- 768 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgi ve Hoşgörünün Getirdiği İyilik Güzellik ve Başarılar-2
Yavru vatan Kıbrıs’ta hizmet yaptığım yıllarda da, Sevgili
Peygamberimizin: ‘’Din öğütle ayakta durur’’, yani din anlatıla anlatıla,
Allah, Peygamber, din, iman, Kur’an, ibadet, namaz, dua sevgisi kuvvetlenir.
Anlatılmaya anlatılmaya insan bu kutsal değerlerden soğur gider
manasındaki uyarısının büyük bir hakikat olduğuna bizzat şahit olmuştum.
şöyle ki; Kıbrıs’ta kaldığım yıllar boyunca eğitim ve öğretim seferberliği ilan
etmiş durumdaydım. Gazi Magosa Merkez Lala Paşa Camiinde vaazlar
veriyor, liselerde din derslerini okutuyor, camilerde ve Kur’an Kurslarında
yüce dinimizi canla başla anlatmaya çalışıyordum. Hiçbir zaman
unutamadığım 1986 yılının Ramazan ayında Lala Paşa Camii’nde vaazlarıma
devam ediyordum. Camiinin, namazın, Allah’a kul, Peygambere ümmet
olmanın öneminden bahsediyor. Dinsiz hiçbir milletin varlığını devam
ettiremeyeceğinden ve dinsiz hiçbir kimsenin mutlu olamayacağını
anlatıyordum. Camide yapılan dua ve ibadetlerin Allah’ımız tarafından
mutlaka kabul edilip, asla ret olunmayacağından ısrarla üzerinde duruyor,
Cuma, teravih, kandil ve bayram namazlarının manevi yaşantımız ve birlik
ve beraberliğimiz için çok önemli olduğunu vurguluyordum.
Hiç unutamam, teravihten önceki her vaazımda: ‘’Müslüman olan
kardeşlerimize söyleyin, Allah’ın affı ve rahmeti Kadir gecesinde, cuma
namazında ve bayram namazlarında camideki Müslümanların üzerinedir.
Bunlar çok önemli zaman dilimleridir. Artık Bende Müslüman’ım diyen bu
namazları camide kılmalıdır. Onun Müslümanlığıma diğer kardeşleri de
şahit olmalıdır’’ diye ısrarla hatırlatmış durmuştum. Bir de baktık ki Cuma
ve teravih namazlarında camii cemaatimizin hayli artmış. Hatta bayram
namazında da Kıbrıs’ımızın o en büyük camisi olan Lala Paşa’nın içi ve
avlusu cemaatle dopdolu olmuştu. Allah’a şükür âcizane bizim ısrarlı ikaz
ve öğütlerimiz meyvesini vermişti. Kırk yıldır orada hizmet vermiş olan
müezzin Salahi Efendi: ‘’Ben Kıbrıs tarihinde bu kadar cemaate ilk defa
şahit oldum. Elhamdülillah bu Allah’ımızın bir lütfüdür. Allah’a şükürler
olsun’’ demişti ve bana da dönerek, ‘’Hocam Müslüman olan bayram
namazına gelmeli, diğer kardeşleri orada onu görmeli’’ şeklindeki ikazınızın
neticesi bu kalabalık cemaattır’’ demişti. Bende o bayram günü o yaşlı hoca
efendinin o sözünden dolayı çok sevinmiş ve kendi kendime: ‘’Allah’a
şükürler olsun. Allah’ın izni ile bu sevgi ve hoşgörünün getirdiği iyilik,
güzellik ve başarılardan diğer biridir’’ diye şükrettim.
