- 489 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HATIRA DEFTERİ
Bu sabah içim kıpır kıpır.Bahar mı geldi ne? Mavi demirler takılı odamın penceresinin önünde yılların deviremediği yaşımdan daha büyük kiraz ağacı.İçimde pıt pıt açan tomurcukların nedeni belliydi.Bahar gelmişti mevsime.Elimi uzatsam saçlarından yakalayacakmışım gibi bakıyordu mavi gökyüzü.Güneş öyle narin süzülüyordu ki odamdan içeriye, pencereyi yüzüne kapatmak içimden gelmedi..Ohhh mis gibi yağmurla ıslanan taze toprak kokusu.Derin derin içime çektim bu kokuyu.Çimenler nasılda ıslatmış her yerini.Ahh yaramazlar ah. Suyu görünce hiç dayanamayıp üzerlerini ıslatıyorlar.Yapışmıştım pencere demirine,ellerimde sımsıkı tutuyordum.Sanki bıraksam bahar avuçlarımdan kayıp düşecekti. Uzun siyah saçlarım ne güzel savruluyor rüzgarda ,onlarda özlemiş baharı
Omzumda bir el.Hasta olmam ki diyen ben.Ne olursa olsun vazgeçmeyen annem.Kahvaltı hazırlanacaktı.Ama ben doymamıştım sabaha.O da haklıydı. Doyan insan ne yerdi ki sofrada.Büyümek için ballı sütü,yada yarı haşlanmış yumurtayı yiyemezdi.Büyüyemezse nasıl giderdi annesinin düşlerine.Nasıl getirirdi kekik kokan yaylayı ,ortasından sular akan köyüne annesini nasıl götürürdü.
Annemin bir kulağı ,yoldan saatte bir geçen otobüs sesindeydi.Kolay mı ?Yılların Selvisi anası gelecekti.Sofrada babamdan zorla istenen teneke peyniri,limonla tatlandırılış zeytin,kabukları soyulmuş küçük küçük doğranmış söğüş domates.Aliminyum çaydanlıkta demlenmiş çay duman duman tütüyordu ocağın üzerinde.Bardaklar tepsiye dizilmiş misafiri bekliyordu.Dünden kalma annemin zoraki ayırdığı yaprak sarması. Annem kardeşimden köşe bucak saklamıştı .Annanneme kalmalıydı.Annem bir mutfağın, bir benim odamın penceresine koşuyordu.Biraz ürkek ,biraz korkak.Ya babannem görürde bir şey derse. Rahmetli babannemin pencere önü seyirleri pek meşhurdu.Sağında asılı Hacdan gelme saatine bakar, gelen gidenin hesabını tutar ,sonra bakkal defteri gibi annemi borçlu çıkarırdı.Bu nedenle babaannem annannemin geldiğini görmemeliydi. Birden annem ayağına nalınlarını giyip takur tukur odadan dışarı fırladı.Yüksek duvarları olan mavi boyalı bahçe kapımızda hatıraları gözlerinden etrafa saçılan ışıltılarla karşıladı annesini
Annannem hiç eli boş gelmezdi. Almanyadan gelme çikolata getirirdi bizlere. Annanemin gözleri benim küçüğüm olan erkek kardeşimi arardı.Öper öper koklardı.Kardeşim simdilerde kendine benzeyen oğlu gibi temiz yüzlü terbiyeli bir çocuktu.Ama gel gör bunlar kıskanmama mani değildi.Neden yolunu gözlerken annaannem önce kardeşimi öperdi ki.Hem ben yaz tatillerinde evini temizler her dediğini yapardım.Ara ara bu kıskançlık sözlerini anneme hala söylesem de ,o benim annemin asırlık Selvisiydi.Kaç yüreğe eli uzanmış kaç kırık kanadı sarmıştı.Tek başına omuzladığı hayat yolunda dedem suskunluğuyla yoldaş olmuştu.Daha onsekiz yasinda , kırk yaşında dul bir adama dayamıştı sırtını.Her yerinde hatıra kesikleri.Şimdilerde görüyorum bu izleri.Annem hep gördü.O yüzden kapı eşiklerinde annannemi hasretle bekledi.
Aynaya her baktığımda annannem gelir aklıma.Başına taktığı örtüsüne kim bilir ne hayaller takardı.Versem ruhuna her rengi giyecek kadarda gençti yüreği.Ama duruşu, konuşması komşularına sütlü kahve yapışı bile güzeldi. Küçücük mutfak balkonundan baktığım dünya sığmazdı içime.İlk sevdiğimi ona söylemiştim.’’Ben sevemedim ,sevmek zorunda kaldım .Sevin ,sevilin ‘’derdi.O…o bambaşka biriydi.
Elim titriyor yazarken çok kişilik hüznü satırlara yazmak zor oluyor.Gözlerim doluyor.Ya annem…aklına gelince kim bilir yüreği nasılda yanıyor.
Otobüs duraklarında ayaklarımı sallayarak ananneme götüren otobüsü beklemek…Lunaparkta atlı karınca sırası beklemek gibiydi.Dönüşler kötüydü.Lunaparktan çıkmak istemeyen çocuk gibiydi annemin yüzü.
Yıllar çok çabuk geçti.Dayımın ağrıyan yerleri annesinin şifalı ellerini arıyor şimdi.Sağında solunda eksik nefeslerle hayatı soluyor dayım ,annem ve tüm kardeşleri.En çok küçük kızını severdi.Yıllarca hasret kalmıştı .Okuyacak adam olacaktı kızı. ‘’Anam offf…’’deyince önce o imdadına koşacaktı. Olduda son nefesinde o yanındaydı.Elleri elinde gözleri gözünde ,oğlu gurbette ,tek gözü açık gitti.
Her şey istediği gibi oldu.Bir Cuma günü hayata gözlerini yumdu.Kurumadı o Selvi her gün yeniden yeşeriyor içimizde.Dua dua yükseliyor.Rüyamda babaannemle komsuymuş cennet bahçesinde
Asırlık Selvi. Sen rahat uyu olur mu?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.