- 524 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir şairin öğüdü
Bir kitapçı dükkânının önünde oturuyordum, aklımdaki tümceler denizinin sakin dalgaları dokunuyordu zihnime. Kayığımı hazırlamış, kürekleri kayığın içine bırakmıştım. İlk adımı atacaktım ki bir şeyler oldu. Küçük bir çocuk geldi dükkânın önüne. Yüzünde buruk bir ifade vardı. Utana sıkıla uzattı başını kitapçı dükkânının kapısından. Bakışlarım bir an onda asılı kaldı. Bir deniz çağrısı kulaklarımda, bir öykü başlıyordu oysa tam karşımda. Durdurdum hafif rüzgârı, kelimelerden müsaade istedim. Küçük çocuğun dudaklarından dökülen sözcükler sanki masanın üzerinde duran boş çay bardağı gibi düşüp kırıldı kirli zeminde. “abi” demişti, “benim için getirdiğin o kitabı alamayacağım. Annem kitaplar için para harcayamayacağını söyledi. Harçlıklarımdan biriktirip daha sonra alsam olur mu?” o an tam karşımda oturan bayan birden bakışlarını kapıya doğru çevirdi. Ansızın ayağa fırlayıp dükkâna doğru yürüdü. Kapıdan içeriye girip kitapçı dükkânının sahibine “hangi kitaptı bu çocuğun istediği?” diye sordu. Kitapçı kitabı tezgâhın üzerine bırakıp “bu kitaptı” dedi. Ben de ister istemez yerimden doğrulmuştum. Genç bayan kitabı tezgâhın üzerinden alıp çocuğun eline tutuşturdu “al bakalım delikanlı, bu kitap benim sana hediyem” çocuğun yüzündeki o buruk ifade birden silindi, utangaç bir eda ile uzattı incecik elini genç bayana, dudaklarından minnettar bir gül yaprağı süzüldü caddeye doğru “teşekkür ederim” “Tanrı” dedim kendi kendime “dokunur her zaman insanların yüreğine ama bunu hissettiğimiz halde hissettirmemeyi o kadar iyi beceriyoruz ki…” kelimelerim askıda kalmıştı. Zihnimin tümceler denizini yokladım, en ufak bir kıpırtı yoktu. Bütün harfler tenha köşelere gizlenmişlerdi. Neler oluyor, neden bir araya gelip güzel kelimeler oluşturmuyorsunuz? Diye bağırdım harflere. Sessizdiler, titriyorlardı âdete. Sonunda bir kaçı bir araya geldi. Zihnimde yeni kelimeler “kusura bakma üstadım, biz şu lahzanın muazzam ruhunu yansıtacak kelimeleri seçemedik. Kumbarama baktım sonra, o bayan orada duruyordu. Cemal Süreyya kattı sesini rüzgâra, yıllar öncesinden kopup gelen bir öğüt. Güzel hayat isteyen, güzle insan biriktirsin… Kumbaramdaki o güzel yürekli insana saygılarımla…