Tahir Efendi -3 -

• 26 Mart 2016 Cumartesi 17:44:49

- Hadi bana müsaade Hızır usta dükkanda işler beni bekler diyerek oradan ayrılırken içinde biriken kuşkuları yok olmuştu. Dükkanına dönen Tahir Efendi Emir’e bir düzüne su maşrapası yapmasını söylemiş sipariş olduğunu ve ustalığını göstermesini istemişti.

_ Bu sipariş kime? - Sen hele başla bir an evvel bitir haber geldiğinde götürüsün
_Tamam, babacım şimdi başlarım Allah nasip ederse üç beş güne kalmaz biter.
_ Sen öbür işleri bir kıyıya koy bunlara başla acelesi var dediğinde. Bizim Tahir Efendinin oğlu bir an evvel başlamıştı işine. Başını bile kaldırmıyordu işinden. Aradan iki gün geçmiş bizim Emir maşrapaları bitirmiş paket bile yapmıştı. Kapı önünde oturan babasına maşrapalar hazır kime götüreceğim dediğinde.

-Haber vereyim ben müsaitseler götürsün. Bizim Tahir Efendi ikindi namazından sonra Hızır ustanın evinin yolunu tutmuş kapıda karşılayan Hızır usta
_Hayırdır Tahir Efendi yine bir şey mi oldu?
-Yok, bir şey Hızır usta maşrapalar hazır onu haber vermeye gelmiştim.
_Anladım Tahir Efendi hatunla bir konuşayım haber veririm.
-O zaman bana müsaade Hızır Usta dükkana döneyim iş güç malum beklemez.

_Uğurlar ola Tahir Efendi Uğurlar ola. Tahir Efendi dükkana döndüğünde Emir’in hararetli bir şekilde çalıştığını gördüğünde çok sevinmişti. Allah işini gücünü bahtını açık etsin evlat diyerek içinden konuşmuştu. O gece yemekten sonra sohbet için hazırlanan Tahir Efendi ve Emir yola koyulmuştular. Birer ikişer toplanan çarşı esnafı sohbete kaldıkları yerden devam ediyorlardı o gece bir başka güzel geçiyordu sohbet çünkü Tahir Efendinin oğlu da sohbeti demliyordu.

Yaşı küçük olmasına rağmen derin konulara girmesi ve açıklama yapması bilgilerine bilgi katan çarşı esnafının da hoşuna gidiyordu. Sohbetin sonlarına gelindiğinde,
_Tahir Efendi sana sipariş ettiğim maşrapaları yarın öğlen namazından sonra oğlan eve bıraksın misafirlerimiz var, deyince.
- Peki, Hızır usta Emir yarın namazdan sonra eve bırakır.

O gece Tahir efendinin gözüne uyku girmemiş merak ve fes fese rahat bırakmamıştı. Sabah namazından sonra baba oğul dükkanı açıp işe koyulmuştular ta ki öğlen namazının bitimine kadar. Tahir efendinin oğlu namazdan sonra paket yaptığı maşrapaları alarak yola koyulmuştu. Hızır Ustanın evinin önüne geldiğinde Hızır ustayı kapının önünde bekler buldu.

- Ustam neden beklersin kapı önünde bir yere mi gideceksin?
_ Yok, evlat seni beklerim. -Hayırdır usta?
_ Yol yorgunusun hele bir içeriye gir de soluklan. Şu yaptığın maşrapalardan birer bardak ayran içelim bakalım kelamın gibi ustalığında nasılmış. Hızır usta önde bizim Tahir fendinin oğlu arkada havludan içeriye girip ağaçların altına kurulmuş masaya oturduklarında.
_ Halime hatun hele bir buraya gel de şu maşrapaları alıver bizim oğlana bir ayran ikram edelim yorulmuştur.

_Peki, bey ben şimdi ikinize ayran hazırlarım diyerek uzaklaşmıştı. Aradan on dakika ya geçmiş ya geçmemişti kapıdan Halime hatun değil bir başka kişi geliyordu bunu gören Tahir Efendinin oğlu ile Hızır usta göz göze gelmiştiler. Ayranları getiren kız yaklaştıkça Tahir Efendinin oğlu gözlerini ayıramıyor ellerini ovuşturuyordu bir ara Hızır ustayla yine göz göze geldiğinde başını öne eğerek ustam inşallah maşrapaları beğenirsin?

_ Ben maşrapaları beğenirim de sen acep maşrapaları getireni beğenir misin dediğinde. Tahir Efendinin oğlu neden maşrapa yapılmasını istendiğini, neden buraya geldiğini anlamıştı. Bir vakit sonra –
Ne demek usta sen beğendikten sonra bana laf mı düşer, diyerek ayranlarını içtikten sonra.
-Bana müsaade ustam yolcu yolunda gerek iş güç beklemez mekan kapısı hak kapısıdır gücendirmeye gelmez.

_ Evlat buraya kadar geldin yoruldun borcumuz ne kadar kaç paradır bir düzüne maşrapan dediğinde öpmek için Hızır ustanın eline sarılan Tahir efendinin oğlu,
-Ne borcu ustam siz bana ömürlük bir hediye verdiniz. Benim getirdiklerimin lafımı olur ‘ Dünyalıktan ‘ başka nedir ki. Tahir Efendinin oğlu neşeli bir şekilde dükkana girerken Tahir Efendi ise merakla bekliyordu dükkanda çekiciyle bakırı döverken.

- Hızır usta beğendi mi maşrapalarını?