- 562 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dazgırlığın Yanına Kalır
DAZGIRLIĞIN YANINA KALIR
Çapanoğlu (Büyük) Camisi mimarisiyle Yozgat’ın simgelerinden biridir. İç camiyi, Çapanoğlu Ahmet Paşa’nın büyük oğlu Mustafa Bey 1779 yılında yaptırmıştır. Dış mekanı ise kardeşi Süleyman Bey, 1795 yılında tamamlamıştır.
Çapanoğlu Camisinin yapılışıyla ilgili efsanevi anlatılar söylenegelir. Bunlardan üçünü ilgilerinize sunuyorum:
Büyük(Ulu) Cami inşaatında harç karan amelelerden birinin yanına aksakallı bir ihtiyar gelir. İşçiden küreği alır, bir müddet harç kardıktan sonra küreği tekrar işçiye uzatır. İşçi küreği almaz ve ihtiyara:
-Ben senin kim olduğunu biliyorum. Sen Hızır’sın. Her sabah namazında bu camide olacağına söz verirsen küreği alırım, der.
İhtiyar gülümser:
-Her sabah namazı için bir şey diyemem. Ama her kandil ve cuma namazlarında bu camide olacağıma söz veriyorum.
İşçi küreği alır ihtiyarın elinden. Bu zat Hızır’dır. Aksakallı, fani görünüşlü Hızır oratalıktan kaybolur. O gündür bu gündür Yozgat’ta Hızır Aleyhisselâm’ın her cuma ve kandil namazlarında Büyük (Ulu) Cami’de olduğuna inanılır.
.
İkinci anlatıya gelelim. Çapanoğlu (Büyük) Cami’nin temeli kazıldığında temelden su çıkar. Temele ardıç ağaçları çaprazlama atılarak temel duvarı örülür. Temel duvarının örülmesinden sonra caminin ustabaşı ortalıktan kaybolur. İnşaat durur. Yedi yıl sonra ustabaşı çıkagelir. İnşaat tekrar başlar. Cami tamamlanır ve ibadete açılır. Niçin kaybolduğunu sorarlar ustaya. Şu karşılığı verir usta:
-Cami temelinin yerleşip yerleşmediğini ölçtük. Beklemek gerekiyordu. Böylece camiyi sağlama aldık. Bu cami duvarı kolay kolay çatlamaz artık...
.
Üçüncü anlatı bir ders niteliğindedir. Emeğe ve emekçinin alın terine saygının önemini anlatır. Büyük (Ulu) Cami’nin dış mekanını yaptıran Çapanoğlu Süleyman Bey, pek keyiflidir. Dış mekanın yapılmasıyla Büyük Cami tamamlanmıştır. Bu da Süleyman Bey’e nasip olmuştur. Ne kadar sevinse yeridir Süleyman Bey. O sevinçle Bozok’un en çok sevilen sayılan alim kişisinin karşısına çıkar:
- Efendi hazretleri, Allah’ın izni ve siz büyüklerimizin duaları ile Ulu Cami’yi yaptırdık. Elbette bu arada çok yorulduk, masraf ettik. Şimdi sizden, Allah indinde ne kadar sevap kazandım, onu öğrenmek istiyorum.
Alim kişi, sözünü sakınmayan bir zatı muhteremdir. Çapanoğlu’nun zaman zaman zulme varan yönetimini, zorbalığını bilir. Cami yapımında zorla işçi çalıştınp, bazen de para vermeden işçileri kovduğu söylentileri kulağına gelmiştir:
- Bak Çapanoğlu, der. Bir hayır işi Allah rızası için yapılır. Beysin. Güçlüsün,kuvvetlisin. Ama kuvvet hak değildir. Duydum ki çalıştırdığın bazı kişilerin parasını vermemişsin. Onun için, şimdi işçi işinin sevabını, taşçı taşının sevabını alacak.
Süleyman Bey sözünü keser muhterem zatın:
- Ya ben Hocam? Bana bir şey yok mu?
- Sen avucunu yalarsın. Allah’a yaptığın dazgırlık (yağcılık) yanına kalacak!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.