Kaç kişi kaldı buralarda? Nerdesiniz?
Kaç kişi kaldı buralarda? Nerdesiniz?
Ben mi değiştim, siz mi kayboldunuz dostlarım, yarenlerim.
Şiir dedim , bir şiir yazamadım.
Yazı yazayım dedim, başı sonu karıştı.
Dinden bahsettim, cehaletim ortaya saçıldı.
Milliyet dedim, ortada bir milletin ortak değeri, kültürü kalmadı sanki.
Bir zamanlar siz vardınız.
Deve iğne deliğinden nasıl geçer, geçebilir mi diye yazar dururken, harflere sarardık, harf nedir, ses nedir?
Kafiye bir başka derdimizdi. Durak bir başka derdimiz.
Şu kişi güzel yazıyor derdik, bu kişinin derdi al gülüm ver gülüm.
Şu kişi somut, bu şiir soyut.
İnsanların derdini aşkmış, sevdaymış derdik, ortalık Mecnun’dan Leyla’dan Ferhatt’an Şirin’den toz duman olurdu.
Bu aralar şair Eşref ile Şevket Süreyya Aydemir’e sardım ben, sizin elinizde hangi kitaplar var.
Nelerden, kimlerden bahsediyor?
Pas verin desem, oyundan mı atıldınız, kendinizi mi attırdınız buralardan, yoksunuz? Nerdesiniz.?
Hala facebook kullanmıyorum, kullanmayacağım işte, var mı ötesi?
Nerde edebiyat şiir toplantısı var, kim kime yazıyor, kim kime plaket ne diye veriyor, kimler dergi çıkarma telaşında, kimler gruplaşmış? Kimler, ne diye şiir yarışmalarına katılıyor?
Bu şehirde yordu beni, dinlenemedim.
Doğuya doğru mu gideyim, daha doğal, daha toprak ve doğa…
İzmir hala aynı İzmir’miş, İstanbul başkasının olsun, Ankara benden uzak dura…
Bu kafa onca karmaşayı kaldırmayacak hale geldi?
Hangi tarikatın zikrine katılsam, tespihlerim gıcır gıcır daha, Allah affetsin.
Haydi toparlanın gençler desem, çoğunuz kırkına merdiven dayadı.
Çoluk çocuğa mı karıştınız,
Geçim sıkıntısı mı büktü belinizi… Nerdesiniz?
Sormayın, alem yine oyun oynaş derdinde. Allemeler her zamanki gibi.
Biliciler çoğaldıkça çoğaldı.
Vallah, cahil kaldım iyice.
Anlatamıyorum, anlayan birkaç kişi de iyice tozuttu.
Ver bakalım iki sayı, biri 1-50 arasında, diğeri 1- ortalama 400 arasında.
Yazsana dostum, bu gece falımıza hangi şairin, şiiri çıkacak bakalım…
İyi bari, ben kendi kendimin falına bakayım, madem ses vermiyorsun, belki okursun?
33. kitap sayfa 163 olsun.
Vallah, şiir kitapların arasına atasözü kitabı karışmış. Kitaplıkta bir karışık sorma..
Ağız yer, yüz utanır.
Allah bile kulun yüzün karasını yüze vurmamış.
Arsızın yüzüne tükürmüşler, yağmur yağıyor sanmış
Ayağı sürçen atın başı kesilmez
Deli arlanmaz, sahibi arlanır.
Edebi, edepsizden öğren.
İbadet de gizli, kabahat de.
Kimse kendi ayıbını görmez.
Utananın oğlu, kızı olmamış.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
Yüz, yüzden utanır.
.
.
.
Galiba hala el ile uğraşmaları bırakamamışım, bu nefsi ıslah etmek ne de zormuş dostum.
Falda çıkan bölüme baksana…
Hadi hayırlısı…
Rabbim yar ve yardımcımız olsun
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.