0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
6536
Okunma
Sait Küçük
Kağızman’ın Keçivan (Tunçkaya) ve Kızılveren(Çeperli) köylerinde yaşayan Çolak, Yılmaz, Atilla ve Ulusoy soyadlarını almış olan Çolakoğulları/ Çolaklar lakaplı ailenin verdiği bilgiye göre bu aile Orta Asya’dan gelip Anı’ya yerleşmiştir.
Ailenin bilinen ilk dedeleri Çolak Mustafa ile onun kardeşi Topal Abdi’dir. Çolak Mustafa’dan olanlar Kağızman’ın Keçivan köyüne, oradan da Kızılveren köyüne gelirler. Edilmiş bir aht üzerine parmağını keserek Çolak lakabıyla anılıp bilinen dedenin adı Çolak Mustafa’dır. Çolak Mustafa’dan İbrahim Bey, ondan Hacı Süleyman Bey, ondan Osman Bey, ondan Mustafa Bey, ondan Ömer Bey, ondan Hacı Süleyman Bey, ondan Yusuf Bey, ondan Mehmet Bey, ondan da Mahmut Bey (l) doğmuştur.
Çolak Mustafa Kağızman’a gelirken kardeşi Topal Abdi ise Anı civarında Doğubeyazıt’a göçer.Topal Abdi ailesinden Küçük İshak Paşa Doğubeyazıt’ta bir saray yaptırır.Saray 1784 yılında tamamlanır.
Bir Ansiklopedi’de : “İshakpaşa Sarayı, Ağrı İlinin Doğubeyazıt İlçesi’nin 8 km. güneydoğusunda, çevreye egemen bir kayalık üzerinde yer alır. İshak Paşa ile ilgili bilgiler az ve kuşkuludur. Bununla birlikte sarayın yapımına Çıldır Atabeylerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlandığı ve aynı aileden Küçük İshak Paşa’nın 1784’te tamamlattığı bilinir.” diye geçmektedir.(2)
Burada Abdi Paşa “Çolak Abdi Paşa” diye verilmiştir. Oysa Kağızman da ki Çolakoğulları ailesine mensup torunlar onu “Topal Abdi” diye tanımaktadırlar.
Editörlüğünü Prof. Dr. Oktay Belli Hoca’nın yaptığı 2004 yılında yayınlanan Doğubeyazıt Sempozyumu adlı kitapta Doç.Dr. Mehmet İnbaşı,” Çıldır Beylerbeyleri: I.İshak Paşa ve II. İshak Paşa” adlı araştırma yazısında Çıldır Beylerbeyleri hakkında önemli bilgiler vermiştir.(3)
Çıldır Eyaleti, Sultan III. Murat döneminde Osmanlı Devleti’nin doğu hududunda meydana gelen hadiseleri kontrol etmek, Osmanlı-İran savaşlarında savunmalar yapmak amacıyla kurulmuştur. Sancak sayısı ise 13’tür.Bayezit Sancakbeyliği ise bu sancaklardan birisidir.
Çıldır Eyaletinin kurulmasıyla birlikte, 1579’da ilk olarak Çıldır Beylerbeyliğine tayin edilen isim Mustafa Paşa’dır. Onun ardından Çıldır Valiliği’ne Yusuf Paşa, Ahmet Paşa, Hızır Paşa, Karakaş Ahmet Paşa, Minüçehr III, Sefer Paşa, Yusuf Paşa, Rüstem Paşa, Arslan Paşa, Mehmet Paşa, Arslan Mehmet Paşa, Yusuf Paşa, Selim Paşa, İshak Paşa (I./Büyük), Hacı Ahmet Paşa, İbrahim Paşa, Süleyman Paşa, İshak Paşa (II./Küçük) gibi isimler getirilmiştir. II.İshak Paşa Çıldır Valiliğine geçmeden önce Bayezit Mutassarıflığı’nda bulunmuştur.
