- 399 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Geçmişinden Kopan Ulus
Büyük milletlerin fetihlerinde, ilerlemelerinde geçmişleri her zaman ilham kaynağı olmuştur. Büyük ülküler peşinde koşarken geçmişleri o milletler için bir rehber rolündedir. Geçmişinden uzaklaşıp tamamen başka bir kimliğe bürünmek isteyenler istisnasız hüsrana uğramış kişilerdir. İçimizdeki yobazların bir zamanlar Batı kültürü peşinde koşmasına rağmen Batının "Siz Batılı değilsiniz ve hiçbir zamanda olamayacaksınız" cevabı bu hüsrana en büyük örneklerden biridir.
Batının bizi istememesi çok doğal ve yerinde bir tercihtir. Senelerce toprakları Türk fetihlerine sahne olduğu için bize karşı kinlerinin olması da normaldir. Attila ile rahatları bozulan, Alparslan ile yeni bir kabus gören, Osman Gazi’nin kurduğu devlet sebebiyle senelerce kan kusan Batıydı. Bu haklı rahatsızlığı veren ise bizdik. Batı bütün bunları unutmuş değil; bizlerse hatırlamıyoruz. Sorun da buradan başlıyor. Biz kimin, neyin varisi olduğumuzu unuttuk. Haçlı’ya karşı mücadele eden atalarımızı unuttuk ki Batı peşinden koşan bir nesil yetişti.
Biz istediğimiz kadar Batı diyelim, istediğimiz kadar onlara benzemeye çalışalım yine de yapamayız. Çünkü bizde tarihin vermiş olduğu bir asalet var. Batıda ise asaletin esamesi okunmaz. Bu bilinçten mahrum ne kadar geçmişinden habersiz olan kişi varsa hepsi işte böyle bir Batının peşinden koşar. Geçmişimizi iyi anlatamadığımız sürece bu hal böyle devam eder. Ecdadın ne için uğraştığını, neyin mücadelesini verdiğini göstermeye çalışmalıyız. Aksi halde, atalarının yaptığı fetihleri sadece keyif için, daha fazla toprak kazanmak için yaptığını sanacak kadar ahmak kişiler ortaya çıkacaktır.
Dilimizden düşürmediğimiz küresel güçler senin doğrulmanı istemiyorsa ilk önce işe buradan başlar. Bu oyununun meyvesini de on sene içinde alamasa bile kırk sene içinde, yüz sene içinde yine alır. Geçmişinden kopmuş ulus başkalarının ülküsüne giden yolda aracı olmaktan başka bir işe yaramaz. Maneviyatı bir kenara atmış, madde içinde boğuluyor dediğimiz Batı bile birkaç kitaplık Haçlı kültürüne sadık olmaya çalışırken, kültürü bir külliye olan bizler neden Batı kadar bu konuda hassas olamıyoruz ?
Unutmamamız gerekenlerin başında geçmişimiz gelir. Neler yapmış olduğumuzu bilmezsek neler yapabileceğimizi de bilemeyiz. Titreyip kendimize dönmemiz için bir tane daha İstiklal Savaşına gerek yok. Milletimizin düşmanlarını iyi bilmesi, düşmanlarının kültüründen uzak durması ve kültürüne de sıkı bağlılık duyması görevlerinin başında gelir.
Bilge Kağan’ın zamanında Çinlileşen Türklere yaptığı uyarıyı bugün Batılılaşmak isteyenlere kim yapacak orası ayrı bir dert. Fakat şu kesin ki 1300 sene önce de böyle bir sorun vardı. Sonu da bizim için hiç iyi olmadı. Bu sorun asırların sorunudur. Bunu kavrayacak bir nesildir dirilişi başlatacak olanlar.
YORUMLAR
Batuhan gardasim yazilarini okuyunca ben anladim ki, sen makale yazmakta siir yazmaktan çok çok daha iyisin. Tabiki bunu siir yazma tavsiyesi olarak söylemiyorum, bunu yazi yazmadaki yatkinligini belirtmek için söylüyorum.
Genelde bildigimiz, fakat bazen biryerden tekrar duymamiz gereken, bir sekilde tekrar hatirlamamiz gereken güzel mevzulara atifta bulunuyorsun.
Ben kendi adima seni yürekten tebrik ediyorum, yazidaki zaman zaman sert üslubun belki daha ölçülü bir dengede tutulursa, bence herkes begenecektir. Seni elestiriyorum bu konuda diye kizma, kelin ilaci olsa basina súrermis, yani ben senden iyi oldugumdan degil, disardan bakan birisi olarak yansiyan bir durumun elestirisi kabul et.
Saygilarimla,