- 1357 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
CESARETİM YOKTU, YİNE SUSTUM
Cesareti olmayıp,
Hayata pencereden bakanlara...
Yaşadığımız her şeyin açıklamasını yapamayız.Hayatımızda bir şeyler yolunda gitmiyordur.Tarif edemeyiz ama gülmelerimizin arkasına saklarız onları.Belki başarısızlık,belki kıskançlık,belki daha başka şeyler.Sıkılırız.Sonu gelsin isteriz.Belki de bu huzursuzluk,herşey yolunda olduğu için yarattığımız bir şımarıklıktır.Bunu unutmak için anlatmak isteriz ama cümleleri bulamayız.Keşke deriz biri olsa da onu düşünsem,dostlarıma onu ne kadar çok sevdiğimi söylesem ve şu tarifsiz huzursuzluklardan kurtulsam...
Birileri duyar bu çağrıyı.Bir sabah onu görürsünüz.Aslında her sabah gördüğünüz birisidir.Ama bu sabah başkadır.Birşeyler çeker.Bundan sonra hayatınız renklenir.Mutlu uyanırsınız,kendinize dikkat eder,saçınıza şekil verirsiniz.Onu görmek için fırsat kollar ama onun bunu anlamaması için dua edersiniz.Çünkü buna cesaretiniz yoktur.Günler böyle kovalar gider birbirini.Kendi dünyanızda çok şey değişmiştir,odanıza kapandığınızda neler yaşamazsınız ki, ne pembe hayaller kurar,ne mutluluklar yaşarsınız.İstediğiniz olmuştur.Anlatabileceğiniz bir derdiniz vardır artık.Ancak cesaretiniz zerre kadar bile değildir.Onunla ilgili bir şeyler öğrenmek ister,soru sormamak için herşeyi yaparsınız.Sizi farketmesi için çabalar,göz göze gelmemek için her yolu denersiniz.Daha önce sevdikleriniz için özür diler,onun son olduğunu haykırmak istersiniz,susarsınız.
Kalbiniz bu kadarına da katlanamaz.Ve başka yollara başvurur.Artık onun da sizi sevdiğine inandırırsınız kendinizi.O,hiçbir şeyin farkında değildir ancak siz her hareketini kendinize yorarsınız.Mantık evini terk etmiş,siz tehlikeli bir oyunu oynamaya başlamışsınızdır.Nasıl olur da bir defa bile konuşmadığınız biriyle aranızda aşk olduğuna inanırsınız?İnanırsınız,çünkü artık ok yaydan çıkmıştır.Aslında bir şeyler anlatsanız, şansınız vardır.Risk alırsınız fakat gerçeklere yenilmelten korkarsınız.
Ve kendi dünyanızda bile cicim aylarının sonuna gelirsiniz.Yavaş yavaş gerçekler gün yüzüne çıkmaya başlar.Size yorumladığınız her hareket bir tesadüften ibarettir.Canınız yanar.Yüzünüz düşer.Kendinize acımaya başlarsınız.Çıkış yoktur.Hayaller kurduğunuz odanız dar gelir,şarkılar ağlatır,kızacak bağıracak kimse yoktur.Eğer biraz da gururunuz varsa bir dosta da açılamazsınız .Çünkü dost acı söyleyecek sizin de canınız daha çok yanacaktır.Bunlar yüzünüze sert sert çarparken,sorgulamaya başlarsınız.Sevilmeyi neden haketmediğinizi,neden korktuğunuzu sorar ancak cevabı da bulamazsınız.Kaçıp gitmeyi,sessiz bir yerde kafa dinlemeyi,tüm şarkıları yok etmeyi,hayal dünyanızı sıfırdan başlatmayı,konuşmayı arzularsınız.
Hani o tarif edemediğiniz huzursuzluklar vardı ya onları özlersiniz.O günlere tekrar dönmeyi hayal edersiniz.Şimdi anlatabileceğiniz bir derdiniz vardır,gurur buna engeldir.Keşke aşık olmayı ummasaydım,dersiniz;ancak artık çok geçtir.
Eğer gerçekten seviyorsanız ve cesaretsizliğinizin asıl sebebi korkularınız değil de engellerse,kaldırın onları ve kendinize aşkı armağan edin.Ancak cesaretsizliğinizin sebebi korkularınızsa;onun o kişi olduğundan şüpheleniyorsanız,unutun gitsin onu.Unutmayın ki gerçek aşkta şüpheye yer yoktur!
Ebru Turan
YORUMLAR
Bırakalım aşkı,hayatın kendisini bile bitirir "şüphe."
Şüphenin güvensizlik sonucu ortaya çıktığına inanırım.
Ya gurur?
"Küçük insanların,büyük gururu olur" der bir yazar.
Amma ille de "cesaret" önemli bence de.Goethe'nin dediği gibi:
"Malını kaybeden bir şey kaybetmiş sayılmaz.Umudunu kaybeden çok şey kaybetmiştir ama cesaretini kaybeden her şeyi kaybeder."
Güzeldi.Paylaşmak istedim...