- 452 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Salih Abi ile Sohbetler 2
Boş boş geziniyordum sokaklarda ben fark etmeden ayaklarım getirmiş Salih ustanın mekânına. Gelmişken bir sigara yakıp çay söyledim. Her zamanki gibi tavşankanı bir çay dedim. Ama bu sefer sessiz ve usulca çünkü bu sefer konuşup kimseye fikir verecek durumda değildim. Salih usta kendi iki çayla geldi ve bir sigarada bana ver dedi. O daha neyin var sorusunu yöneltmeden bana bakar bakmaz ben başladım söze. Salih usta kaç yaşına gelmişsin benden daha çok tecrüben vardır. İnsanlar dedim insanlar, boş gözlerle baktı bana o kadar yıl geçmesine rağmen bende anlamadım der gibi.Peki, abi insanlar neden birbirini dinlemezler mesela iki sevgili sadece başkalarından duyumla ya da bir anlık bir kızgınlıkla niye tüm gemileri yakarlar gerçekten severken birbirlerini o zaman diyeceksin sevmiyorlardır birbirlerini ya da aşırı mı seviyorlardır da artık kıskançlık veya paylaşamamazlık mıdır?Ama bir insanın hayatında sadece eşi ya da sevgilisi yoktur ki dostları, iş, okul, vb. arkadaşları vardır. Ve çoğu kez bu kişilere de ihtiyaç duyarız her zaman her şey sabit bir bakış açısından gelince pek işimize yaramaz.Biliyorum sanki bende çıkarcı gibi konuştum dostları bu şekilde görüyormuş gibi ama eğer bir dostuna zor durumunda da sevinçli zamanında yardım etmek fikir vermek çıkarcılıksa evet çıkarcıyım kabul ediyorum. Bu arada abi aşklar naylon güllerle yaşanır olmuş haberin var mı? Biliyorum konuyla alakası yok ama söylemeden geçemedim. Bu arada abi evlenince aşk biter mi niye evlendikten sonra o ilk baştaki gibi gitmez hiçbir şey bana sakın geçim derdi falan deme neden evlendikten o kadar yıl hayatlarını paylaştıktan sonra iki insan birbirine güvenmez olur? Ve neden hiçbir şey bana öğretildiği gibi değil bu hayatta. Babam bana öğretti bu hayatı ama babam bile öğrettiği gibi yaşamıyor bu hayatı. Şimdi diyeceksin sen kime kızgınsın. İnsanlara abi Tüm insanlara dedim ve aynı boş gözlerle bana baktı.Sustuk yoldan geçenleri izlemeye başladık. Hafta sonuydu durmadan yoldan üniversiteli gençler geçiyordu. Kimi sevgilisinin elini tutmuş kimi bir türkü tutturmuş diline ve yakmış bir sigara. Kimi sanki ölümün soğukluğuna gider gibi boş gözlerle sadece yürüyordu. Salih usta ayaklandı ve çırağına seslendi biz Mete abinle geziyoruz sen bak gelirim iki saate dedi. Kalktık sahile doğru ilerliyorduk. Sahile yaklaştıkça yükselen ses netleşiyordu bir bağlama bir türküye ses veriyor gençler bağlamaya eşlik ediyordu. “ Ne ağlarsın benim zülfü siyahım bu da gelir bu da geçer ağlama göklere erişti feryadı ağıtım” oturduk bizde sahil kıyısına ikimizde sessizce türküye eşlik ettik. Gelir geçer mi be abi dedim. Her kışın sonu bahar mıdır? Elbette bir bahar vardır sadece kışın ne kadar uzun sert çetin soğuk geçeceğini bilmiyoruz o kadar dedi. Peki dedim insanlar neden değişir neden öncelikleri karakterleri neden vurdumduymazlaşırlar. Hayat dedi ve çevresindeki insanlar yediği kazıklar peki ya gerçek dostlarına tepkileri nedir böyle. Gözlerime baktı hayrola kim ne yaptı diye. Uzun hikaye diyecektim ama uzun sandığım kısa bir hikayeymiş. Dostluklarım çıkardan öte gitmiyormuş maalesef. Salih abi dedim bir genci izliyordu. Şuradaki genci gördün mü senin eski hallerini hatırlattı dedi. Gözlerine baktım çocuğun arkadaşlarına bakışı sanki kafasındakileri okuyor gibiydim ya da eski bir anı gözlerimde canlanıyordu kişiler ve mekan değişik olarak.İçimden acıdım diye geçirdim bu genç adama ve kolundan tutup hayat senin düşündüğün gibi değil demek istedim 2-3 yıl ayrı kal buradaki arkadaşlarından eğer onların kademesinde değilsen tanımayacak bile demek istedim ama baştan umutlarını yıkmak olmazdı yaşayarak öğrenmeliydi. İnsanların %90 ı sadece çıkarla yaşadığını zamanla paranın gözleri kör ettiğini artık insanların birbirine güvenmediğini herkese ön yargı ile baktığını birbirlerini dinlemekten korktuklarını dinlemeden kalemlerini kırdıklarını bir evin içinde bir ailenin farklı hayatlar yaşadığını başkalarının suçlarını karşısında kim varsa ona attığını; fark etmedim o ara dışımdan düşünmeye başlamışım Salih abi gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Ne bakıyorsun öyle Salih abi bilmediğin şeyler mi yoksa sende bunları kendine itiraf mı edemiyorsun? O gülümsemen den belli gülümseyince oluşan yüzünde kırışıklıklardan bilmez miyim bre deli oğlan hepsini yaşayarak en iyi şekilde öğrendim dediğini anlıyorum. Kalabalıklar içinde yalnızlık yaşıyoruz o kadar kalabalık ki her sağa sola dönüşümüzde kendimize çarpıyoruz. Tekrar kulağımıza Türkünün sesleri geliyor. Ve bu sefer bağlamaya bizde eşlik ederek “ Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece bilmiyorum ne haldeyim gidiyorum gündüz gece Dünya’ya geldiğim anda yürüdüm aynı zamanda iki kapılı bir handa gidiyorum gündüz gece”ve ekledi Salih abi senin dediğin gibi gecenin kıyısında yürürken hayata dair notlar alıyoruz. Bu notlarda senin kızdığın her şey. Hadi sizde açın türküyü ve eşlik edin düşünün not alın hayata dair. Hadi hep beraber Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece…
Karalayıcı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.