Aslında uzun görev hayatımda birçok yurtiçi ve yurtdışı hatıralarım
daha vardır. Fakat hiçbir zaman unutamadığım şu birkaç hatıramı da arz
etmeden geçemeyeceğim. Yurtdışında Türklerin bir arada olduğu lojmanlar
vardı. Sık sık orayı ziyaret eder, oradaki çocuklara çikolatalar verir, hal
hatır sorardım. Yine bir gün o bölgeye giderken, baktım karşıdan Türk
çocukları bana doğru koşuyor. Amcaları, dayıları olmadığım halde koşa
koşa gelip boynuma atılıyorlardı. Bende tek tek hal ve hatırlarını soruyor,
onları neşelendirmeye çalışıyor bazen de Türk örf ve adetlerini öğrenmeleri
için elimi öptürüyordum, imanın ve İslam’ın şartlarından soiruyordum. Bir
ara çocuklar elimi öptü ve sağ tarafıma geçtiler. O sırada 1.5 yaşındaki bir
çocuk, düşe kalka yanıma geldi. Abisi gibi benim elimi öptü, orada bulunan
annesi: ‘’Hocam bu çocuk ilk defa bir kimsenin elini öptü, o da sizin
eliniz. Allah sizden razı olsun. Bu çocuklarımızı her zaman ziyaret edin.
Gerçekten onlar burada çok garipler’’ dediğini,
Sema isimli Dört yaşındaki bir kız çocuğu ise, ‘’Hocam akşam ellerimi açtım da, Ya Rabbi ne olursun yarın Hocamız bu tarafa gelsin diye Allah’a Dua ettim,yalvardım,onu çok seviyorum,çokda özledim,dediğini ve o minik elleri ve minik parmakları ile nasıl DUA ettiğini,Dua ederken ellerini açarak Dua etme halini,’’ ve o sözlerini hiç unutamam. Ve çok zaman çocukların,Abilerini, anne ve babalarını dahi bana şikayet ettiklerini de hiç mi hiç unutamam…
Yine Yurt dışı Hatırası olarak bir Teravih öncesi kürsüden seslenişimi ve sonraki Hatıramı hiç unutmayacağım ( Ramazana bu isim Günahları yakıp yok ettiği için verilmiştir.Malumunuz olduğu üzere islamın beş şartından biridir, o kadarda önemlidir.Müslümanlar bu mübarek Ayın gündüzlerini oruçlu,gecelerini de teravihle ibadetle geçirir,ihya eder.Ramazan Kuran ayıdır.içerisinde ,Bin aydan daha Hayırlı olan KADİR gecesi vardır..Oruç da insanın ömrünün Bereketlenmesine,sağlıklı yaşamasına ve Rızkının da bollaşmasına sebep olur.Oruç bir Nefis terbiyesi demektir,Ve Sabrı da öğretir,Aç kimselerin Halinin iyianlaşılmasınada sebep olur.Palaşmayı ve cömert olmayı da öğretir.Unutmayalım en büyük faydası da,orucun Allahü Tealanın Rızasını kazandırmasıdır.Müslümanlar,Ramazan ve Oruçla bir çok Faziletleri kazanır ve içki,kumar vsaire gibi bir çok kötülükleri terk eder. Şeytan ve nefise karşıda da büyük ZAFER kazanmış olur.Ramazandan sonrada kazandığımız güzel Ahlakı ve diğer Faziletleri devam ettirmeliyiz.Terk ettiğimiz kötülüklere asla geri dönmemeliyiz.Allahımızın biz müslümanlara son nefesimize kadar ibadeti emrettiğini de asla unutmayalım.
Sevgili Peygamberimizinde,Allahımızın RIZASININ, azda olsa devamlı olan ibadette olduğunu Haber veriyor.Ramazandan sonrada ibadetlerimizi asla ihmal etmeyelim,şeytana karşı Zaferimizi kazandık dan sonra tekrar ona mağlup olmayalım...şeklinde Hatırlatmalarda bulunmuş ve şu Hadisi Şerifi metni ile cemaate okumuştum.
( Allah u Tealanın izin verdiğinden başka, bir kimse özürsüz olarak bir Gün oruç tutmasa,sonrada ömrü boyunca oruç tutsa ,Ramazan gününde mazeretsiz olarak tutmadığı o bir günün sevabını kazanıp Amel defterine sevap olarak yazdıramaz,Manasındaki Hadisi şerifi okudum ve gençlerimizin de bu Hadisi şerifin müsbet faydasını hiç unutamayacağım.
