KADINLARIN HAMAM SEFASI (Cuma yazıları)

• 7 Ağustos 2008 Perşembe 15:07:18

*Şoförsün dediler vermediler*
*babam sağolsun*
*yol biter ömür bitmez*, arabacı kültüründen alıntılar.
*Bunu yazan tosun, okuyana kosun*……, hela kültüründen alıntı.
*İstedim de vermediler, aldım da görmediler*, ekonomi kültüründen alıntı.

Edep; onur, erdem------edep yeri
Edebiyat-adap-yazın
Kültür-ekin. Kimler ne zaman eker, kimler ne zaman biçer?
Töre-örf. Örf-i idare. Sıkıyönetim.
Aktöre-karatöre.
Huy-ahlak.
Yaratılış-kalıtım-edinim-kazanım-alışkanlık.

Canlılar ve de toplumlar, yaşadıkça palazlanır, gelişir, güzelleşir mi;
yoksa aşına aşına, yaralar ala ala tükenişe doğru mu gider?

Örnek olarak insan alınsa, mesela ben: güzelleşmeye-gelişmeye emek sarfettiğimde başarıyorum. Zahmetli oluyor bu. Kolaya kaçtığımda tükenişe geçtiğimi anlıyorum. Kolay oluyor bu.
Bir ömrün var onu da yokuşa sürmenin anlamı ne, rahatına bak oğlum, dediğimde tükenişe geçtiğimi görüyorum. Elimdeki sınırlı zamanı kullanıp bitirmeye koyulmuş hissediyorum kendimi.

Kurtlar küçük sürüler halinde yaşar. *Adam, mersedesin arka camına yazmış. *yalnız kurt* . arabacı kültürü işte. Çeteci mi-tetikçi mi nedir.
Ama yalnız kurt olmaz ki. Yaşayamaz ki kurtlar tek başına. Kurtlar küçük sürüler halinde yaşar. Yaylalarda, dağ doruklarında, kaya duldalarındaki taşağıllara saldırırlar, çoban köpeklerini oyalarken birkaçı, koyun sürüsünden kopardığı 15-20 başlık sürücüğü önüne katarak ağıldan uzaklaştırır diğerleri, gecenin ilerlemiş saatlerinde.
Aslında bir koyunu, hadi bilemedin 2 koyunu yeseler afiyetle doyacakları halde, hepsini boğar, ya da karın boşluklarını yırtarak, bağırsaklarını dışarı dökerler, arkalarında birçok leş bırakarak çekip giderler.

Çocuklar dadanır bahçeye, dalını-filizini, yemişini indirir yere ağacın. Birazını yer, birazını ceplerine tıkıştırır ham meyvenin.
Adamlar palazlanır-gelişir; dükkancıklar açar. Gelişir-marketler açar. Holdingleşir.
Adam atölyecik açar. Fabrikacığa dönüştürür. Fabrikalar devleşir. Tekelleşir.
Sandal, motor derken gemicik süper tankerleşir.
Şeftali kasası tersinde *bul karoyu al parayı*. Büfecik, ufacık-TEFECİK, bankacık. Borsa -finans kodamanı oluverir dubaracı.

İnsan-toplum-birim palazlanmalı, gelişmeli, güzelleşmeli bence. Aşınıp tükenme kaçınılmaz nasılsa.

Edep-kültür.
Edepli kültür-edepsiz kültür.
Edep-töre-kültür kavramları derinlerde bir yerden birbirlerine bağlantılı.
Edep-töre-kültür-medeniyet iyiyi anımsatan sözcükler olsa da, salt iyiyi anlatan başka bir sözcüğe gerek var.
Evrensel doğruyu ve güzeli tanımlayan bir sözcük olmalı.
Çünkü toplumun alışılagelmiş davranışlarında-edebinde-töresinde-kültüründe ve de uygarlık göstergelerinde, EVRENSEL DOĞRUYA VE GÜZELE AYKIRILIKLAR OLABİLİR ve var da. Bir bakıma eğriler doğrulardan fazla.

Genç kadının gözleri ışıl ışıl bir o kadar da masum. Yüreğindeki sıcaklık ve şefkat ışınlanıyor baktığı yerin karanlıklarına.
Bakamıyor ki, hiçbir yere bakamıyor, değil doyasıya, göz ucuyla da olsa bakamıyor. Donuk. İlgisini çeken ve de o saf- tertemiz sıcaklığıyla aydınlatacağı hiçbir şey yokmuş gibi donuk donuk bakıyor boşluğa. Gözünün önünden kuş geçse-sinek geçse bakışlarını kaçırıyor.
Adamlar görür diye, ayıp olur diye, hafifmeşrep denir diye, mutlaka birileri yere serip üstünde tepinme hayalleri kurar diye……..daha da fazlası; dünyası mahvolur diye… Aslında kimseden esirgemediği sıcacık bakışları hapsediliyor ömür boyu. Ve daha neleri...

İnsanlığı esir almış alışkanlıklardan-uygulamalardan-değer yargılarından kurtaracak evrensen güzeli tanımlayacak sözcük/olgu üzerinde durmak gerek. Peşinde koşmak gerek.

Banyoda uzun kalan kadınla var . kapıyı arkadan kilitleyip içerde özgür olanlar.
Düşünce özgürlüğü.
Davranış özgürlüğü.
Dişilerin düşünce özgürlüğünü kimsenin iplediği yok. Çoğunlukla kendileri bile.
Davranış özgürlüğünü istiyor dişi. Bu insanın değil, canlının güdüsü.

Bir dişinin; doğuşundan (bebekliğinden), kocayıp-ölüşüne kadar, hatta mezar çukuruna koyuluşuna kadarki süreçte, kendisine uygulanan kontrol/baskıyı ve kendisinin kendisine uyguladığı kontrol ve ölçüyü anlayabilmek -ki bu kalıplaşmış değer yargılarının ötesine geçerek evrensel güzeli arayan düşün basamaklarını tırmananların harcı olmalı-
KADINLARIN HAMAM SEFASININ soyutuna ulaşmayı sağlar.

Kadınlar hamamda sefa yaparlar.
Çırçıplak yer içer göbek atarlar.

Dişinin yularını elinde tutmaya çalışan erkek kendi özgürlüğünü de kaybediyor.

Erkek suçsuz
Dişi suçsuz.
Tarih suçlu.

Yaratılışın yaratılanlara eziyet amaçlı olacağı düşünülmemeli.
Uygulamada yanlış var yerkürenin bir yerlerinde. Yayılıyor, çoğalıyor yanlış.
Yanlışın egemenliği ise, kıyamet tellallığı…

Kadınların hamam sefası terapidir.
Erkekler de hamam sefası yapmalıdır.

Saygılar
i.dumuş