demeniz gerekecek.
Sevgili Çengelköy, mumla aradığımız şey köyümüzde, ne yazık ki terbiyedir. Bu önemli konu, allı güllü gömleğini pantolonunun üstüne vurmuş veya etekliğini pantolon yutmuş ağzı sakızlı, dili baybaylı bir gençlik zümresi var ki, sokaklarda, vapurlarda, otobüslerde ağızlarında ki ciklet gibi yapışkan hâllerle etrafı rahatsız etmekten başka işleri yokmuş gibi görünmektedirler.
Burada çirkin olan, saldırganlıkları değil, saldırganlıklarının arkasından suratlarında ki iğrenç tebessümdür. Oysaki bir zamanlar, Çengelköy edebin ve terbiyenin mektebi gibi bir yerdi.
Efendim, bu sıraladığım yaraların tedavisi de mümkün değildir. Bu, bir şehrin, bir köyünün cemiyetinin “yozlaşma” hâlidir ki, onu ancak zaman denilen kavram, kafalarına vura vura öğretecektir. Bu gün hangi ahlâk hocası yahut estetik, bütün bu kütlenin yuvarlandığı bu neşesizlik, terbiyesizlik ve çirkinleşme hâlini giderebilir.
Efendim, bu arada önceki gün oluşan, biri PKK ve diğeri İsrail olmak üzere, Türk Ulusuna yönelen insanlık dışı saldırıları “Çengelköy Haber Gazetesi” olarak, şiddetle kınıyoruz. Yüce Allah’tan, Şehit Erlerimize rahmet, yakınlarına ve Türk Ulusuna baş sağlığı dileriz. Rahat olun yavrularım “KANINIZ YERDE KALMAYACAK”…
Hüseyin A. Tuna
T u n a c a n
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.