- 555 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Salih Abi ile Sohbetler 3
Bu sefer ayaklarım mı getirdi yoksa buraya gelmek mi istedim de ayaklarımı ben mi yönlendirdim bilmiyorum. Ama yine buradayım. Salih usta bir tavşankanı çay fakat şekeri bu sefer fazla getir. Diye seslendim içeri. Çay gelene kadar sigara mı çıkardım. Yaktım bir sigara derin bir nefes aldım. Çayım geldi. Bu sefer çırak getirdi. Git ustana söyle benden bir çay alıp yanıma gelsin dedim. Tamam der gibi başını salladı. Salih usta gelene kadar ben dalmıştım uzaklara Salih usta o ara sessizden gelmiş bir sigarada o yakmış bana bakıyordu. Kaç dakika geçti hatırlamıyorum. Bir an kafamı çevirdim Salih usta bana bakıyor. Hayırdır usta neye bakıyorsun dedim. Cevabın sana olacağını sanarak sormuştum soruyu. Gözlerinde zamanla tüm her şeyin nasıl kaybolduğunu izliyorum demişti oysa. Sonra şeker dedi sadece. Evet, şekeri biraz fazla olsun istedim; hayat tatlı değil en azından çayım bol şekerli olsun dedim. İkimizde sadece tebessüm ettik. Salih usta bize güven duygusu nasıl gelmiştir kime neye ne kadar güveneceğimiz kim belirliyor yada nasıl belirliyoruz. Bana sakın yaradılışımızda var deyip işi dine dökme. Bende iyi biliyorum iyi ve kötü yaradılışımızda var fakat neye göre bu yaradılışımızda olanları kullanıyoruz veya ortaya çıkartıyoruz. Usta gene boş boş gözlerle bakma bana ne oldu sorusunu sorma ne olduysa oldu sen sorduğum sorulara önce cevap ver. Yoksa işine gelmiyor da sende konuyu saptırmaya kalkıp ne oldu deyip olaya mı kilitleneceksin herkes gibi. Konu sadece benim olayım değil genel olarak söylesene ya da yaradılışımızda olan şeyleri önce ortaya çıkartıp neden sonra yok ederiz; madem bu bizim artık huyumuz da. Aslında cevap basit değil mi tecrübe yediğimiz kazıklar var olup yok olanın cevabı. Madem herkes de var bu huylar neden insanlar birbirinde ki bu huyları yok ediyor. Yok,olan mı ne? Sen beni dinlemiyor musun? Usta nerelere daldın yediğin kazıkları düşünüyorsan ben sabaha kadar konuşurum sende hala bitiremezsin tecrübelerini yani kazıkları. Mesela merhamet, güven, dostluk, kısaca insanlık onlar yok olunca doğanlar ise kin, nefret, para hırsı, yalancılık, timsah gözyaşları ve iğrenç maskeler. Ortada mükemmel dönen bir tiyatro kimi için birinci perde kimi için son perde sadece oyuncular değişiyor kişiler değiştikçe oyun ismi herkes için aynı çıkar ilişkileri. O hani büyük olaylar var ya usta o zaman herkes sırtını birine yaslarmış babam anlatıyor, sende hatırlarsın. Sırtını birbirine yaslarmış ki kahpe bir kurşun arkadan vurulmamak için. O zaman mıymış kardeşlik yoksa o zamanda mı çıkar içindi, maksat arkanı sağlama almak mıydı? Usta ne zaman insanlar gerçekten birbirine güvenirdi? Dur ben söyleyeyim bilmem kaç asır önce ama kesin bir tarih biliyorum galiba P.Ö. (PARADAN ÖNCE). Para değer kazandıkça insanlık azaldı. Hani borsada öyledir ya bir değer artarken diğeri azalır. Ya da borsada öyle değil miydi ne kadar çok talep varsa o kadar çok değeri artıyor muydu? Neyse zaten ben borsadan anlamam bu yüzden de tecrübelerim yani bol bol yağlı-yağsız kazıklara sahibim. Peki, maske takmış da olsa yanında birileri var gibi olması için ne olması lazım. Bunun da mı cevabı aynı. O zaman Pandora’nın kutusunu açmak lazım. Şifre mi? Tabi ki şifre tek; PARA. Büyük harf küçük harf sorun değil ama sahip olmak için tüm maskelere büyük olması lazım paranın. Bilmem belki birileri yardım eder. Büyük hissediyorum diye. Ama kazığı mı büyük yoksa maske mi bilmem. Bilsem zaten bir yerlerde televizyona çıkmış emin olup olmadığımı söylüyor ya da şaklaban olmuştum milleti eğlendiriyor olurdum. Şimdi usta neyse ne ben şaklabanım nede bir şeylerden eminim emin olsam gelip bir saattir senin anlamayan gözlerine bakarak konuşmazdım. Usta diyeceğim de şimdi biliyorum ne var Mete ne var diyeceksin. Ne olduğunu bilsem, keşke bir şeyleri bilsem. Ya da çok şey biliyorum ve artık karıştırmaya başladım. Peki, para uğruna Atanı yok sayar mısın? Çünkü parayla satıyoruz Atalarımızın kanıyla suladığı toprakları ya da yok sayıyoruz Atalarımızın geldiği toprakları: Altında yatan sebep; para. Yok yok ben çok şey biliyorum da işte bildiğim şeye sahip değilim. Neyse bu arada para demişken kaç bardak çay içtiğimi hatırlamıyorum borcum ne kadar.
Karalayıcı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.