Yine bir Akşam,Gençlerler sohbet toplntısındaydık,ev sahibi Ahmet bey,oğlu ve yeğenlerini gösterek, ( oğlum Hasan ve yeğenlerimden şikayetçiyim.onlara sevgi, iftihar ve mutluluk dolu bir bakışla,Yarın inşaatta benimle gelip çalışacaksınız.Siz daha Gençsiniz, orucunuzu sonra kaza yaparsınız,sonra tutarsınız,diyince. ) onlar ( tamam yarın gelir çalışırız ama yarınki orucumuzu da bozmayız ,tutarız.Hasan ve yeğenlerim ( Dün gece Hocaefendi Teravihden önce Okuduğu Hadisi şerif bizi çok etkiledi,dediler.
Ben Nasıldı ki,o Hadisi şerif diyince de bana ( Ramazan günlerinde mazereti olmayan bir müslüman bir gün o Ay içinde oruç tutmasa,yiyip içse,sonrada o bir günün sevabını kazanabilmek için ömrü boyunca oruç tutmuş olsa o bir günün sevabını kazanamaz.) Hadisi şerifini Hatırlattılar,ve ben ve Gençlerin Velileri olarak Hepimiz buna çok sevindik demişlerdi. bende kendi kendime saf tertemiz Günahlara batmamış olan bu gençleri çok Takdir etmiştim, ve ihlasla Anlatılınca,kalplere tesir ettiğine de bizzat şahit olmuşumdum....
Yurt dışı hatırası denince Atom fiziği Doçenti, Rahmetlik, Dr. İskender Hikmet Beyi’ hatırlamak ve O’nu rahmetle anmayı kendime bir görev sayıyor ve Yüce Allah’ın Onu cennetiyle, cemaliyle mükâfatlandırması içinAllah’a Dua ve niyaz ediyorum. Lille Üniversitesinde ATOM FİZİĞİ okutmak üzere atanmışdı. Ve bir hafta benim misafirim olmuştu. Kendisi çok Dindar, çok ihlâslı ve çok dürüst bir kimse idi. Allah, Peygamber sevgisi çok büyük ve çok kuvvetli bir imana sahipti. Hiç unutamam hastaneye yattığına dair bana telefon açmış,haber vermişti. Hemen ziyaretine gitmiştim. İki gün sonra Ameliyat olacağını söylemişti. Ameliyat günü Kurani Kerim ve dua kitabı elimde Hastanedeki odasına girmiştim.
Bana, ‘’Hocam az önce doktor geldi. Bana, senin ameliyatın önemli,ÇOK KIRİTİK,ÖNEMLİ, bir ameliyat. Dolayısıyla eğer istiyorsan papaz efendiyi çağıralım sana telkinde bulunsun, şu çekmecede de İncil var.Eğer İstersen oradan bazı bölümler oku, moralini daha da yükseltir.demişdi. O zaman bende ona:
‘’BEN ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM’, şimdi bizim hocamız gelir. BANA KURANİ KERİMDE , DUA KİTABI DA getirir, dedim . Ve Birkaç dakika sonra sen içeri girdin hocam.
BEN SENİN GELECEĞİNİ BİLİYORDUM HOCAM ’’ diye söylediğini hiç unutamam... .Ameliyatı başarılı geçince çok da sevinmiştik. Fakat TAKDİRİ İLAHİ Isparta’daki o çok feci uçak kazasında, üç tane genç evlat ve gözü yaşlı çok dindar bir hanımefendiyi bırakarak,Ahirete yörüdü, Allah’ın rahmetine kavuştu, AHİRETE YÜRÜDÜ,ALLAH RAHMET EYLESİN, MEKANINI DA CENNET EYLESİN.. Böyle bir güzel insanın arkasından Fatihalar,Yasini şerifler okumak O’nu rahmetle anmak hepimizin; Müslüman dolarak Dindar bir kardeşimize önemli bir görevimizdir, diye düşünüyorum. Sonuç olarak, çalışmak bizden, başarı ve hidayet Yüce Allah’tandır ...
09.04.2016
Abdulkerim KAYA
Emekli Vaizi
SAMSUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.