- 519 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLUMDA İBRET GÖZÜYLE GÖRDÜKLERİM .
Allah ü Tealaya Milyarlarca Şükürler olsun. 2009 yılı Haziranında Kafile Başkanı olarak Umre Haccını nasip eyledi. Allah herkesede nasip eylesin. Yeryüzünün en kutsal mekanları olan Beytullahı,Ravzayı Mutahharayı, arafatı ve diğer kutsal yerleri ziyaret edip oralarda göz yaşı dökmeyi Rabbim bir daha nasip etti.O mübarek yerlerde şahit olduğum ömrümcede unutamayacağım bazı durumları gördüm ve şahit oldum.Herşeylere kaadir olan, kalplere tesir eden ve o kalpler vasıtasıyla insanlara mesajlar veren Yüce Allah ( c.c )’dır. Bu mesajlarıda iman,ibadet,ilim,irfan,ihlas ve Takva doğruluk dürüstlük üzere yaşayanlar vasıtasıyla verilmektedir. Bizler İslam’ın bayraktarlığını yapmış, Allah ve Resulü tarafından övülmüş bir mübarek milletin evlatlarıyız.
Allah aşkına, her zaman doğruluk dürüstlük, hak adalet, merhamet, hoşgörü, insan sevgisi, Allah ve Resulüne itaat üzere olalım. Bunlar bizim asla vazgeçemeyeceğimiz şeyler olsun, şiarımız olsun. İşte o zaman o mübarek yerlerde olsun, başka yerlerde olsun Yüce Allah’ın, insanların kurtuluşu için kalplere verdiği mesajlar bizim insanlarımıza nasip olacaktır. Ve Velilik yani evliyalık mertebesine yükseleceklerdir. Bu son Umre Haccı ziyaretimde Yüce Allah’ın oradaki Alimler ve Veli kulları vasıtasıyla imanın, ibadetin önemi ile ilgili mesajlarını insanlara bildirdiğine şahit oldum. Âcizane bence Alimlerin, Allah korkusu ile yüz binlerce insanın önünde içten, kalpten gelerek ağlamaları bir keramettir. Ve kendileri de bir veli ve bir ermiş kimselerdir.
Kâbe-i Muazzama’da, bir sabah namazında hoca efendi Âli İmran (191-194) Duâ Ayetlerini okuyordu. Okurkende kalbi Allah sevgisi ve Allah korkusu ile tir tir titriyordu. Ayet i kerimelerde ( Rabbimiz bizi cehennem ateşinden koru) (Rabbimiz gönderdiğin Davetçinin Davetine hemen uyduk, itaat ettik) (Rabbimiz günahlarımız bağışla) ( Rabbimiz vaad ettiklerini nasip eyle) ( Rabbimiz kıyamet günü bizi rezil etme ) Duâ ayetlerini tekrar tekrar okumuştu ve okurkende gözlerinden seller gibi yaşlar akıtmıştı. Benim ve eminim ki, orada namaz kılan yüz binlerce hacının da aklından;
– Bu hoca efendi ağlayıp gözyaşı dökmekten herhalde bu namazı tamamlayamaz düşüncesi geçmişti, yaşlı gözlerimizle…
Yine bir Cuma günü Medine’yi Münevver’e nin Mescidi Nebevisinde, Hoca efendi namazda Meryem Suresinin 77. ve devam eden ayeti kelimeleri okuyordu. Hoca efendi ( Onlar kendileri için kuvvet ve şeref kaynağı olsun diye, Allah’tan başka ilahlar edindiler) ayeti kerimesinde ve devam eden ayetlerde hıçkıra,hıçkıra ağlamıştı. Kâbe’nin dört tarafından ayet-i kerimelerin manasını bilen Âlimler, imamın bu ağlamasına hıçkırıklarla katılmışlardı. Acizane ben tüm bu ağlayanlara o durumlarından dolayı kendilerine hak vermiştim. Hem de yerden göğe kadar haklı olduklarını düşünmüştüm zira – ya şeytan ve nefse uyup tekrar günah deryalarına, günah bataklıklarına düşersem, - Ya Rabbimin rızasını kazanamayanlardan olursam, -Ya mal mülk mevki makam para pul sevdasına dalıp iman ve ibadette gevşeklik gösterirsem ve kendisine yazık etmiş olanlardan olursam, halim ne kadar kötü olur, halim ne kadar feci olur, korkusu ve endişesiydi o hikmet sahibi güzel insanları ağlatan…
Dualarımla,Selamlarımla.
Abdulkerim KAYA
03.04.2016,emekli Vaiz,ANKARA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.