- 1670 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ARTIK SANA SUSUYORUM!...
1-MEKTUP
ARTIK SANA SUSUYORUM!...
Oysa ne çok sevmiştim!....
Hayatımın hırçın dalgalarında sığınılacak bir liman, yolumu kaybettiğimde bir deniz feneri gibiydin!...
Canıma can katıyor, Gözlerime renk veriyordun!....
İki dakika selamlaşmak,konuşmak ruhumu şad ediyordu, Yüreğim yokluğunda çöl suskunluğu gibi sessiz, varlığında düğün yeri gibi neşeliydi!...
Seni beklerken,saydığım saniyeler ,umutsuz dakikalara mayalanırken, gelmeyişin yüreğime bir dağ gibi oturuyordu!...
Sanma ki bunları edebi yazı olsun, sende, insanlar da beğensin diye yazıyorum!...Ne şiirler, ne insanlar, umurumda bile değil!... Ben sadece yüreğimin yangını paylaşıyorum; O tatlı gülüşün sahibiyle!...
Geçen bir yılı anarken, ilk gönderdiğin resmi ben istememiştim, Sen bir güzel süprizle sayfamda görünmüş ,bende çok mutlu olmuştum!...Efsunlanan bir hasta gibi, Ay yüzüne, Ahu gözlerine bayılmıştım; Nihayet Dünyalar güzeli bir insanla, sımsıcak sohbetlerle bulunacak,sevinecek yürek yangınımı söndürecektim!....Vaktinde Gönderemediğim mesajlar için, buz tutan telgrafın tellerine kahrediyor, samimi mesajlarında, sevincimi, sahur davulcuları ile paylaşıyordum!...Aramızda binlerce kilometreler olsa da, sevincini, üzüntünü,hatta nefes alışını hissediyordum!....
Ne oldu bilmiyorum ,yüreğimin yangınını söndürmek için,ben daha çok zaman arzuladığım da, sen ara ara gelip gideceğini, görüneceğini söylerdin; Hatta zalimane bir tavırla, benden bu kadar derdin; Aslında bu sözlerinle yaralanır, biraz yüzsüzlük ederek ,
Sana muhtaçlığı mı anlatmaya. çalışırdım;
Saatlerce ekranda olduğunu görmeme ve beklememe rağmen bir selam bir kelam etmiyordun, Vijdanını, merhametini sorgularken hüznüme hüzün katılır; takatsiz biçare vaziyette yıkılırdım!...Susturamadığım yüreğim yine de aramamı isterken,içimdeki al verler, sancılara dönüşürdü.
ya kovulursam!...
ya anlatamazsam!...
ya konuşmazsa!...
Sen nasıl anlar, nasıl düşünürsün ben bilemiyorum!...
Zamanla benden gayrı her şeye zaman ayırdığını, bana da duvarların kaldığını gördüm; usta bir bilardocu gibi, duvarlarına çıkan yazılarının, hangisinde sevgiye dair, atıf var diye çok dikkatli okurdum.
İçimdeki bahardan, heyecanlarla hazırladığım ,sevgi aromasıyla sunduğum ifadelerimi ’Bitmek tükenmek bilmeyen, Ecüc Mecüc kelimeler ’ olarak nitelendirdiğin gün; Anladım ki benim ilgim, sevgim, ifade tarzım seni sıkıyor!...seni üzüyordu!...
Hatta bir şiirinde yan, öl, kavrul yazdığını gördüm; acaba dedim ya bana söylediyse!....Şeytan bu vesvesde gezer, yıkılmamak için hiç bir sebep yoktu!..
Bakışlarında gördüğüm müphemlik, beni mahvediyordu!...
Karşında ne kişiliğim ,ne kimliğim kalmıştı; ortada dolaşan Sevgini kazanmaya çalışan, ne ettiğini bilmez bir palyaço vardı!...
Sen bendeki bu hali SEVGİ HUMMASI olarak nitelendire bilirsin, İstemeden bilmeden üzdüğüm, kırdığım o güzel kalbini kazanacak, bir yol ve yordam da bilmiyorum!... üstelik sen de denizlerin maviliğinde geziyordun!....
Şimdi ben, Güzel gözlerinin neşesi daim olsun, Buruk, üzgün yaşamayasın diye ;ne yapacağımı çok düşündüm!...Bula bildiğim tek şey; SANA SUSMAK oldu;
Susarsam belki mutlu olacaktın!....Susarsam Gerçeklik kiriterleriyle hayata bakacak;Tutsak olmayan, boyu boyuna ,yaşı yaşına,rengi rengine uygun insanlarla tanışacak, ümit edecek ve yaşayacaktın!... Hanımefendi kişiliğin daim olacak; Ahu gözlerin cıvıldayacaktı!..
ekranın ne kadar yeşil yansa da rahatça girebilir çıkabilirsin; sen üzülmeyesin diye artık sana selam bile veremeyeceğim
çünkü sana giden yolda, Gücümün yokluğunu, Aczimi.Çaresizliğimi bilmeni istiyorum; izninizle;
’Gülcem ARTIK SANA SUSUYORUM’!....
31.03.2016H/F
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.