Düğümler...
Hayatın birer küçük imzası düğümler...Ondan geriye kalan izler... Yumuşacık ip düğümleri, dikenli tel düğümleri, gemici düğümleri ,dar ağacındaki yağlı urganın düğümleri...Ya diğerleri? Göz pınarlarına düğümlenenler, sükut ile kilitlenmiş bir dile atılan düğümler, işitmemek için kulaklarınıza attığınız düğümler, ellerde ayaklarda en çokta zihinde oluşan içinden çıkılmaz kördüğümler...Ya boğazı yırtıp, kan revan içinde; bir sitem, içten içe bir küsüş dikenleriyle, paramparça ederek hayal kırıklığıyla atılmış düğümler?O düğümler nasıl çözülürler? Nasıl iyileşirler?Bahçeleri koruduğu gibi ruhlarıda korur mu herşeyden ve herkesten ruha hatta bedene atılan bu düğümler?Ve ben hiçbirşey beklemiyorum, şaşırmıyorum, üzülmüyorum, düşünmüyorum artık nasılsa kimileri bu düğümleri asla anlamayacak ve asla çözemeyecekler!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.