- 361 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖRNEK HANIMLAR!
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
ÖRNEK HANIMLAR!
Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz; İslâm davetinde, üzerlerine düşen görevlerini en iyi bir şekilde yaparak İslâmî harekette ve tebliğde önemli bir yer işgal etmişler ve geleceğin müslüman hanımlarına güzel örnek olmuşlardır.
Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’in zamanındaki ilk İslam cemaatinin dörtte birini kadınlar oluşturmaktaydı. İslâm’a giren erkeklerin çoğunun hanımları da onlarla birlikte İslâm’ı kabul etmişler, bu örnek tavırlarıyla kocalarına daima yardımcı ve destek olmuşlardır.
İslâm’ın bu yüce mücâhideleri Allâh ve Rasûlü’nden gelen her emir ve yasağı âdetâ kanlarına işlercesine bu konuda eşsiz bir tablo sergilemişlerdir.
İlk İslâm’a giren kişi, bir kadın olan Hz. Hatîce (r.anhâ) idi. Mekkenin en zengin iş kadını idi. Allah Rasulüne (s.a.v) iman ettikten sonra İslamın ilk iki yılında bütün malını Allahın dinini tebliğ noktasında harcamıştı. Öyleki Allah Rasülü (s.a.v) ne bir gün Cebrail(a.s) gelerek Hz.Hatice’nin üzerindeki yamalıklı elbiseden bahsetmiş, Allah’ın selamını Hz.Hatice’ye ilet ya Rasülullah demişti ve Hz.Hatice de bundan dolayı cok mutlu olmuştu.
Ve ilk şehîd edilen de Hz. Sümeyye (r.anhâ) adında bir mücâhide idi. Mekke’nin azgın müşrikleri sırf Allah’a iman ettiği için Ona yapmadık işkence bırakmamışlardı. Ama O bir kere iman etmişti.Ve imanının bedelini hayatıylada olsa ödeyerek, insanlığa büyük bir ders vermişti.
Onlar, Allah ve Rasûlü’nün kendilerinden ne istediğinin şuûrundaydılar. İslâm’ın yücelmesi için gereken her şeyi yapmaktan çekinmediler. Onlar, bu dâvâ için neler yapmamışlardı ki!
İslâmiyyet’in başlangıcında İslâm’a koşup müslüman olan ilk kadın sahâbîlerden olmak şerefini kazanan Hz. Zınnîre (r.anhâ), inancından dolayı kendisine yapılan işkencelerin neticesinde gözlerini fedâ etmişti.
Hattâb’ın kızı Fâtımâ (r.anhâ), kanlar içinde yere serilme pahâsına da olsa, henüz müslüman olmayan ağabeyi Ömer’e karşı İslâm’ı haykırmıştı.
Uhud harbinde Nesîbe Hatun (r.anhâ), kocası ve oğullarının şehit haberini almasına rağmen Rasülullah nerede diyerek Allah Rasülünü bulmuş ve canı pahasına Allah Rasülünü korumuştu. Hz.Peygamber (s.a.v) o gün nereye baktımsa Nesibe’yi gördüm buyurmuş, Nesibe Annemize;
-“ senin katlandığın şu sıkıntıya kim katlanır?” demişti.
Nesibe Annemiz;
-“ anam babam sana feda olsun ey Allahın Rasülü‚‘dua et Allah beni sana cennette komşu eylesin” demişti.
Firavun; aşağılık ve kötü bir insan olmasına karşı, karısı Âsiye âdeta temizlik, dürüstlük, iffet ve asalet timsaliydi. Halk, onun kocasının korkusundan rahat bir nefes alamaz ve geceleri dahi rahat uyuyamazken o, Allah’a tam bir inanç ve kendine güvenle yaşamını sürdürüyor, Firavun’un hemen yanı başında yaşıyor olmasından zerrece etkilenip dehşete kapılmıyordu.
Nil kraliçesi Âsiye, Allah Teâlâ’nın yanında öylesine has bir makama ulaşmış ve Allah’ın yakınlığını kazanabilmiştir ki, Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuşlardır:
"Kadınlardan kâmil olanlar dört kişidir: Firavun’un karısı Âsiye, İmran kızı Meryem, Huveyled kızı Hatice ve Muhammed (s.a.a) kızı Fâtıma."
"Cennet kadınlarının en iyisi şu dördüdür: Firavun’un hanımı Müzâhim kızı Âsiye, İmran kızı Meryem, Huveylid kızı Hatice ve Muhammed (s.a.a) kızı Fâtıma. Bunların en üstünüyse Fâtıma’dır."
Âsiye, bir lahza olsun kocasının işlediği zulüm ve haksızlıkları hoş karşılamadı, bir defa olsun onun safında yer almadı. Erkek çocuk doğururlar da büyüyünce onun yaptığı zulüm ve haksızlıklara karşı çıkarlar korkusuyla, Yâkup soyunun hamile kadınlarının karnını deşip bebeklerini diri diri parçalayan kan içici kocasının bu vahşiliklerine karşı bir kez bile ilgisiz kalmadı. (25 MART 2016)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.