Hayat ne güzel bir döngü, kelime anlamı ya da yaşadığımız olaylar bize bir çok şey katar.Algılama ve anlama kapasitemiz günden güne artar ve biz gelişir büyürüz.
Hayat bir çocuk gibidir lakin hayat mı bizimle büyür, yoksa biz mi.

Peki hayat kendi akışında ,akıp giderken değişen nedir.
Bilinç altı kayıtlarımız sürekli çalışmaktadır .Öğrendiğimiz her şey tıpkı bilgisayar belleği gibi kayıt altına alınmaktadır .Yaşam çizgimiz ön belleğin algılarına göre şekil almaktadır.

Her öğrendiğimiz bilgi ,akıl süzgecinden geçerek ,sağ ve sol beynin algısına göre duygu şeklini alır.
peki bir bilgisayarın nasıl çalıştığını bilmeden , nasıl ona veri ekler ve bu verileri olumlu bir şekilde kullana biliriz.
önce çalışma şeklini ve yapısını bilmemiz gerekir. bunu da deneme yanılma yöntemiyle öğreniriz .

Hayatta böyledir her deneyim ön belleğe ,yani bilinçaltına kaydedilir. Öğrendiğimiz bilgiler ve deneyimler birleşir beynin süzgecinden geçerek ,bize yaşam tarzı ve kişiliğimizi oluşturur.

Şimdi ne gereği var diyebilirsiniz tüm bunlara. Evet haklı da olabilirsiniz. Lakin bunları biliyor ya da bilmiyor olabiliriz.
Benim değinmek istediğim konu, hayatta her ne yaşarsak ,yaşayalım bir nedeni vardır.
İster kader deyin , ister hata ya da deneyim , başarı.
bir süre sonra geri dönüp baktığınız da neler kazandığınızı anlayacaksınız.İşte buna olgunluk diyebilirsiniz

Belli bir deneyim sürecinden sonra hayatın bir kaos , kötü bir şey gibi davranmamayı ve söz etmemeyi öğreniriz.
Hayat bize verilen en güzel hediye olduğunu bize göstermeye başlar.O değişmemiştir ,aynı döngü de akmaktadır.Değişen biz ve algılamamız olmuştur.

insan kendi beden ve beyin yapısını öğrenerek bu süreci kolaylaştırır.Basit gibi gelen bir çok şey aydınlanır.

Genetik yapımız , sağ beyin ve sol beynin çalışma şekli ,hatta inanmasak da yıldızların ayın konumu , doğduğumuz zaman dilimi tüm hayatımızı etkileyen bir enerji dalgasıyla tüm yaşantımız da bizimle olur.

Birbirimize bakışımız , hayat felsefemiz değişecektir.
Yargılamadan ,anlayarak ilerleyecek hayatın bir felaket ya da acımasız olmadığını , bizim algımızla ve tavrımızla birbirimize bunu yaşattığımızı fark ederiz.

insan oğlu tüm evreler de araştırmış ve çözmeye çalışmıştır.
Kendini bilen RAB bini bilir , sözü bunu en güzel şekilde anlatmaktadır.

Cenneti beklemeden , cenneti var etmek.O zaten vardır , sadece seçmek biz insanlara kalmıştır.Dünya da hiç yok olmayacak bir döngü vardır ve oluşuyla zaten cennet gibidir.Onu neyin yok ettiğine bir bakmak gerekir.İnsan oğlu aklı ve zekasıyla yaptıklarıyla , kendi cehennemini yaratmaktadır.
peki elde ki cenneti neden daim kılmasın ...
hayat bir hediye dünya bilirsek cennetimizdir.