- 341 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Duygunun Dili
Yağmurlu bir sonbahar sabahı..
Gülüm..! Gün oldu dikenli, gün oldu dikensiz.. Gün oldu yaralayan, derdim;
gün oldu yaralarımı saran dermanım olan... En sıkıntılı günlerimde, bunaltan anlarımda
yanımda, yanı başımda bulduğum... gülümü, gülcanımı, bu sabah uğurladım..
Ayrılık yolculuğu... Rota Ankara...Mide ağrısı vardı, dilerim yolda perişan olmaz...
Yedi gündür buradaydı. Evin içine güneş mi, ay mı doğmuştu desem... sildi, süpürdü..
tertemiz etti bekarhaneyi... Sahilde gezinirken sarı gelin, şu sevdiğim başta oturur...
gibi bildiği üç beş türkü ezgilerini, deniz melodisinde fısıldaması... bir çay bahçesin
akşam güneşi denizde batarken oluşan renk cümbüşünü izlerken, çay içme keyifli
günleri... geride bırakarak gidiyor, işte... Zaten güzel olan buraları, bu doğayı
onun varlığıyla daha güzel görür, doyumsuz hazlar yaşar olmuştum...
Bir kez daha anlamış oldum ki, eşsiz, hele kadınsız hayat... bir dağ başında, ya da
terk edilmiş bir bahçede kendi kaderine bırakılmış, kurumakta olan , taşlanan bir
meyve ağacını benzer... Dün gülistan olan hayat çölistan oluverir...
Evet, inceden yağmurlu bu sabah ayrılık başladı... hüzünlendik... bir birimizden
kaçırsak da; yağmur daneleri arasında,duygu gözyaşlarımızı silmekte
olduğumuzu biliyorduk...
Ayrılık demek , hasretlik demekti... hasretlikse, insanın içinde oluşan bir boşluk.
Bir türlü doldurulamayan... öyle bir boşluk ki , giderek büyüyen , suda oluşan
halkalar gibi ...
Hayallere dalar, bir dağ çiçeği belirir gözlerinizin önünde... kokusu, hasretlik kokusu...
kıtlık günü ekmek kokusu olur, içinize siner... Kayalıklarda, uçuşan güvercinler,
keklikler... saldıran kara kartallar... çalı diplerine sığınmış tavşanlar. .dallarda
ötüşen kuşlar... uçuşan çiçek tozları...
Tüm bunların, birer hasret, özlem hayali, hezeyanı olduğu anlar, çaresiz kaleme sarılır...
Eliniz, elinizde kalem titreye, titreye... içinizi, duygu yükünüzü kağıda döker
rahatlarsınız... içiniz hafiflemiş olarak, sabah güneşini selamlar, geceye,
dolunaya sarılma hayal ve umuduyla günlük uğraşınıza dönersiniz...
Mustafa (muster)
Sayın okuyucu canınızı sıkmadığımı umarım...
Aşkın Tahlili yazımın 3. ve son bölümünü
hazırlamıştım, ama bu meret aleti kullanma
acemiliğimden sildirmiş oldum...
Yeniden düzenleyip siz okurlarımın merakını gidereceğim...
Merak etmekte olduğunuzu düşünüyorum.
çünkü ilginç bir konu.. ne de olsa aşk....
ve çok yazılmamış bir konu...
Birikimim var, keyifle okunmasını başaracağımı umuyorum!
Offf!... ama da uzattım!... değil mi!...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.