Bayezit Sancağında görev yapan Sancakbeyleri hakkında kaynaklarda yeterince bilgi yoktur. Tespit edilen ilk sancakbeyi Çolak Abdi Paşa’dır. Abdi Paşa, Sultan IV. Murat’ın 1634 Revan seferine katılmış, daha sonra Bayezit Sancakbeyliğine getirilmiş ve uzun süre bu görevde kalmıştır. Ardından Mahmut Paşa, onun da ardından Abdulfettah Sancakbeyi olmuştu. Abdulfettah Bey’in 1775’te vefatından sonra II. İshak Paşa tayin edilmiştir.
Çıldır Eyaleti Beylerbeyiği ve Bayezit Mutasarrıflığı görevlerinde bulunan İshak Paşa Gürcistan ve İran taraflarından gelebilecek hücumlara karşı alınan müdafaa tedbirlerinde önemli rol oynamıştır.
Son olarak 1792 yılı sonlarında Bayezit Sancağı Mutasarrıflığı uhdesinde bulunan İshak Paşa; nın Hasankale de ikamet etmesi emredilmiştir.
İshak Paşa ile ilgili yapılan araştırmalarda onun bir süre sonra Hasankale’de vefat ettiği, her hangi bir kaynak gösterilmeden belirtilmektedir. Oysa İshak Paşa’nın hayatta olduğu ve bir süre daha Bayezit Sancağı Mutasarrıflığı görevini sürdürdüğü, arşiv kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Bayezit’te ikamet etmekte olan İshak Paşa’nın, ne zaman öldüğü hususunda kaynaklarda her hangi bir açıklık yokken, Bayezit sancağına yapılan bir tevcihat ile ilgili arşiv vesikasında, bunu tespit etmek mümkün olmuştur. Nitekim 25 muharrem 1214/29 Haziran 1799 tarihli bir tevcivat kaydında, “Bayezit sancağı Rum-ili beğlerbeği payesiyle yurtluk ve ocaklık mutasarrıf olan İshak Paşa’nın fevtiyle yine Rum-ili beğlerbeği payesiyle oğlu Mir Mahmut’a 25 M. sene 214 tarihinde tevcih olundu...” şeklindeki bilgi, İshak Paşa’nın 19 Haziran 1799’da vefat etmiş olduğunu açıkça göstermektedir.
II. İshak Paşa, kabiliyetli ve sert mizaçlı bir idareci olup, zaman zaman Osmanlı Devleti’ne muhalefet edebilecek kadar cesaret sahibi bir kimsedir. Nitekim banisi olduğu ve bizimde bugün hayranlıkla seyrettiğimiz İshak Paşa Sarayı onun idarecilik yönünü ve hırsını ortaya koyan en bariz örnektir.(4)
Abdi Paşa’dan Küçük İshak Paşa’ya kadar ondan da oğlu Mir Mahmut’a kadar intikal eden ailenin torunları var mıdır, kimlerdir bilinmiyor. Ama Abdi Paşa’nın kardeşi Çolak Mustafa’dan bugüne kadar süregelen ailenin torunları Kağızman’ın Keçivan ve Kızılveren köylerinde ikamet etmektedirler. Çolakoğulları’ndan olup Kağızman dışında çeşitli illerde yaşayan aile fertleri de vardır.
Kağızman’da yaşayan Çolakoğulları/Çolaklar ailesinin Abdi Paşa ve İshak Paşa ile olan akrabalık bağlarının yapılacak olan yeni araştırmalar ışığında daha da aydınlanacağı kanaatindeyiz..
Kaynakça
l- a) Muhittin Yılmaz, Cami hocası -Şair. Merhum .) Mahmut Ulusoy, 1925 Kızılveren Köyü doğumlu olup Çolakoğulları lakaplı sülaleye mensuptur. Mesuli mahlaslı halk şairidir.(Mahmut Ulusoy, dedelerinden birisinin Keçivan Kalesi’nde Bayraktarlık yaptığını da belirtiyor fakat isim veremiyor.)
2- Alfebetik Okul Ansiklopedisi 7. Görsel Yayınlar 1990 Sayfa:1845
3- Editör: Oktay Belli, Güneşin Doğduğu Yer: Doğubeyazıt Sempozyumu, 2004 İstanbul Sayfa 183
4- Aynı Eser, Doç.Dr. Mehmet İnbaşı’nın Çıldır Beylerbeyleri: 1.İshak Paşa ve II. İshak Paşa adlı yazısından. S.196